ABD Kongresi’nde siyasi çatışma: İsrail’e 14.3 milyar dolar nasıl verilecek?
Temsilciler Meclisi bir kâbus gibi üzerine çöken ve hükümetin kapanmasına kadar götürebilecek bütçe meselesini, onayladıkları geçici tasarıyla ertelemeyi başardı. Ancak McCarthy'yi yerinden eden de tam olarak bu bütçe tasarısıydı. Aynı sorun çiçeği burnunda Johnson'ı da yerinden eder mi?
ABD’de Temsilciler Meclisi’nin kâbusu olan ve artık kronikleşmiş bir sorun diyebileceğimiz bir konu aylardır gündemde: Bütçe tasarısı. Cumhuriyetçilerin tüm itirazlarına rağmen hükümetin kapanmasını önlemek amacıyla kısa süreliğine geçerli olacak bütçe tasarısı onaylandı.
Cumhuriyetçilerin en muhafazakârları tarafından “Demokratların işbirlikçisi” olarak görülen Kevin McCarthy’nin görevden alınmasının ardından yerine getirilen yeni Meclis Başkanı Mike Johnson’ın en büyük sınavlarından biri olan bütçe tasarısı 95’e karşı 336 oyla kabul edildi. Böylelikle federal kurumlar en azından ocak ayı ortasına kadar mevcut harcamalarına devam edebilecek. Senato’nun da bu geçici tedbiri hafta sonundan önce onaylaması bekleniyor.
Bu tasarının 17 Kasım’dan önce Başkan Joe Biden tarafından imzalanması şart. Aksi takdirde on binlerce federal çalışan gelecek haftadan itibaren geçici olarak ücretsiz izne çıkarılacak ve hükümetin sunduğu çeşitli hizmetler askıya alınacak.
Johnson tasarının kabul edilmesini “Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçileri muhafazakâr politikalar için mücadele etme konusunda en iyi konuma getirdi” şeklinde yorumladı. Ne var ki 93 Cumhuriyetçi tasarıya karşı çıktı. 209 Demokrat tasarı lehine oy kullanırken yalnızca 127 Cumhuriyetçi tasarı lehine oy verdi.
Ekonomik açıdan muhafazakâr olan ve partinin liderlerine karşı çıkan Cumhuriyetçilerin oluşturduğu Temsilciler Meclisi Özgürlük Grubu’nun eleştirilerine maruz kaldı. Çünkü tasarı onların istediği yüksek miktarda harcama kesintisini içermiyordu. Gruptan yapılan açıklamada “Cumhuriyetçiler Senato’nun ‘Bugün teslim ol, yarın savaşırız’ vaadiyle yapabileceklerinden korkarak bize zarar verecek pazarlıklara devam etmeyi bırakmalı” dendi.
Tasarı Biden’ın Ukrayna ve İsrail için istediği 100 milyar dolardan fazla yardım talebini içermiyor. Ancak Temsilciler Meclisi’ndeki Demokratlar hükümetin çalışmaya devam etmesi gerektiğini gerekçe göstererek Johnson’ın yanında yer aldı. Esasen oylamadan önce açıklama yapan Demokratlar “sıkıntılı kesintiler ve aşırı sağcı politikalar içermediği” için tasarıyı destekleyeceklerini söylemişti.
Bu geçici önlem milletvekillerine daha uzun vadeli bütçe tasarısı hazırlamaları için vakit kazandırmayı amaçlıyor. Ancak McCarthy döneminde de kasım ayına kadar meclisi idare edecek bir bütçe tasarısı imzalanmış, McCarthy’nin görevden alınmasına da esasında bu bütçe tasarısı büyük rol oynamıştı.
Bu arada dikkat çekmekte fayda var: Johnson, daha temsilciler meclisi başkanı seçilmemişken ve meclisin yalnızca bir üyesiyken tıpatıp aynı bütçe tasarısına karşı çıkmıştı. Dolayısıyla bütçe tasarısının kabul edilmesine ön ayak olması Demokratları şaşırtırken, daha birkaç gün öncesine kadar meclis başkanlığına gelmesine sevinen aşırı muhafazakâr müttefiklerini epey hayal kırıklığına uğrattı.
Johnson bütçe tasarısı kabul edilmeden önce salı günü Cumhuriyetçilerle kapalı kapılar ardında görüşmüş, o görüşmede de, “Teslim olmuyoruz. Ama kazanabileceğimiz kavgalar seçmek zorundayız” demiş. Malum Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçiler’in Demokratlara oranı 221’e 213 şeklinde, yani çok cılız bir çoğunluktan söz etmek mümkün.
Johnson da McCarthy gibi görevinden alma tehlikesiyle karşı karşıya kalır mı? ABD’li analistler buna şimdilik pek olası gözle bakmıyor. Çünkü görevinde çok yeni olduğu ve şu anda dünya iki savaşla birden sarsıldığı için Cumhuriyetçilerin onu görevden alarak meclisi yeniden kaosa sürüklemeye cesaret edeceği düşünülmüyor.