Son 20 yılda mutlulukta en çok ‘irtifa kaybeden’ üniversite mezunları oldu
Mayıs ayı enflasyonu pazartesi açıklanacak. Doğal gaz fiyatları yazılmayacağı için Mayısta enflasyon eksi bile gelebilir ama sonrasında artış kaçınılmaz gözüküyor.
Kur ve faizlerin yanı sıra enflasyonda da yılın ikinci yarısında yeniden artış sürecine girilmesi bekleniyor. Bir başka deyişle; Temmuz’da yapılacak memur, işçi ve emekli zamları ardından, maaşların tekrar eridiğine şahit olacağız.
Ekonomi yönetimine gelecek kişiler ve anlayıştan bağımsız olarak, kurlardaki artış trendinin sürmesi bekleniyor. Rasyonel politikalar uygulayacak, Mehmet Şimşek gibi isimler gelir, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu kişilerin işlerini yapmalarına izin verirse, kurlar artacak ama bu kontrollü bir artış olabilir. Piyasalara güven verdiği takdirde kurları istediği seviyede tutabilir. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan yine mevcut politikayı sürdürecek bir ismi atarsa, işte o zaman kurlarda yukarı doğru istikrarsız bir seyir görmemiz kaçınılmaz olur.
Burada kilit noktalardan biri gelecek olan ismin faizleri ekonomik gerçeklere göre belirlemesine izin verilip verilmeyeceği. Gelen kişi faizleri piyasayı tatmin edecek ölçüde artırıp, gerekenin yapıldığı konusunda piyasalara güven verebilirse hem faizlerde aşırı yükselme önlenebilir hem de kurları kontrol etme kabiliyeti yükselir.
Ekonomi yönetimine gelecek kişi mevcut politikayı sürdürecek bir isim olursa işte o zaman politika faizini artırmadan piyasa faizlerinin yüksek kalmasına izin vermesi gerekecek. O noktada ne piyasalara kurların tutulabileceği konusunda güven verebilir, ne de ihtiyaç olan yabancı portföy girişlerini sağlayabilir.
İşte bu nedenle Mayıs sonunda yüzde 40’ın hemen altına inmesi beklenen enflasyonun yeniden artış trendine girmesi kaçınılmaz görülüyor. Tabii ki enflasyonun nereye kadar yükseleceğini belirleyecek olan yeni ekonomi yönetiminin sağlayacağı güven olacak. Bir başka deyişle; faiz, kur ve bütçe finansmanı ile yabancı sermaye girişlerine bağlı olarak, ya kontrollü bir enflasyon artışı yaşanacak, ya da enflasyon tekrar kontrolden çıkacak. 2021 Aralık ayında başlayan aylık yüzde 13’lük, 10’luk rakamları, güven vermeyen bir ekonomi yönetimi olduğu takdirde, tekrar görmemiz kaçınılmaz olabilir.
Dün açıklanan bazı veriler kurlar ve enflasyonda tehlikenin kapıda olduğunu gösterir nitelikteydi. Seçim öncesinde net döviz rezervlerinin eksi 4.4 milyar dolara, swap hariç net rezervlerin ise eksi 60 milyar doların altına indiği ortaya çıktı. Yani kurları tutabilmek için Merkez Bankası’nın hiç cephanesi kalmadı…
Dün İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) Mayıs ayı enflasyon rakamları açıklandı. İTO ücretliler geçinme indeksinde Nisan’a göre yüzde 1.66 oranında, toptan fiyatlarda ise yüzde 5.60 oranında artış saptandı. Yıllık olarak bakıldığında ise geçinme indeksindeki artış yüzde 56.05, toptan eşya indeksindeki artış yüzde 70.33 olarak belirlendi.
Pazartesi günü açıklanacak Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarında ise tüketici fiyatlarında eksi rakam açıklaması olabileceği, yıllık enflasyonun ise yüzde 40’ın biraz altına düşeceği bekleniyor. Bunun nedeni TÜİK’in, seçim öncesi alınan doğalgaz ücretlerinin asgari kısmının devlet tarafından üstlenmesinin endekslere yansıtılacağı haberiydi. Bu nedenle doğalgazdan gelecek yaklaşık yüzde 2’lik eksiltici etkinin, Mayıs ayı enflasyonun eksiye çevirme ihtimali bulunuyor. İTO’nun aylık artışı yüzde 1.66 saptadığı göz önüne alındığında, bu ihtimalin kuvvetlendiğini söyleyebiliriz.
Ancak bu doğalgaz etkisi bir aylık olacak, kış aylarına doğru tüketim arttığında bu kez enflasyona yukarı yönlü katkı yüksek gelecek. TÜİK’in bu kararı özellikle maaş zamlarına baz olacak enflasyon oranlarını düşük göstereceği için çok eleştirildi. Bu yolla zamların düşük tutulacağı, doğalgaz sübvansiyonun faturasının tekrar memur, işçi ve emeklilere ödetileceği söyleniyor.
Baz etkisine baktığımızda TÜİK’in 2022 yılı Mayıs ayı TÜFE rakamı yüzde 2.98 çıkmıştı. Bu yıl Nisan’da ise yıllık enflasyon yüzde 43.68 olarak açıklanmıştı. İşte baz etkisi göz önüne alındığında, eksi Mayıs rakamı, yıllık oranı yüzde 40’ın altına çekebilir.
2022 yılı Haziran ayı TÜFE rakamı yüzde 4.95 olarak gerçekleşmişti. Bu yıl Haziran’da bu oran geçilmediği takdirde otomatik olarak ilk yarı sonunda enflasyon yüzde 40’ın altında kalmaya devam edecek. Dolayısıyla Temmuz maaş artışları belirlenirken, enflasyon yüzde 40 civarında baz alınacak.
Ancak baz etkisinin Haziran sonrasında tersine işlemeye başlayacağı görülüyor. 2022 yılı Temmuz enflasyonu yüzde 2.37, Ağustos yüzde 1.46, Eylül yüzde 3.08, Ekim yüzde 3.54, Kasım yüzde 2.88, Aralık yüzde 1.18 olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2024 Mart seçimlerine kadar ekonomiyi canlı tutma niyeti biliniyor. Bu nedenle iç talebin, biraz kısılsa bile, canlılığını koruması ve kurlardaki artış beklentisi, bu yıl ikinci yarıdaki aylık rakamların geçen yılın epey üstünde gerçekleşmesi bekleniyor.
Enflasyonda geçen yıl Ekim’inde yaşadığımız yüzde 85’lik tepe seviyesini tekrar görür müyüz bilinmez ama yılın ikinci yarısında enflasyonun yeniden yüzde 50’lerin üzerine çıkması sürpriz olmayacak.
Enflasyonda yeniden yükseliş kaçınılmaz görünüyor. Bu arada bütün bu hesaplama ve tahminleri, uzun zamandır güven duyulmayan TÜİK, yani resmi enflasyon rakamlarına göre konuştuğumuzu da not edelim….