Mevduat ve ticari kredi faizleri 22 yılın zirvesinde
Bankaların TL faiz artışlarını daha yukarılara çekip çekmeyecekleri de önemli bir sıkı para göstergesi olacak. Çünkü buna bağlı olarak kredi faiz oranları iyice yükselecek, belki tüketici kredileri ve kredi kartlarına yeni kısıtlar gelecek. Erdoğan bu sıkılaştırmalara ne diyecek, merakla bekleniyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, OVP ile ilgili konuşurken, saptanan hedeflerden çok Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın OVP ve sıkı para politikasına desteğinin tam olduğundan söz ediyor. Erdoğan’ın desteğini zorluklar ortaya çıktığında anlayacağız ama kısa süre için desteğinin sürüp sürmediğini, Eylül ve takip eden aylardaki faiz kararlarında görebileceğiz.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bakan Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan başta olmak üzere ekonomi yöneticileri, OVP ardından dün bazı gazetecilerle bir araya gelip soruları yanıtlamışlar. Toplantıya katılan Bloomberg’in de haber başlığına çıkardığı gibi, Şimşek ve diğer yöneticiler OVP’ye Cumhurbaşkanı’nın desteği üzerinde ısrarla durmuşlar. Hani bir şeyi zorla inandırmak için uğraşan kişiler sıkıştıklarında “vallahi billahi öyle” derler ya, Bakan Şimşek’in çabasını da buna benzetmek mümkün.
Çünkü Şimşek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şimdiye kadar ki söylemleri ve eylemleri nedeniyle piyasalardaki oyuncuların, “bu kez yapacak” söylemine inanmakta çok zorlandıklarını görüyor. İşte bu nedenle de ısrarla “desteği tam, bu konuda en ufak tereddüdüm yok” diyerek, piyasaları Cumhurbaşkanı’na inandırmak için özel çaba sarf ediyor.
Şimşek göreve gelip, istediklerini 2 ay boyunca yapamayınca biraz bunalmıştı ve “kademeli, yavaş yavaş normalleşeceğiz” demeye başlamıştı. Çünkü Haziran toplantısında Merkez Bankası’nın faizini en az 25’e çıkarmasını istiyordu ama Erdoğan ancak 15’e çıkılmasına izin verdi. Temmuz ayında da ancak 2,5 puanlık artışa izin verdi, atamalar yapılmadı, sıkıntı iyice arttı.
Sonra belli ki bir şeyler oldu ve bu işin böyle gitmeyeceği konusunda şimdi Erdoğan’ı ikna etmiş görünüyor. Ama herkes biliyor ki; Naci Ağbal -Lütfü Elvan deneyimindeki gibi, birkaç ay içerisinde tümüyle tersine dönüp, uzun süre tersini yapabiliyor. O nedenle de piyasalar hâlâ güvenemedi ama Şimşek, bir süredir “sıkı para politikası ve sıkı para politikasından” daha çok söz eder oldu.
Gelinen noktada; seçimlere en fazla yüzde 25 politika faiziyle girmeyi planlayan Erdoğan’ın şimdi çok daha yüksek rakamlara razı edildiği görülüyor. Belki de şimdiden yüzde 70’lere çıkacağı belli olan enflasyonun seçim öncesinde üç haneye çıkma tehlikesi kendisine gösterildi ve seçimler için bu yolun daha iyi olacağı konusunda ikna edildi.
Peki, Şimşek’in tüm çabalarına rağmen, iç ve dış piyasalar ve vatandaşlar, bu kez de yeni girilen bu yolda devam edileceği konusunda ikna oldular mı derseniz, hâlâ böyle bir güven oluşturulabildiğini görmüyorum.
OVP konusundaki yabancı basında yer alan tepkilere baktığınızda, üzerinde durulan iki konudan birinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizler enflasyonu belirler derken artık sıkı para politikası uygulayarak enflasyonu ve cari açığı düşüreceğine ilişkin yeni söyledikleriydi. Erdoğan’ın U dönüşü tescillendi ama aynı yorumlarda Erdoğan’ın seçim öncesinde tekrar U dönüşü yapabileceği konusundaki endişelerin korunduğunu da açıkça görüyorsunuz.
Bu endişeler bence seçime hatta daha sonrasına, yani 2024 Nisan’da alınacak yeni ekonomik kararlara kadar devam edecektir. Kısa dönem içinde ise bu desteğin devam edip etmeyeceğini göreceğimiz en çarpıcı kararlar, Eylül, Ekim hatta Kasım aylarında Merkez Bankası’nın alacağı faiz kararlarıyla göreceğiz.
Piyasalardaki beklenti Eylül’de Merkez Bankası’nın politika faizini en az 5 puan artıracağı yönündeydi, OVP açıklandıktan sonra bu beklenti iyice arttı. Artık sadece Eylül değil Ekim toplantısında da en az bu kadar artış olmasını bekleyen piyasalar, seçimlere girerken politika faizinin yüzde 35-40 olmasını bekliyor. Bence bu beklenti önümüzdeki günlerde daha da artabilir.
Bununla birlikte bankaların TL faiz artışlarını Merkez Bankası’nın isteği doğrultusunda daha yukarılara çekip çekmeyecekleri de önemli bir sıkı para göstergesi olacak. Çünkü buna bağlı olarak kredi faiz oranları iyice yükselecek, belki tüketici kredileri ve kredi kartlarına yeni kısıtlar gelecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu sıkılaştırmalara ne diyecek, merakla bekleniyor.
Cumhurbaşkanı’nın OVP’ye desteği konusunda bir önemli sınav da yılbaşı zamlarında yaşanacak. Bakan Şimşek maaş zamlarının hedef enflasyon kadar olacağını söylüyor. Yani 2024 için yüzde 33 zam vermeyi planlıyorlar. Enflasyonun yüzde 70 olduğu bir ortamda, satın alma gücü iyice erimiş memur, işçi ve emeklileri yüzde 33 zamla nasıl ikna edecekler, orası belli değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim öncesinde bu kadar büyük memnuniyetsizlik yaratacak kararlara ne kadar razı olacak, göreceğiz.
OVP hedefleri özellikle kur artışı ile enflasyon ilişkisindeki çelişkili hedefler nedeniyle, iyimser bulundu. OVP hedeflerinin gerçekleşme oranı, her OVP’de benzer tedbir ve hedeflerin tekrarlanması, zaten baştan bir OVP’nin kredibilite kaybını beraberinde getiriyor. Hedefler yerine Erdoğan’ın sıkı paraya desteğini koymak ise bence riskli bir beklenti yönetimi deneyimi olabilir.
.
28 Kasım 2024 - Merkez Bankası artık riskler yerine başarıları öne çıkarıyor
27 Kasım 2024 - Özel sektör hesabı yüzde 48’le yaparken enflasyon yüzde 21’e düşmez
26 Kasım 2024 - Enflasyonla mücadelede ‘kararlılık’ vurgusu yavaş yavaş unutuluyor
25 Kasım 2024 - Yüksek nakit açığı ve Merkez’in zararı enflasyon hesabını bozuyor