İstanbul kedisi, bu sefer trafoya gitmedi Maria Joao Pires’i dinlemeye geldi

52. İstanbul Müzik Festivali dün gece bir dünya yıldızını ağırladı. Piyanonun en önemli isimlerinden Maria Joao Pires'in yer aldığı konserde Festival Strings Lucern ve salonun kedisi de sahnedeydi.

İstanbul’da kediler olmasa şehir nasıl bir yer olurdu? Bu soruyu düşünmesi bile pek çoğumuz için ürkütücü. Zira onlar her yerdeler. Metro turnikesinde, kafede yan sandalyemizde hatta konser salonunda. 52. İstanbul Müzik Festivali’nde dün Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda Maria Joao Pires’in konseri vardı. Pires’e Festival Strings Lucern eşlik edecekti.

Lakin konserin özel bir dinleyicisi vardı. Bir kedi… Kendini sahneye attığında Ludwig van Beethoven’in ‘Pastoral’ olarak da bilinen ‘6. Senfonisi’ seslendiriliyordu…

Salonun maskot kedisi

Daha Festival Strings Lucern sahneye daha çıkmadan ortalıkta dolaşan kedi salonun tamamını dolduran seyirciler tarafından alkışla karşılandı. O ise pek de oralı olmadı. Sanki başrolde o yokmuş gibi kulise doğru gitti. Komşu mekân CRR Konser Salonu’ndan da alışkın olduğumuz bu görüntü etkinliğin ikinci yarısında da devam etti.

Sahnede dolaşan kedi, müzikseverlerin ilgi odağıydı.

Ancak belli ki o umarsız kedi insafa gelip nerede rol çalmaması gerektiğini biliyordu. Kedi, sahneden ayrıldıktan sonra yaşayan en büyük piyanistlerden biri olarak kabul edilen Maria Joao Pires yoğun alkışlar eşliğinde geldi. Piyanosunun başına geçen efsane piyanist, Ludwig van Beethoven’in en sevilen eserlerinden ‘3 nolu Piyano Konçertosu’nu seslendirdi. Avusturya ve Macaristan vatandaşı müzisyenlerden oluşan Festival Strings Lucern de piyaniste eşlik etti. 70 yıllık mazisiyle Avrupa’nın sayılı oda orkestraları arasında gösterilen topluluk sanat direktörleri Daniel Dodds önderliğinde sahnedeydi.

Maria Joao Pires dakikalarca ayakta alkışlandı

Şef kelimesini bilinçli bir şekilde kullanmadım. Zira bu orkestrayı diğerlerinden ayıran bir şeflerinin olmaması. Ancak uzun yıllar bir arada çalışmanın verdiği güçlü iletişim sayesinde orkestra bu süreci konserlerinde başarıyla yönetiyor. Tıpkı dün akşam Maria Joao Pires’e eşlik ettikleri anlarda olduğu gibi. Pires kıyafetinin sadeliği ve mütevazı tavrıyla en az sanatını icra edişi kadar beğeni topladı. 1944 yılında Lizbon’da dünyaya gelen piyanist, ülkesi Portekiz’in müzik dünyasına en büyük armağanlarından biri olarak da gösteriliyor. Bu yıl 80. yaşını kutlayan sanatçı, sahneye adımını attığı andan itibaren dinç, kendinden emin ama bir o kadar da mütevazı tavrıyla dikkat çekti. Beethoven icrası büyük beğeni toplayan müzisyen dakikalar süren alkışın ardından bir bis yaptı ve salondaki izleyicileri veda etti.

Pires en son 8 yıl önce İstanbul’a konser vermeye gelmişti.

Konserin ikinci yarısında Festival Strings Lucerne, bir diğer Ludwig van Beethoven bestesini çalmak için sahneye yerleşti. Bestecinin ‘6. Senfoni’ ya da diğer adıyla ‘Pastoral’ eserini çalmaya başlayan orkestra sahnede yeniden bir konuğu vardı. Sahneyi baştan başa kateden kedi, havaya kaldırdığı kuyruğuyla ilgisini sahnedekilere odaklandırırken bir yandan da adeta seyirciyi selamlıyordu. Beethoven’in nispeten az seslendirilen senfonilerinden biri olan ‘Pastoral’i festival kapsamında seslendiren orkestra sahneden alkışlarla ayrıldı. Kedi mi? O hâlâ oralarda bir yerde…

İki mübadil konserde yan yana oturunca müzik festivalinin yol haritası çıktıİki mübadil konserde yan yana oturunca müzik festivalinin yol haritası çıktı