52. İstanbul Müzik Festivali'nin merakla beklenen konseri gerçekleşti. Festivalin sahnesi en kalabalık konserinde BİFO ve Macar Devlet Korosu, Mozart'ın başyapıtı 'Requiem'i seslendirdi. 10Haber AKM'deki bu kapalı gişe konserdeydi.
Sözlük anlamı huzur manasına gelen Requiem, Avrupa’da ölen kişiler için bestelenen eserlerdir. Bu genel kültür bilgisinin ardından bu bestelerin en bilinenine odaklanalım. Zira Mozart’ın 5 Aralık 1791’de öldüğünde henüz tamamlayamadığı bu eseriyle aynı ismi taşıyan nice eser var. Çok bilinen bir diğeri de Verdi’ye ait. Mozart’ın başyapıtı dün akşam 52. İstanbul Müzik Festivali kapsamında Atatürk Kültür Merkezi’nde seslendirildi. Üstelik dev bir kadroyla.
25. yılını kutlamaya hazırlanan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) ve Macar Devlet Korosu, Mozart’ın başyapıtına yakışır bir uyumla festivalin en görkemli icralarından birine imza attı. Saat 20.00’de başlayacak konser için yarım saat öncesinden geldiğimiz AKM’de insanlar birazdan tanıklık edecekleri performans için yavaş yavaş salondaki yerlerini almaya başlamıştı. Bunlardan biri de Prof. Dr. İlber Ortaylı’ydı. İyi bir klasik müzik dinleyicisi olan Ortaylı’nın böylesi bir konseri kaçırması pek mümkün değildi zaten.
Konserin başlamasına bir dakika kaldığı anonsuyla birlikte telefonların sessize alınması gerektiği de hatırlatıldı. Ne yazık ki bu hatırlatma hiçbir zaman işe yaramıyor. Neyse. Kapılar açıldı. Sahneye önce Macar Devlet Korusu geldi. Olağan biçimde hepsi siyah giyinmişti. Derken BİFO üyeleri de yavaş yavaş sahnedeki yerlerini almaya başladı. Ardından da şef Carlo Tenan. Soprano Giuliana Gianfaldoni, mezzo-soprano Cecilia Molinari, tenor İlker Arcayürek ve bas Jongmin Park’ın da gelişiyle bu yılki festivalin en kalabalık sahnesine tanıklık ettik. Bu denli kalabalık bir müzik buluşması yılda bir kez denk gelebilmek büyük şans.
Mozart’ın başyapıtından önce Arvo Part’ın ‘Ein Wallfahrtslied’ adlı dokuz dakikalık bestesini dinledik. O bitince sırada Mozart vardı. Ancak bir başka eseriyle. Seslendirilen eser ‘Maurerische Traurermusik’ yani ‘Masonik Cenaze Müziği’ydi. Büyük gösteriye ısındıran son parçaydı bu. Dinlerken bu bestenin neden bu denli arka planda kaldığını sorguladım. Oysaki hemen hemen her Mozart bestesi gibi bu da bir başyapıttı. BİFO’nun büyük alkış alan performansı ardından beklenen an geldi.
Ve karşımıda ‘Requiem’. Görkemli ve bir o kadar da hüzünlü girişi ‘Introitus’ ağır ağır yükselirken kapalı gişe konserdeki izleyiciler tam manasıyla koltuklarına yaslandı. Şef Carlo Tenan’ın yönetimi daha doğrusu esere kattığı yorum ve bakış açısı çok etkileyiciydi. Macaristan’dan gelen koro, sıra onlara geldiğinde ani ve son derece çevik bir kalkışla başyapıtta Mozart’ın kendilerine yazdığı görevi yerine getirmeye başladı. Bestenin ‘Dies Irae’, ‘Rex Tremennae’ ve ‘Lacrimosa’ bölümleri sırayla seslendirilirken bestenin kusursuzluğu bir kez daha kendisini gösterdi. Konser bittiğinde neredeyse tüm salon ayağa kalarak dakikalarca müzisyenleri alkışladı. Öyle ki şef Carlo Tenan üç kez sahneye gelmek zorunda kaldı.
Merakla beklenen konser 52. İstanbul Müzik Festivali henüz bitmeden bile bu yılki festivalin en iyi performanslarından biri olarak kayıtlara geçti. Hem festivalin hem de dün akşamki konserin destekçisi Borusan Sanat da sahnedeki müzisyenler gibi takdiri hak ediyor. Böyle bir dönemde böylesi bir organizasyonu büyük bir özverinin ürünü. Bu özverinin bir yansıması olan festivalde bu akşam yine Macaristan’dan konuklar var. Dünyanın sayılı orkestralarından Budapeşte Festival Orkestrası, bu akşam yine AKM’de sahnede olacak.