Özel sektörde çalışan sayısı azalırken kamuda artıyor
Son 12 yıldır Genel Sağlık Sigortası borcu olan ama böyle bir borcun farkında bile olmayan vatandaşlara dün sabah SMS mesajı geldi: '35 bin lira borcunuzu ay sonuna kadar ödemezseniz icra takibi başlayacak!' İnsanlar neye uğradığını şaşırdı.
Caner sabah uyandı. İş yerine erken gitmesi gerekiyordu. Yüzünü yıkadı. Telefonuna baktı. Bir mesaj gelmişti. Gözlerini ovuşturdu, tekrar baktı. Mesaj olduğu yerde duruyordu: “Değerli sigortalımız, Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında prim borcunuz bulunmaktadır. Borcunuzu e-Devlet üzerinden sorgulayabilir ve yine e-Devlet üzerinden veya anlaşmalı bankalar aracılığıyla ödeyebilirsiniz. Aksi takdirde yasal takip başlatılacaktır. Borcunuzu ödemiş olmanız halinde bu mesajı dikkate almayınız.”
Biraz heyecan biraz korkuyla e-devlete girdi. Büyük şok geçirdi. Yıllardır kendisine bilgilendirme yapılmayan Genel Sağlık Sigortası için yüklü bir fatura çıkmıştı. Üstelik uygulanan gecikme faizi borcun üstündeydi.
Caner kendisine mesaj gönderilen yaklaşık dokuz milyon kişiden biriydi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borcu ödemesi için Caner’e eylül sonuna kadar süre vermişti. Yoksa icra takibi başlatacaktı.
Caner, hemen sosyal güvenlik konusunda uzman olan tanıdığını aradı. Tanıdık ona şöyle dedi: “SGK seni GSS’ye aldığında bir mesaj göndermeliydi. Borç oluştuktan üç dört ay sonra da bir bilgilendirme yapmalıydı. İtiraz et.”
Telefonla, Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilgili tüm hizmetlerle ilgili bilgilendirme yapan ve çözüm üreten 170’i aradı. Karşısına çıkan kişiye durumu aktardı. Bu borcun ne SMS ne telefonla kendisine bildirilmediğini söyledi. Görevli, belki de binlerce kişiye verdiği yanıtın aynısını mekanikleşmiş şekilde verdi: “Elimden gelen bir şey yok. İtirazınızı bağlı olduğunu SGK’ya yapmanız gerekiyor. Onlar değerlendirecektir.”
Genel Sağlık Sigortası 1 Ocak 2012 tarihinde zorunlu hale geldi. Primi kendileri, işverenleri veya devlet tarafından ödenmek kaydıyla 15 yaşını geçmiş herkes zorunlu olarak genel sağlık sigortası kapsamına alındı. Yani devlet ya da özel sektörde çalışmayan birçok kişi primini ödemekle yükümlü tutuldu.
SGK internet sitesinde yer alan 2024/Haziran dönemi istatistiki bilgilere göre primleri devlet tarafından ödenen (yeşil kart) genel sağlık sigortalılarının sayısı 6 milyon 183 bin 927. Primlerini kendi ödeyen sigortalıların sayısıysa 2 milyon 3 bin 704 kişi.
Aile içinde kişi başına geliri asgarî ücretin üçte birinin altında olduğu tespit edilenlerin GSS’si de devlet tarafından ödeniyor. Üçte birine eşit veya üçte biri üzerinde olduğu tespit edilenlere GSS tescili yapılıyor ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler sağlık sigortası kapsamına alınmış sayılıyor.
Aslında eğer 2012’ten beri kesintisiz çalışılıyor ve SGK primi ödeniyorsa GSS için endişelenmeye gerek yok ama arada işsiz kaldığınız, SGK primlerinizin ödenmediği dönemler olmuşsa veya o sırada çocuklarınızdan biri 15 yaşını geçmişse GSS yükümlülüğü otomatik başlıyor.
Burada sorun, SGK’nın ve devletin vatandaşlara genel sağlık sigortası yükümlülüğü konusunda 12 yıldır hiç bilgi vermemiş olması. Çünkü hiç kimse böyle bir primi ödemekle yükümlü olduğunun farkında değil.
Ne zaman ki bütçe açığı büyüdü, SGK’nın tahsil edilmemiş alacakları gündeme geldi. Bu alacaklardan biri de, vatandaştan gelmesi gereken GSS primleri. SGK dün itibarıyla düğmeye bastı, vatandaşlara e-devlet üzerinde kayıtlı telefonlarından tebligat göndermeye başladı.
Üstelik uzmanlara göre yapılan hesaplar ve çıkarılan borç da çoğunlukla hatalı. Örneğin, 15 yaşını aşmış ama hala eğitim öğretimi devam edenlerin prim ödememesi gerekiyor, oysa SGK onlara da borç çıkardı.
2014-2024 yıllarını kapsayan 10 yıllık süre için bir kişiye çıkartılan GSS prim borcu 18.241 TL ana para ve 17.158 TL gecikme cezası ve gecikme zammı olmak üzere toplam 35.399 TL. Her tebligat ücreti de 175 TL. İlk tebligatın alınmaması durumunda ikinci tebligat gönderilmek zorunda.
Uzmanlarsa vatandaşlara bildirilen borç tutarlarının yaklaşık yarısının hatalı olduğunu belirtiyor. Bunun nedeni şu; GSS’ye sahip kişilerin bilgileri SGK sistemine tam olarak entegre değil. Bu da hesaplamada hatalar yapılmasına neden oluyor. Bu konuda bazı örnekler şöyle sıralanıyor…
* Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) veya Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kayıtlarının güncel olmaması nedeniyle 18-25 yaş arası öğrenci çocuklara GSS prim borcu çıktı.
* GSS borçlarında ebeveynin ölümünden sonra kız çocuklarının aylık almaya başladığı tarih esas alındı. Halbuki anne ya da babanın ölüm tarihinin baz alınması gerekiyordu.
* Yine çalışmayan ve okumayan ancak GSS sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kız çocuğuna prim borcu çıkarıldı.
* Çalışmayan, gelir ve aylık almayan ana ve baba için GSS prim borcu oluşturuldu. Halbuki bu ana ve babaların çocuklarından en azından biri sigortalı ve ana/babanın bu çocuk üstünden GSS’den yararlanma hakkı bulunuyor.
* Devlet memuru veya emeklisi olan ancak SGK’nın 4/c tescil kaydı eski olan ve düzeltilmeyen kişilere GSS faturası kesildi.
* Uzun yıllar yurtdışında yaşadığı halde nüfus kaydındaki adres bilgisi Türkiye olarak göründüğü için birçok kişiye borç çıkarıldı.
GSS kayıtlarının doğru ve güncel tutulmasından SGK sorumlu. Ancak kurum borcun doğruluğunu teyit etmeden hatalı ve eksik kayıtlara göre bir fatura çıkardı. Bu para eylül ayına kadar ödenmezse icra takibi başlatılacak. Borcu ödemek veya hacizlerle uğraşmak zorunda kalacak vatandaş bilgilerin yanlışlığını kendisi ortaya koymak zorunda. Kısacası prim borcu bulunması nedeniyle hastane kapısından geri çevrilecek vatandaş Caner’in derdine dert eklendi. İşinden izin aldığı ilk gün SGK’ya gidecek, itirazını yapacak. Bunun kabul edilip edilmeyeceğini öğrenmek biraz zaman alacak.