76 can gitti, onlar siyasi polemikte

Bolu Kartalkaya’da 76 kişinin öldüğü Grand Kartal otelinin daha dumanları çıkmaya devam eder, bütün cesetler henüz bulunmamışken ortaya bir de siyasi polemik çıktı.

Polemiği Kültür Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy başlattı. Bakan Ersoy yangın bölgesinde gazetecilerle konuştu. Bakan Ersoy, “Düzenli kontrolleri ve yeterliliklerinin de itfaiye tarafından yapılması gerekiyor. Bugüne kadar da itfaiye tarafından yangın yeterliliğiyle ilgili olumsuz bir durum bize bildirilmemiş” ifadelerini kullandı.

Ersoy, şunları söyledi:

“Otelin 2021 ve 2024 yıllarında denetimleri yapılmış. Bu denetimler sırasında iş yeri açma çalışma ruhsatları ve yangın yeterlilik ruhsatları talep edilmiş. Otelin itfaiye tarafından verilmiş yangın yeterlilik belgesi mevcut. Zaten bu yetki ve yeti de itfaiyede. Düzenli kontrolleri ve yeterliliklerinin de itfaiye tarafından yapılması gerekiyor. Bugüne kadar da itfaiye tarafından yangın yeterliliğiyle ilgili olumsuz bir durum bize bildirilmemiş.”

Bakan Ersoy, otelin yangın merdiveni olmadığı yönünde ortaya atılan iddialarla ilgili soruya ise “Otelde iki tane yangın merdiveni var” yanıtını verdi.

‘Bakan açık seçik yalan söylüyor’

Bu sözlerin yayınlanması sonrası ilk tepkiyi Bolu’nun CHP’li Belediye Başkanı Tanju Özcan verdi. Özcan, “İtfaiye en son 2007’de belge verdi. Sorumluluk Bakanlıkta. Sorumluluktan kaçmak için alçakça suçluyor” dedi.

Tanju Özcan, şunları kaydetti:

“Geceden bu yana can kayıplarını mücadele içindeyken, biraz önce Kültür ve Turizm Bakanı kameraların önünde açık seçik yalan söyleyerek itfaiyemizi suçlama cüretinde bulundu. Sayın Bakan ne dedi? 2021 ve 2024 yılında bu oteli denetledik. Bu denetleme bakanlığa ait. Basına bir belge servis etmişler, diyorlar ki Bolu Belediyesi’nden yangın yeterlilik belgesi alın. Arkadaşlar o belgenin tarihine bakın. O tarihte ilgili otel 22 Kasım 2007 yılında, 15 yıl önce belediyeye müracaat edilmiş.”

O zamanlar AK Partili başkan var. Bu binanın yangına karşı güvenli olduğuna dair bir rapor vermiş. 2007 yılından sonra Bolu Belediyesi tarafından yangına uygundur şeklinde herhangi bir rapor verilmemiştir. Bakan bu olayın bizzat sorumlusudur. Alçak bir şekilde belediyemizi suçlama cüretine girmiştir. Burada yetkili olan Turizm Bakanlığı’dır. Biz beceriksiz Sayın Bakan’ın iftiralarına cevap vermek zorunda kalıyoruz.”

Özgür Özel: Utanılacak bir şey yaptı

Akşam saatlerinde de yangın yerine CHP Genel Başkanı özgür Özel geldi. O da gazetecilere bu konuda konuştu, Ersoy’u sert bir dille eleştirdi.

Özgür Özel şunları söyledi:

“Yapılması gereken her şeyin hızla yapılması lazım. Bu yasa, bu acıya saygı duyulması lazım. Endişelerle, bir takım kendine ilişkin meselelerle doğru olmayan erken ifadeler çok tehlikelidir. Daha üç kayıp, altı kayıp denildiğinde Tanju Özcan bana ’50’nin üzerinde olabilir’ dedi. Ben ‘sorumlu davranalım’ dedim. Burada edilecek her kelime aileler açısından çok önemli dedik. Valiliğin açıklamasını bekledik. 6 saat bekledik biz. Maalesef bir yandan da iptal edilmeyen il kongresindeki konuşmayı bekliyormuşuz. Bu da milletin çok ayıpladığı bir şey.

2007 yılında bu otel yapılırken Turizm Bakanlığı Bolu Belediyesi’nden bir talepte bulunur, belediye de o gün ‘uygunluk’ belgesi verir. O belgenin el altından servis edilip… Aklım almadı. Bunun bakanlık kökenli olması inanılır bir şey değil. Baktık, gördük ki bir algı çalışması. O yıl belediye zaten sizde. O günden bugüne de belediyenin kapısını çalan olmamış. Burayı denetlediğinde bakanlık yangınla ilgili yeni bir denetim talep etmemiş. Biz bunları konuşmayı zul sayarız. Ağzımızı açmadık. Önce cenazeler, yas bitecek. Eninde sonunda her şey sorulur, hesap sorulacak. Bizde bir kusur olsa o da konuşulur ama Bolu Belediyesi’nin sınırlarında değil, burası büyükşehir değil. Böyle bir sorumsuz açıklama Allah korusun, insanın evladı ölmüş burada. Sen beni yalan yere hedef gösteriyorsun, adamın gırtlağına yapışırlar burada.

Göreve geldiğinde tebrik telefonu açmıştım sayın bakana. ‘Hayırlı olsun, Allah utandırmasın’ diye. Ama bugün gerçekten utanılacak bir şey yaptı. Böyle şeyleri yapmamak lazım, büyük üzüntü içindeyiz. Bir daha böyle bir şeyin yaşanmaması için diyeceğim ama yaşanıyor işte lanet olsun. Gerçekten artık bu işlere bir başka yerden bakmak lazım.

Bu işin bir Sayın Bakan eliyle siyasileştirilmeye çalışılmasından dolayı sadece meşru müdafaa hakkı bir açıklama yapmak durumunda kaldık çünkü hiç alakamız olmayan bir konu. Yine de işin bu boyuta gelmesinden, içeride yanmış çocuk bedenleri varken de bunların konuşulmasından hepimiz adına utanç duydum. Çok yanlış oldu. Ama burada bunun hesabını kim verecekse en ağır şekilde verecek. Ama olmaz, 2025 yılında bir ülkede insanlar böyle ölmez, ölemez.”