TOBB’dan ücret artışı için gelir vergisi tavanında düzenleme çağrısı
Türkiye'nin geliştirdiği ilk kuantum bilgisayarı TOBB'un üniversitesi ETÜ'de açılıp devreye girdi. Bilgisayar şimdilik 5 Kubit gücünde. Kurulacak yeni süperiletken işlemcilerle bugün daha da arttırılması hedefleniyor. Dünyada 54 kubit sınırı aşıldı.
Türkiye’nin teknoloji dünyasının merakla beklediği Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı dün görücüye çıktı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin üniversitesi Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi ETÜ bünyesinde yapılan Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı ile ilgili en çok merak edilen şey, bu bilgisayarın gücüydü. Tanıtım toplantısında bol bol nutuklar atıldı ama bilgisayarın teknik kapasitesi hakkındaki bilgi nedense geri planda kaldı. Törene katılanlar bilgisayarın işlem gücünü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın konuşmasının içinde geçen bir bilgiden öğrendi: Bilgisayar şimdilik 5 kubit gücündeydi.
Klasik bilgisayarlar, içinde milyarlarca minik transistör olan bilgisayarlar. Her bir transistör o bilgisayarın işlem kapasitesine bir ‘bir’ ekliyor. Bit, bilgisayar dilinde bilgi birimine verilen isim. Bit sayısı arttıkça, bilgisayarın aynı anda yapabileceği işlem sayısı da artıyor.
Örneğin bugünlerde adı yapay zeka teknolojisi bağlamında çok konuşulan Nvidia’nın bu yeni teknolojiyi destekleyen tek bir işlemcisinin içinde tam 208 milyar transistör olacak. Blackwell adlı bu işlemci daha yeni tanıtıldı.
Ancak kuantum bilgisayarları sırf bu transistör sayısına bakarak klasik bilgisayarla kıyaslamak çok doğru değil. Kuantum bilgisayarlarda, ‘bit’ten değil ‘kubit’ten söz ediyoruz. Kubit, kuantum isminden hareketle uydurulmuş bir kelime. Burada kuantum bilgisayarın merkezi işlem birimindeki atom veya atomaltı parçacıkların ‘kuantum durumu’ adı verilen aynı anda birden fazla halde olabilmelerinden hareketle bu farklı isim kullanılıyor.
Yani bir klasik bilgisayarda herhangi bir transistörü evinizdeki elektrik lambasının anahtarı gibi düşünebilirsiniz. Anahtar ya açıktır ve lamba yanıyordur ya da kapalıdır ve yanmıyordur. Kubitte ise lamba aynı anda hem yanıyor hem yanmıyor. Bir kubiti oluşturan birimin en az 2 kuantum seviyesinde parçacık tarafından meydana getirildiği düşünülecek olursa, tek bir kubit aslında 32 bite karşılık geliyor. Kubit sayısı arttıkça bilgisayarın işlem gücü aritmetik veya geometrik değil logaritmik olarak artıyor.
TOBB ETÜ’nün 5 kubitlik kuantum bilgisayarı, kuantum bilgisayar dünyasında erişilmemiş bir hız değil. Pek çok şirket ve ülke bu güçte kuantum bilgisayarlara sahip. Kaldı ki pek çok klasik bilgisayar 5 Kubtlik kuantum bilgisayarından çok daha yüksek işlem hızı sağlıyor zaten. Ama burada önemli olan aynı işi klasik bilgisayarda değil kuantum bilgisayarda yapabilmek.
Kuantum bilgisayar fikri ilk olarak 1982 yılında Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynmann tarafından ortaya atıldı. Onun ardından kuantum fiziğinin bu tuhaf özelliği ile bilgisayarın nasıl yapılacağına dair matematiksel teoriler ortaya çıkmaya başladı. Bu teorilerin yerleşmesinin ardından da kuantum bilgisayar yapmak için uğraşılar geldi.
Aslında öncülüğü bazı Amerikan üniversiteleri ve IBM gibi dev teknoloji firmaları üstlendi. Dünyanın işleyen ilk kuantum bilgisayarını da IBM yaptı ama bu bilgisayar henüz 5 kubit gücünde bile değildi o sırada. Bugün ise Google ve Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA ellerinde işleyen 54 kubitlik kuantum bilgisayarlar olduğunu öne sürüyor. Bu iddialar henüz bağımsız araştırmacılar tarafından doğrulanmadı.
Türkiye’de bir üniversitesinin klasik bilgisayar değil kuantum bilgisayarına girmesi çok önemli. Çünkü Türkiye’nin bu konuda birikmiş bilgisi yok. Dünkü uzun bürokratik törende ETÜ’nün kuantum bilgisayarını yapan bilim insanları değil daha çok protokol konuştu, o yüzden de bilgisayar hakkında teknik bilgi pek az verildi. Ancak yine atılan nutukların arasında gizlenmiş şeylerden biri, Türkiye’nin süperiletken mikroişlemci yapacağına dair bir bilgiydi.
Kuantum bilgisayar, bugün olduğu haliyle de süperiletkenlik özelliğini kullanıyor zaten. Atomların ve atom altı parçacıkların süperiletkenlik özelliği aşırı düşük sıcaklıklarda, fizikteki mutlak sıfır olan -273 derecenin çok yakınındaki ısılarda ortaya çıkıyor. Yani kuantum bilgisayarın merkezi çok ama çok soğuk tutuluyor, bu sayede elektronlar dahil minik parçacıkların çok yavaşlayıp kontrol edilebilmesi sağlanıyor.
Türkiye eğer bu süperiletkenlik konusunda ciddiyse, kuantum bilgisayarın işlem kapasitesi de önümüzdeki yıllarda çok daha fazla artabilir. TOBB ETÜ’nün bu mütevazı başlangıcı, Türkiye’de kuantum bilgisayar konusunda gerek matematikçiler ve gerekse bilgisayar bilimciler arasında ciddi bir bilgi birikiminin oluşmasına çok yardımcı olacak.

Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Savunma Sanayi Başkanı Prof. Haluk Görgün’ün katıldığı törenle tanıtıldı.
Şimdi gelelim dünkü törene… Hala merak ediyorsanız, dün törende atılan nutuklar haberin devamında.
Türkiye TOBB Ekonomi Teknoloji Üniversitesi’nde (ETÜ) düzenlenen toplantıyla ilk kuantum bilgisayarını tanıttı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı QuanT’ın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada şimdi hedefin süperiletken çip üretimevi kurmak olduğunu belirtti.
Hisarcıklıoğlu TOBB ETÜ Teknoloji Merkezi’nin altı farklı mühendislik disiplininin bir arada olduğu dünyadaki tek merkez olduğuna dikkat çekerek “TOBB ETÜ’de araştırmacılar yetiştiriyoruz, teknoloji geliştiriyoruz, ürüne dönüştürüyoruz ve ticarileştiriyoruz. Cevdet Yılmaz’ın Kalkınma Bakanlığı döneminde destek verdiği dünyanın en büyük su türbin test ve tasarım merkezi TOBB ETÜ Hidro burada, milli otomobil TOGG’un Teknoloji Merkezi burada, en önemlisi kuantum bilgisayar burada faaliyete geçti. Bugün burada tarih yazacak bir gelişmeye hep birlikte tanıklık ediyoruz. Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı QuanT’ın açılışı için bir aradayız. Bu başarı, sadece TOBB ve TOBB ETÜ’nün değil, aynı zamanda ülkemizin teknolojik dönüşümünde bir kilometre taşıdır. QuanT, yani ‘Quantum Computer of TOBB ETÜ’, Türkiye’nin teknoloji vizyonunu ileriye taşıyan bir semboldür” dedi.
Açılışla Türkiye’nin kuantum bilgisayar geliştiren dünyadaki sayılı ülkeler arasına katıldığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu “Şu an dünyada kuantum bilgisayar teknolojisine sahip yalnızca 15 ülke bulunmaktadır. Ve biz bu teknolojiye sahip olan az sayıdaki ülkeden biri olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Kuantum bilgisayarlar, hesaplama gücünü klasik bilgisayarların ötesine taşıyan, geleceği şekillendiren bir teknolojidir. Süper bilgisayarlarda bile on yıllar süren işlemleri dakikalar içinde çözme potansiyeline sahiptir. Bu teknoloji, kriptografi, yapay zeka, ilaç geliştirme, enerji optimizasyonu ve iklim modelleme gibi alanlarda çığır açacak çözümler sunuyor. QuanT’ın sağladığı işlem gücü, savunma sanayiinden finansal teknolojiye, mobiliteden siber güvenliğe kadar pek çok stratejik alanda ülkemizin küresel rekabet gücünü artıracaktır. Aynı zamanda QuanT’ın sahip olduğu altyapı, yerli algoritmaların geliştirilmesi ve Türkiye’nin bu alanda liderlik konumuna erişmesi için kritik bir adım olacaktır” diye konuştu.
QuanT ve Türkiye’nin kuantum ekosisteminin yalnızca bir bilgisayar değil, Türkiye’nin teknolojide bağımsızlığını güçlendirme kararlılığının bir ifadesi olduğunu belirten Hisarcıkoğlu “QuanT genç araştırmacılarımız, girişimcilerimiz ve akademisyenlerimiz için ilham kaynağıdır. Teknoloji üretiminin sadece büyük ülkelerin tekelinde olmadığını, Türkiye’nin de bu yarışta güçlü bir oyuncu olduğunu dünyaya göstermektedir. Türkiye’nin geleceğini şekillendirmekte ve yarının da yeni kazanımlarını müjdelemektedir. 2025 Uluslararası Kuantum Bilimi ve Teknolojisi Yılı’na büyük bir umutla giriyoruz. TOBB ve TOBB ETÜ olarak üniversite-sanayi iş birliğinin en güzel örneklerinden birine imza atmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Bu noktada kuantum teknolojilerinin geliştirilmesi için ilk günden bu yana bizlere her zaman destek olan Savunma Sanayii Başkanlığı’na, TÜBİTAK’a ve ASELSAN’a çok teşekkür ediyorum” dedi.

Türkiye’nin ilk kuantum bilgisayarı KuanT’nin ana işlemcisinin etrafına toplanıp poz veren devlet büyükleri. Bilgisayarı yapan bilim insanları fotoğrafta yok.
Kuantum teknolojilerini yalnızca bilim dalı olarak değil ekonomiyi büyüten bir güç olarak da gördüklerini vurgulayan Hisarcıklıoğlu “Girişimcileri ve KOBİ’lerimiz için bu teknoloji yeni ufuklar açacaktır. TOBB’un iki milyon üyesi bu ekosistemin bir parçası olmaya hazır. Bugün buradan gençlerimize bir çağrıda bulunmak istiyorum: Gelin, bu büyük teknoloji devriminin bir parçası olun. TOBB ETÜ’de oluşturulan kuantum ekosistemine katılarak, Türkiye’nin bilimsel geleceğine yön verin. Girişimcilerimizi, start-uplarımızı ve teknoloji geliştiren tüm paydaşlarımızı bu ekosistemde birlikte çalışmaya davet ediyorum. Şimdiki hedefimiz Savunma Sanayii Başkanlığımızın kıymetli destekleri ile ASELSAN ve TOBB ETÜ tarafından kurulacak süperiletken çip üretimevidir. Bu adım, daha yüksek kapasiteli kuantum bilgisayarların geliştirilmesinin kapısını aralayacaktır” diye çağrı yaptı.
Elde edilen başarının son değil başlangıç olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu “QuanT Türkiye’nin teknoloji bağımsızlığını güçlendiren ve ‘Yapamazsınız’ diyenlere verilmiş en güçlü cevaptır. Bugün burada yalnızca bir bilgisayarın değil, bir vizyonun, bir inancın, bir geleceğin açılışını yapıyoruz. Ben huzurlarınızda QuanT’ın hayata geçmesinde büyük emekleri olan TOBB ETÜ Rektörümüz Yusuf Sarınay’a, Ali Bozbey ve Mehmet Ünlü hocalarımıza ve araştırma ekiplerine çok teşekkür ediyorum. Hepsiyle ayrı ayrı iftihar ediyorum. Türkiye’nin kuantum çağına hoş geldiniz. Gelin, hep birlikte geleceği şekillendiren bir Türkiye’yi inşa edelim” dedi.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde milli teknoloji hamlesini bir devlet politikası olarak benimsediklerini, böylece savunma sanayi başta olmak üzere teknoloji üreten ülke olma yolunda güçlü bir irade gösterildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii (SSB) Başkanı Haluk Görgün de tanıtım toplantısında kuantum yol haritası kapsamında kısa dönemde ürüne dönüştürebilecekleri birtakım programları öncelediklerini belirterek “Bunlardan biri Mikrodalga Kuantum Radar Bileşenleri Geliştirilmesi (KUDAR) Projesi. Bir önceki Savunma Sanayii İcra Komitesinde alınan kararla Süperiletken Çip Üretimevi’ni kuracağımız bir altyapı, bir mükemmeliyet merkezi olacak. Akademik birikimle birlikte süperiletken çip üretimi için en doğru kararı vererek ülkemize bu yeteneği kazandıracağız” diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu’nun hedef olarak belirttiği süperiletken çip üretimevinde üretilecek süperiletken çipler ileri teknoloji gerektiren oldukça niş bir alan ve üretimi yalnızca belirli ülkelerde yapılıyor. Süperiletken çipler genellikle kuantum bilgisayar, hassas ölçüm cihazları, MRI cihazları ve diğer ileri teknolojiler için kullanılıyor. Dünyada süperiletken çipler az sayıda ülkede ve bu alanda aktif olan şu kuruluşlar tarafından üretiliyor: