Kur korumalı uygulaması tamamen çöktü; kamunun zararını hesaplamak çok zor

Türkiye, 21 Aralık 2021’de döviz kurlarının 20 liraya yaklaşması üzerine kur korumalı mevduat uygulaması başlatmıştı. Bu uygulamanın ilan edilmesiyle doların fiyatının ansızın yeniden 11 liralar seviyesine inmesi, göreli bir istikrar hissi yaratmıştı. Ancak şimdi aradan 6 ay geçtikten sonra doların yeniden Aralık ayındaki seviyelerine yaklaşması, 900 milyar lirayı aşan kur korumalı mevduat hesapları nedeniyle Hazine’nin ve Merkez Bankası’nın üzerine hesaplanması çok zor bir yük getirmiş durumda. Dünya gazetesinden Şebnem Turhan haberinde bir örnek hesap yayınlamış: “8 Haziran’da KKM dönüşü gerçekleşen ve 8 Mart’a 100 bin lirasını yatıran mudinin 3 aylık kazancı da yüzde 17’yi aştı. Merkez Bankası’nın 8 Mart itibariyle açıkladığı 14.49 lira olan dolar/ TL kuru yine Merkez Bankası saat 12 itibariyle belirlediği 17.15 lira olarak açıkladı. 8 Mart’ta 100 bin lirası ile 6 bin 901 dolar alabilen vatandaş bugün itibariyle 5 bin 830 dolar alabiliyordu. Böylece 100 bin lirası karşılığında 3 ayın sonunda kazancı 118 bin 352 lira oldu ve bu yüzde 18,3’lük bir getiri elde etmiş oldu.” Kurlardaki yükselişin devam etmesi, her gün çözülen ve yenilenen KKM hesapları bulunması sebebiyle her gün Hazineye yeni yük getiriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKM’den kaynaklanan bütçe açıklarını kontrol edemediği ve memurlarla emeklilere verilecek enflasyon farkları için yüzde 40’a yakın maaş zammı gerektiği için Meclis’e bir ek bütçe sunmaya hazırlanıyor. Oysa KKM ilan edildiği gün iktidar yanlısı gazeteler bunu bir bayram gibi tanıtmışlar, “Türk Lirası artık güvenli liman”, “Türk Lirası kuyruğu”, “Operasyon çocuklarına Osmanlı tokadı” gibi başlıklar atmışlardı.