Dolara talep gelmesin diye piyasadaki fazla TL likiditesini hızla emmek isteyen Merkez Bankası TL'ye yüzde 59,65 faiz verdi. Dört koldan desteklenen borsa önce yükseldi, sonra yeniden eksiye geçti, günü Varlık Fonu dopingiyle artıda kapattı. CDS'ler 325 puan oldu. Dolar yatay gitti.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun şafak operasyonuyla gözaltına alınmasının para piyasalarında yarattığı tedirginliği aşmak için devreye süper faizli bonolar sokuldu. Faizler yükselmeye başladı. Borsa İstanbul, Türkiye Varlık Fonu’nun yoğun alımlarıyla günü artıda kapattı ama 2 yıllık gösterge tahvilde satış dalgası devam etti, faizi yüzde 50’yi geçti. Dolar 38 lira etrafında tutundu. Türkiye’nin CDS’i 325 puan oldu. Kısacası piyasadaki çalkantı dün de devam etti.
Merkez Bankası, esas olarak 1994 krizinde yüzde 400 faizle uygulamaya soktuğu, en son 2007 Temmuz ayında kullandığı olağanüstü durumlara ilişkin bir enstrüman olan likidite senedi çıkarmaya başladı.
En fazla 91 gün vadeli olabilen bu senetlerin ilkinin ihalesi dün yapıldı. 24 Nisan vadeli senede bankalardan inanılmaz bir talep geldi, tam 84 milyar 196 milyon lira. Merkez Bankası bu talebin 17 milyar 744 milyon liralık kısmını karşıladı. 100 liralık kağıtlar ortalama 96,228 liradan satıldı. Yani ortalama faizi basit faiz olarak yüzde 47,69; bileşik faiz olarak ise yüzde 59,65 oldu.
Merkez Bankası’nın bu denli yüksek faiz vermek zorunda kalması, piyasadaki TL bolluğunu gösteriyor. Bankalar ticari ve bireysel müşterileri de parayı hemen hemen bu fiyattan satıyordu. Ama şimdi Merkez Bankasının piyasadaki fazla TL’yi emmek için ne kadar ciddi olduğunu ve ne kadar faiz vermeyi göze aldığını göstermesiyle gerek kredi faizlerinin ve gerekse mevduat faizlerinin tırmanması bekleniyor.
Dün BloombergHT, Hazine yetkililerine dayandırdığı ama Hazine tarafından resmen doğrulanmayan bir haber geçti ve Hazine’nin faize uygulanan stopajı da düşürmeyi tasarladığını öne sürdü. Bu eğer gerçekse, mevduat faizlerinde ciddi bir tırmanma beklenebilir. Faizlerin artması ise son bir haftada parasını dolara döndürenlerin yeniden TL’ye geri gelmesine neden olabilir.
Geçen haftanın çalkantılarında özellikle yerli yatırımcılar çok hızlı tepki vermiş ve TL’den dolara geçmeye başlamıştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) günlük verileri Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı gün bankalardaki döviz mevduatı değişimini ortaya koydu. BDDK verilerine göre 18 Mart Salı günü 204 milyar 995,36 milyon olan döviz mevduatı, 19 Mart günü 1 milyar 383,57 milyon dolarlık artışla 206 milyar 378,94 milyon dolara çıktı.
Parite etkisinden arındırılmamış olarak 1 günde bankalardaki mevduatındaki değişim yaklaşım 1.4 milyar doları buldu. BDDK haftalık verilerine göre 14 Mart ile biten haftada bankalardaki döviz mevduatı 203 milyar 936 milyon dolar seviyesindeydi.
Benzer bir gelişme TL cinsi yatırım fonlarında da yaşandı. Ekrem İmamoğlu ile başlayan süreç para piyasası fonlarında da etkili oldu. TEFAS verilerine göre, para piyasası fonlarında 18 Mart günü 1 trilyon 443 milyar 332 milyon 623 bin lira olan toplam bakiye dün itibariyle 1 trilyon 273 milyar 864 milyon 798 bin liraya geriledi.
Yaşanan dalgalanmadan son dönemin en gözde yatırım enstrümanı para piyasası fonları da etkilenirken bu dönemde para piyasası fonlarından çıkış 169 milyar 467 milyon 824 bin lira oldu.
Güne yüzde 1,35 yükselişle başlayan BİST100 endeksinde sabah seansında yüzde 3,78’e kadar artış yaşandı. Ancak öğleden sonra akışıyla sanayi, bankalar ve gıda endeksleri öncülüğünde satışlar artarken BİST100 endeksinde gün içi kayıp yüzde 1,88’e kadar ulaştı, yüzde 2,82 yükselişle günü kapattı. Piyasa uzmanları borsada dünkü işlemlerde yabancı tarafının yine satıcı olduğuna işaret ederken Türkiye Varlık Fonu destekli Ziraat Yatırım en iyi alıcı pozisyonunda yer aldığını vurguladı. Kaynakların, 7 milyar liranın üzerinde alım yaptığını ileri sürdüğü TVF’ye rağmen yabancının algoritmik olmayan sert satışlarının olduğu kaydedildi. Türkiye’nin 5 yıllık iflas risk primi CDS’leri de 325 baz puanın üzerinde fiyatlandı.
BİST100 endeksi, dün 18 Mart Salı günü olduğu 10 bir 802,23 seviyesinin yüzde 13,91 altında önlemlerin devreye alındığı ilk günü 9 bin 299,36 puandan kapatırken çarşamba gününden itibaren en hızlı düşen bankacılık endeksi 18 Mart günkü 16 bin 520,86 seviyesinin yüzde 23,81 altında günü tamamladı. Endekse pozitif kalabilmesi için en büyük katkı THY ve Aselsan’dan geldi. Piyasa uzmanları 1 ay boyunca geçerli önlemlerin riskin biriktirilmeye neden olduğunu ileri sürerken eski döneme dönüşün o kadar kolay olmayacağına işaret etti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P muhalefet partisinden siyasetçilerin tutuklanmasının, Türkiye ekonomisine duyulan güven ve döviz kurunun istikrarı açısından risk oluşturabileceğini belirtti. S&P değerlendirmesinde artan belirsizliğin hane halkı harcamaları, sermaye girişleri, döviz kuru, büyüme ve enflasyon üzerindeki ikinci tur etkilerinin, yakın zamana kadar mevduat dolarizasyonunda ve enflasyonda kayda değer bir düşüşü kesintiye uğratarak önemli olabileceğini vurguladı.
Döviz kurları daha sakin bir günü geride bıraktı. Önceki hafta bankacılık sektörü kaynaklarının yaptığı hesaplamalara göre 20 milyar doları aşan satışlarla dengelenmeye çalışılan döviz piyasasında dün dolar/ TL 38 seviyesinin, /TL ise 41.35 seviyesinin hemen altında hareket etti. Bankacılık sektörü kaynakları dolar/TL’de 38 seviyesinin aşılmasına izin verilmediğini yine dün Merkez Bankası’nın döviz satışı gerçekleştirdiğini belirtti. Merkez Bankası bilanço verilerine göre, gözaltının ilk günü olan 19 Mart Çarşamba döviz satışları net döviz pozisyonunda 11.2 milyar dolar düşüşe neden olurken 20 Mart Perşembe gününe kayıp 3 milyar dolar oldu. Bankalarda döviz alım ve satım arasındaki marjlar ise 2 liraya kadar açıldı.
TL tahviller geçen hafta yediği sert satışın ardından toparlanma çabasında idi. Ancak yabancının TL varlıklar arasında en tercih ettiği devlet tahvillerinde satışlar dün de sürdü. Özellikle yine öğleden sonra hızlanan satışlarla 2 yıl vadeli gösterge tahvil faizi dün yüzde 0,97 artışla yüzde 50,85’e yükseldi, 5 yıl vadeli gösterge tahvil yüzde 0,92 azalarak yüzde 38,83’e, 10 yıl vadeli gösterge tahvil faizi ise yüzde 0,36 düşüşle yüzde 33,26’ya geriledi.
Merkez Bankası’nın aldığı önlemler ve nisan ayı Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indirimini pas geçeceğine yönelik beklenti bankacılık sektöründe mevduat faizlerini hareketlendirdi. Özellikle en kısa 32 gün vadeli mevduatta yüksek hacimli yatırımlara mevduat faizi yüzde 45-47 arasında değişiyor. Bankacılık sektörü kaynakları geçen haftaya göre mevduat faizlerinde 4-4.5 puan artış olduğunu dile getirdi.
Dün ise bankaların internet sitelerinde yer alan bilgilere göre 50 bin lira üzeri mevduatlara 32 gün vadede mevduat faizi yüzde 44,5’e, daha yüksek hacimli mevduatta ise yüzde 47’e çıktı. 46 ve 92 gün vadede mevduat faizi çoğu bankada değişmedi, yüzde 41-42,5 arasında kaldı. En kısa vadeli mevduata daha yüksek faiz bu dönemde dövize yönelmesi muhtemel tasarrufun TL’de kalmasına yaraması bekleniyor.
Öte yandan Bloomberg’in haberine göre en son şubat ayında yükseltilen TL mevduat ve para piyasası fonlarındaki stopaj oranlarına indirim gündemde. 1 Şubat’tan itibaren açılan ve vadesi yenilenen vadeli mevduatlarda stopaj oranı 6 aya kadar vadeli hesaplarda yüzde 10’dan yüzde 15, 1 yıla kadar hesaplarda yüzde 7,5’ten yüzde 12’ye, 1 yıldan uzun hesaplarda ise yüzde 5’ten yüzde 10’a yükseltilmişti.
Merkez Bankası’nın likidite önlemleri bankaların kredi faizlerine de yansıdı. İhtiyaç kredi faizleri çoğu bankada 21 Mart’tan geçerli olmak üzere artırıldı. Mart başında yüzde 3,41’e kadar gerileyen ihtiyaç kredi faizi şimdi en düşük yüzde 4,6. Yaşanan dalgalanma sonrasında ihtiyaç kredi faizinde 1 puanı aşan yükselişler yaşanmış oldu. TL ticari kredi faizi de bankacılık sektörü kaynaklarının verdiği bilgiye göre 1-1.5 puan artışla yüzde 50 seviyesine çekildi. Kaynaklar TL kredi kullandırmadıklarını, yabancı para kredilerde zaten sert kısıtlamaların olduğunu belirtti.
10HABER’e abone olun, bağımsız gazeteciliğe destek verin,
10HABER’in zengin ve özgün haberleri ile uzman köşe yazarlarını her gün sınırısızca okuyun