Şimşek’ten turizmde patlama grafikli ‘istikrar’ mesajı
Yatırım harcamalarının yüzde 46,7'si tasarruf paketi açıklandıktan sonra yapılmış. Bu da yatırımların hız kesmediğini gösteriyor. Tasarruf kapsamında yaklaşık 1,4 trilyon TL’ye düşecek temsil ve tanıtım ödeneğinin tümü yılın ilk yarısında bitirilmiş.
Hükümet tasarruf önlemlerini içeren yasayı TBMM’den geçirdi ve uygulamaya koydu. Ancak kamuda tasarruf lafı yasadan çok önce bile dillerden düşmüyordu. Geçen yıl bu vakitlerde kamuda tasarrufu sağlama görevi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e verilmiş tüm bakanlıklardan da bir ay içinde sağlayabilecekleri tasarrufu kendisine bildirmeleri istenmişti. Ancak o zaman çıkartılan tasarruf genelgesi işi yaramamış olmalı ki hükümet sorunu cezai yaptırımların da yer aldığı bir yasayla çözmeye karar verdi.
Veriye dayalı politika analizi yapmak ve politika tasarım sürecine katkı sağlamak üzere bir grup iş insanı, bürokrat ve akademisyen tarafından kurulan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) Maliye ve Para Politikası Araştırmaları Merkezi Direktörü Dr. M. Coşkun Cangöz Türkiye’de merkezi yönetim bütçesindeki gerçekleşmelerin yılın ikinci çeyreğinde harcamalardaki artış hızının nispeten gerilediğini ancak bunların tasarruf paketi kapsamında alınan tedbirlerden kaynaklanmadığını belirtiyor. Dr. Cangöz çok çeşitli fikirlere ve görüşlere ev sahipliği yapan Medium adlı açık sosyal yayıncılık platformunda yayınlanan “Bütçede tasarruf moduna geçilmiş mi?” başlıklı yazısında şu görüşleri savunuyor:
“Merkezi Yönetim Bütçesi (MYB) ilk altı aylık verileri açıklandı. Ocak — Haziran 2024 gerçekleşme verileri MYB açığının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 54,6 oranında arttığına işaret ediyor. Bütçe gelirlerindeki artış yüzde 103,8 seviyesindeyken faiz dışı harcamalar 91,7 artış göstermiş. Ancak faiz giderlerindeki artış yüzde 108,7 olarak gerçekleşmiş.
MYB gerçekleşmeleri bize yılın ikinci çeyreğinde harcamalardaki artış hızının nispeten gerilediğini gösteriyor. Nitekim yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 106 artan bütçe giderleri ikinci çeyrekte yüzde 84 oranında artmış.
Peki, ilk çeyreğe göre artış hızı yavaşlayan harcamalar tasarruf paketi kapsamında alınan tedbirlerden mi kaynaklanıyor?
13 Mayısta Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in gündeme getirdiği tasarruf kalemleri arasında mal ve hizmet ödeneklerinde yüzde 10, yatırım ödeneklerinde ise yüzde 15 oranında kesinti yapılması, demirbaş alımlarının üç yıl süre ile durdurulması, temsil ve tanıtma giderlerinde yüzde 25 kesinti yapılması, yeni bina alımı ve yapımının durdurulması, haberleşme ve iletişim giderlerinin azaltılması, geçici görevlendirmelerin sınırlanmasıyla yolluk giderlerinin azaltılması, ihtiyaç fazlası araçların satılması ve yenilerinin alınmaması gibi başlıklar yer alıyordu.
Tasarruf paketinin açıklanmasının ardından yüzde 10 kesinti yapılan mal ve hizmet alımları ile yüzde 15 kesinti yapılan sermaye giderlerine (yatırım harcamaları) baktığımızda her iki harcama kaleminde de geçen yıla göre ödeneklerin daha yüksek bir kısmının kullanıldığı dikkat çekiyor. Mal ve hizmet alımlarında sadece Mayıs ve Haziran aylarında toplam ödeneklerin yüzde 15,8’i kullanılırken ve sermaye giderlerinde ise yüzde 17’si kullanılmış. Bir önceki yılın ilk altı aylık dönemine göre mal ve hizmet alımlarında yüzde 65,6 oranında artış olurken yatırım giderlerindeki artış yüzde 115,1 seviyesine ulaşmış. Üstelik yıl başından bu yana yapılan yatırım harcamalarının yüzde 46,7’si son iki ayda, yani tasarruf paketi açıklandıktan sonra yapılmış. Dolayısıyla yüzde 15 kesinti öngörülen yatırımların şimdilik pek hız kesmemiş olduğu anlaşılıyor.
Tasarruf paketinde kamuoyunun dikkatini çeken başlıklardan birisi de temsil ve tanıtma giderlerinde yüzde 25 kesinti yapılacak olması ve yurtdışı geçici görevlendirilmesi sınırlandırılması suretiyle yolluk harcamalarının azaltılmasıydı. Ancak, özellikle tasarruf paketi açıklandıktan sonraki iki ayda bu iki kalemde toplam ödeneklerin sırasıyla yüzde 26,4 ve yüzde 27,3 oranında harcandığı görülüyor. Hatta 1,8 trilyon TL olan temsil ve tanıtma ödeneğinin yüzde 74,2’si ilk altı ayda kullanılmış olması dikkat çekici.
Hazine ve Maliye Bakanının ifade ettiği gibi temsil ve tanıtım ödeneği yüzde 25 azaltılacaksa 1 trilyon 854 milyar TL tutarındaki ödenek 1 trilyon 389 milyar TL’ye düşecek. Ancak ilk altı aylık gerçekleşmelere göre 1 trilyon 389 milyar TL ödeneğin neredeyse tamamı kullanılmış durumda. Dolayısıyla tasarruf paketine uyum sağlanacaksa Temmuz ayından itibaren bu kalemden hiç harcama yapılmaması gerekiyor.
Tasarruf paketinde öne çıkan başlıklardan bir başkası olan taşıt alımı ve kiralamasına ilişkin giderlerde son iki ayda yapılan harcamalar ilk altı ayda yapılan harcamaların yüzde 41,7’sini oluşturuyor. Geçen yılın ilk altı ayına kıyaslandığında ise harcamalar yüzde 128,6 oranında artmış görünüyor.
Hizmet binası, lojman ve sosyal tesislere ilişkin giderlerin toplamına bakıldığında ise yine 2023 yılına göre enflasyonun üzerinde, yüzde 87,3’lük bir artış dikkat çekiyor. Üstelik bu harcamanın yüzde 44,8’i de tasarruf paketi açıklandıktan sonra yapılmış. Büro ve işyeri mefruşatı ile makine ve teçhizatına ilişkin alımlar ilk altı ayda geçen yıla göre yüzde 4,8 oranında düşüş göstermiş. Ancak, yılın ilk yarısında yapılan harcamaların yüzde 59’unun son iki ayda yapılmış olması dikkat çekiyor. Haberleşme ve iletişim giderleri ile yayın alınması ve yapımına ilişkin harcamalar 2023 yılına göre sırasıyla yüzde 90,5 ve yüzde 136,7 oranında artmış durumda. Diğer harcama kalemlerinde olduğu gibi bu iki ödenek türünden de son iki ayda yapılan harcamalar toplam harcamaların önemli bir kısmını oluşturuyor.
Öne çıkan başlıklar üzerinden bütçe harcamalarında tasarruf paketinin izlerine bakıldığında şimdilik kayda değer bir sıkılaşmanın olmadığı gözleniyor. Bu konuda gerekli adımlar atılmadığı taktirde 2024 yıl sonunda bütçe açığının GSYH’ye oranı 2023 yılındaki yüzde 5,4’lük seviyenin bile üzerinde olacaktır.”