Hazine’den ilk ‘yeşil tahvil’ ihracı
Danıştay, müşterilerine kazandıkları alışveriş puanı karşılığında iskonto ve indirim uygulayan şirketlere ticari kazanç elde ettikleri gerekçesiyle vergi kesen Maliye'nin haksız olduğuna karar verdi.
Danıştay, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın şirketlerden müşterilerine alışverişleri sırasında, Sadakat Programı kapsamında daha önceki alışverişlerinden kazandıkları puanlar karşılığında uyguladıkları indirimleri ticari kazanç olarak değerlendirip vergilendirmesinin haksız olduğuna karar verdi.
Türkiye’de perakende satış yapan şirketlerin büyük bir kısmı alışveriş puanı karşılığı indirim uyguluyorlar. Bu şirketler oluşturdukları sadakat programı çerçevesinde bir kart çıkararak veya sisteme müşterinin bilgilerini girerek, kendilerinden yapılan alışveriş tutarına ve cinsine göre kazanılan puanları karta veya sisteme yüklüyor. Genellikle bir sonraki alışverişte bu puanların karşılığı olan tutarlar indirim olarak alışveriş tutarından düşülüyor.
Maliye müşterilerin yapmış oldukları alışveriş karşılığı kazandıkları puanları daha sonraki alışverişlerde kullanmaları halinde, şirketlerin bu puanlar karşılığı hesapladıkları indirim/iskontoları KDV matrahından düşebilmeleri için bunların ticari teamüllere uygun olması ve puan kazanılan alışverişe ilişkin olarak düzenlenen faturalarda ayrıca gösterilmesi gerektiğini düşünüyor.
Bu indirimlerin sonraki satışlarda KDV matrahını oluşturan satış bedelinden düşülemeyeceğini, aksine bir uygulamanın vergi ziyaına neden olacağını belirterek, buna aykırı işlem yapan şirketlere vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar yaptı ve bu uygulamasına da devam ediyor.
Maliye’nin bu nedenle vergi cezası kestiği şirketlerden biri konuyu yargıya taşıdı. Vergi Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi (istinaf) davacı şirketi haklı bularak cezalı tarhiyatı kaldırdı. Maliye konuyu Danıştay’a taşıyarak, söz konusu kararları temyiz etti. Mevcut uygulamasını savunarak, söz konusu istinaf kararının bozulmasını talep etti. Ancak Danıştay bu konuda davacı şirketi haklı bularak Maliye’nin temyiz talebini reddetti.
Danıştay 4. Dairesi’nin para puanla alışverişe imkan sağlayan şirketlerin tümünü yakından ilgilendiren kararında müşteri sadakat uygulamalarının gelişen ticari şartların ve piyasaların bir gerçeği olduğu, iskontonun daha sonraki satışlarda uygulanmasının mükellefler açısından herhangi bir vergisel avantaj sağlamadığı belirtilerek şu görüşlere yer verildi:
“Aksine bu uygulamalar müşterileri daha çok alışveriş yapmaya teşvik eder, alışveriş miktarı arttıkça Maliye’nin KDV ve diğer vergi gelirleri de artar. Şirketlerin puan kullanımları dolayısıyla indirimi/iskontoyu yüzde 100 olarak uygulamasının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca, alışveriş puanı karşılığında daha sonraki alışverişlerde uygulanan indirimler de, KDV Kanunu’nun 25. maddesindeki iskonto kapsamına girmektedir. Bu nedenle alışveriş nedeniyle kazanılan puanlar karşılığı uygulanan indirim/iskontoların şirketler açısından bir kazanç olarak da değerlendirilmemesi ve bu iskontoların KDV’ye tabi tutulmaması gerekir.”
Kazanılan alışveriş puanının, harcama veya bir sonraki alışverişte indirim olarak kullanılması müşterileri daha çok alışverişe teşvik ediyor, alışveriş tutarı da Maliye’nin KDV dahil vergi gelirleri de artıyor. Bunun yanı sıra, ekonomik zorlukların yoğun olarar yaşandığı günümüzde satıcıların ciroları da yükseliyor. Yani, herkes kazanıyıor.