Konut pazarı zayıflayınca, inşaat maliyetleri martta hız kesti
TÜİK giyimde fiyat rakamlarını nisandan mayısa kaydırınca enflasyon olduğundan düşük çıktı; Merkez Bankası raporunda ise bu yükseliş açıkça yazılı. O cümle medyanın ve birçok iktisatçının gözünden kaçtı. Hesapta olmayan 10Haber'in çelişkiyi yakalaması oldu.
Enflasyon sepetindeki maddelerin açıklanmasına bir yıl önce son vererek şeffaflıkla ilgili kuşkuları arttıran Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in son operasyonu açıklanan istatistiklerin neden tartışmalı olduğunu gösterir nitelikte.
TÜİK, nisan ayı TÜFE Endeksi’nde giyim ve ayakkabı harcamaları ana grubunda ‘yazlık ürünlerin endekse giriş ayını nisan ayından mayıs ayına kaydırarak’ bir yöntem değişikliği yaptı. Bunun sonucunda da söz konusu ana harcama grubunda nisan ayı enflasyonu 3.82 gibi düşük bir oranda gerçekleşti. TÜFE’de yüzde 6.42 gibi önemli bir ağırlığa sahip olan giyim ve ayakkabı ana harcama grubundaki düşük enflasyon, nisan ayı tüketici enflasyonunu da olduğundan düşük gösterdi.
TÜİK’in giyim ve ayakkabı ana harcama gurubundaki düşük enflasyon verisine iş dünyasından itirazlar gelirken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 4 Mayıs’ta yayınladığı “Nisan Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu” TÜİK’in operasyonunu açığa çıkardı.
TCMB’nin nisan ayındaki fiyat gelişmelerini incelediği raporda giyim ve ayakkabı ana harcama grubuyla ilgili olarak “Yeni sezon geçişinin yaşandığı giyim ve ayakkabı grubunda fiyatların aylık artış oranı yöntem değişikliğine de bağlı olarak (yazlık ürünlerin endekse giriş ayının nisan ayından mayıs ayına kayması) ılımlı seyretmiştir” denildi. Merkez Bankası da bu ifadesiyle yöntemin değiştirilmemiş olması durumunda giyim ve ayakkabı grubunda fiyatların ılımlı seyretmeyeceğini ve bunun da enflasyonu artırması gerektiğini resmen ilan etmiş oldu. Bu çelişki 10 Haber’in gözünden kaçmadı.
Giyim ve ayakkabı grubunda yeni sezona geçiş TCMB’nin de dile getirdiği gibi nisan ayında yaşanıyor ve üreticiler de yıllardır maliyet artışlarını daha yüksek zam şeklinde yeni sezon ürünlerine yansıtıyordu. Nitekim TÜİK verilerinden 2010-2023 dönemi nisan aylarına ilişkin giyim ve ayakkabı ana harcama grubuyla ilgili incelememizde en düşük enflasyonun yüzde 4.08 ile insanların COVİD 19 nedeniyle evlerine kapandığı, basit giyindikleri 2020 yılı nisan ayına ait olduğu ortaya çıktı. Giyim ve ayakkabıda enflasyon tam 8 yıl yüzde 10’un üzerinde gerçekleşti. 2012 Nisan ayında yüzde 13.20’lik artışla rekor kırıldı. Dört yılın nisan ayında yüzde 10’un altında seyreden giyim ve ayakkabı grubu enflasyonu 2023 nisanında TÜİK’in kaydırmalı hesabıyla “kazık fren” yapıp yüzde 3.82 olarak gerçekleşti. Veriler her yılın nisan ayında yeni sezona geçiş nedeniyle bu grupta enflasyonun yüksek gerçekleştiğini gösteriyor.
İTO’nun (İstanbul Ticaret Odası) İstanbul’da perakende fiyatları yansıtan Ücretliler Geçinme Endeksi nisan ayında yüzde 4.57 oranında arttı. İTO’nun konuya ilişkin açıklamasında giyim harcamalarındaki yüzde 29.04’lük artışın da bunda rol oynayan etkenlerden biri olduğu ifade edildi.
TÜİK’in hesabında, giyim ve ayakkabı grubundaki fiyatların artışına ilişkin verinin endekse girişi bir ay “ötelendiği” için gerçek durum yok. TÜİK’in enflasyon formülüne giyim ve ayakkabı ana harcama grubunun yüzde 3.82’lik artışı yerine İTO’nun giyim grubundaki yüzde 29.04’lük oran konulduğunda ortaya çok farklı bir resim çıkıyor.
Nisan enflasyonu, TÜİK’in yüzde 3.82’lik oranı yerine İTO’nun yüzde 29.04’lik oranının esas alınması durumunda yüzde 2.39’dan yüzde 3.95 olarak gerçekleşiyor. Yıllık enflasyon ise yüzde 43,68 yerine yüzde 45,88 ile açıklamadan bir gün önce isabetli bir tahmin yaparak “Enflasyon yüzde 45’in altında gelecek” diyen Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yi yanıltıyor. Aylıkta 1.56, yıllıkta ise 2.20 puanlık fark küçük görünse bile oransal olarak sırasıyla yüzde 65’lik ve yüzde 5’lik fark anlamına geliyor. Veriler seçimler öncesi enflasyonu düşürmeyi misyon edinen TÜİK’in kendince parlak bir icat çıkardığını gösteriyor.
“Kaydırma operasyonu” ile ilgili görüş almak için aradığımız TÜİK yetkililerinden hem başkanlık çalışanlarına hem de yönlendirdikleri 124 telefon numaralı çağrı merkezine arama nedeniyle ilgili detaylı bilgi vermemize rağmen bir geri dönüş olmadı.