OECD açıkladı: Göçmenler gelişmiş ülkelere iyi geldi
İktisatçıların hesaplamaları Temmuz ayı enflasyonu için yüzde 11-12 civarında bir rakam gösterirken, yarın açıklanacak TÜİK rakamı iyice merak edilmeye başladı. Dün açıklanan İstanbul Ticaret Odası perakende fiyat artışlarının, tam çift hanenin sınırında, yüzde 9.84’de kalması da dikkat çekti.
İktisatçılar bir süredir İstanbul Ticaret Odası (İTO) enflasyon verilerine daha dikkatli bakmaya başlamışlardı. Dün açıklanan rakam sonrası projektörlerin bundan sonra İTO verilerinde olacağını söyleyebiliriz. İTO Temmuz ayı perakende fiyat artışını, çift hanenin hemen altında, yüzde 9.84 olarak açıkladı. Buna rağmen enflasyonun yeniden hızla yukarı çıkmaya başladığı açıkca gözüktü. Yıllık bazda perakende fiyat artışları ise yüzde 63.7 olarak saptandı.
İTO enflasyon rakamının yüzde 10’un hemen sınırında açıklanmasının, TÜİK açıklaması öncesi “çift haneli resmi enflasyon beklentilerini kırma” kaygısı taşıyıp taşımadığı bilinmiyor. Sadece bu aya bakarak İTO verileri üzerinde şüphe uyandırmanın doğru olmayacağını kaydeden iktisatçılar, buna rağmen “bir şeyler olabileceğine ilişkin tedirginlik doğduğu” görüşüne de hak veriyorlar. Bu nedenle bundan sonraki aylarda İTO verilerinin çok daha dikkatli biçimde inceleneceğini söylemek yanlış olmaz.
Gıda artışı çok düşük çıktı
İTO’nun açıkladığı gıda enflasyonu rakamı da bu şüpheleri doğrular nitelikte bulundu. İTO İstanbul’da gıda fiyatları artışını yüzde 8.61 olarak açıkladı. Halbuki bir gün önce açıklanan Türk-iş gıda fiyatlarına göre, Ankara’da Temmuz’da aylık yüzde 12.38, yıllık da yüzde 70.44 oranında gıda enflasyonu saptandı.
Gıda fiyatları konusunda Bilgi Üniversitesi’nce hazırlanan Bilgi Cefis endeksi son dönemde piyasa tarafından yakından takip edilen, itibarlı bir endeks olarak öne çıkmaya başladı. Bilgi Cefis de Temmuz ayının son haftasında yayımladığı endekste, gıda fiyatları artışını yüzde 15.3 olarak açıklamıştı. Diğer endekslerde ayın belirli günleri veri derlenirken, Bilgi-Cefis’de her gün alındığı ve ayın son haftasının kapsamda olmadığı hatırlatılıyor. Bu nedenle fiyatlar yükseliş eğiliminde iken Bilgi Cefis endeksinin daha yüksek çıkabileceğini belirten iktisatçılar, Türk-iş’in kendi hesaplamalarına daha yakın olduğunu, İTO gıda fiyat artışı rakamının ise çok düşük kaldığını söylüyorlar.
İTO rakamlarına duyulan şüphe de, Perşembe günü açıklanacak resmi TÜİK enflasyon açıklamasına ilişkin merakı daha da artırmış gözüküyor. Açıklama öncesi piyasalarda yapılan anketlerde yüzde 9-9.5 oranında bir enflasyon rakamı açıklanacağı tahmin edildi. Bu tahminlerde “TÜİK’in aylık enflasyonu tek hanede kalacak biçimde açıklayacağı” yolundaki beklentinin etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Yıllık resmi enflasyon rakamlarının yeniden yüzde 45’in üzerine çıkması hemen hemen kesinleşti. Bu arada açıklanacak rakamın tarihin en yüksek Temmuz enflasyon rakamı olması da kesin gibi. Piyasa tahminleri Ağustos ayında da yüksek enflasyon rakamlarının devam edeceğini gösterirken, Ağustos sonunda yüzde 50’nin aşılması bekleniyor. Baz etkisi nedeniyle enflasyondaki artışın yılın geri kalanında da devam edeceği, büyük ihtimalle Merkez Bankası’nın yeni yıl sonu enflasyon tahmini olan yüzde 58’in de aşılacağı belirtiliyor.
Gıda fiyatlarındaki artışın önemi de giderek daha büyüyor. Çünkü dar gelirlilerin harcama sepetinde büyük ağırlığı gıda harcamaları oluşturuyor ve gıda fiyatlarındaki artış aynı zamanda yoksulluğun gidişatı hakkında da, bu enflasyonist ortamda daha fazla fikir veriyor.
İTO Temmuz ayı gıda fiyatları artışının yüzde 8.64 olarak saptarken, Türk-iş’in saptaması aylık yüzde 12.38 oldu ve aradaki fark çok büyük. Türk-iş’e göre gıda fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde 70.44 oranında gerçekleşti. Türk-iş bu rakamı aynı zamanda saptadığı açlık sınırı ve yoksulluk sınırı verilerinde kullanıyor.
Ankara’da dört kişilik bir ailenin sağlıklı dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması olarak tanımlanan açlık sınırı, Temmuz ayı verileri sonrası, 11 bin 65 TL’ye çıktı. Gıda harcaması üzerine giyim, kira dahil konut giderleri, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama eklenince ortaya çıkan yoksulluk sınırı ise Temmuz sonunda 37 bin 974 TL’ye çıktı. Bekar bir çalışanının yaşam maliyeti ise aylık 15 bin 123 TL olarak belirlendi.
Asgari ücretin Temmuz ayı için 11 bin 500 TL olarak yeni saptandığı, zamlı asgari ücretlerin yeni alındığını gözönüne alırsanız, halkın yaşadığı hayat pahalılığın boyutu da kendiliğinden ortaya çıkıyor. Enflasyonla mücadeleyi gözardı eden mevcut politikalarla, özellikle dar ve sabit gelirlilerin yoksullaşmasının derinleştiği de çok açık.
28 Kasım 2024 - Merkez Bankası artık riskler yerine başarıları öne çıkarıyor
27 Kasım 2024 - Özel sektör hesabı yüzde 48’le yaparken enflasyon yüzde 21’e düşmez
26 Kasım 2024 - Enflasyonla mücadelede ‘kararlılık’ vurgusu yavaş yavaş unutuluyor
25 Kasım 2024 - Yüksek nakit açığı ve Merkez’in zararı enflasyon hesabını bozuyor