Narin cinayetinde tutuklanan amca tekrar ifade verdi: Yeniden gözaltına alınan işçisi de tutuklandı
Diyarbakır'da kaybolan 8 yaşındaki Narin için büyük bir seferberlik var. Jandarma 12 bin 500'den fazla aracı kontrol etti, 32 binden fazla insanla konuştu. 8'i şüpheli 66 kişiden ifade aldı. Narin'in ağabeyinin kolundaki ısırık incelenecek.
Önce Diyarbakır, sonra bütün Türkiye merak içinde. 8 yaşındaki minik Narin tam 8 gündür kayıp. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde Tavşantepe Köyünde yaşayan Narin için uzun yılların en büyük arama kurtarma çalışmalarından biri yapılıyor jandarmadan polise ve AFAD ekiplerine kadar çok sayıda insan Narin’i bulmaya uğraşıyor.
Narin Güran 21 Ağustos öğleden sonra saatlerinden beri kayıp. O gün Kur’an kursuna giden Narin Güran, çıkışta evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla arama yaptı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin’in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakola giderek kızının kayıp olduğu ihbarında bulundu.
İhbarla bölgeye Bağlar İlçe Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi’nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Çalışmalarda jandarma ve İl Emniyet Müdürlüğü’ne ait helikopterle de havadan destek verildi. Ayrıca Narin’in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Bugüne kadar toplamda 12 bin 550 araç arandı, 130 kişinin ifadesine başvuruldu, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı.
Arama çalışmalarında 22 Ağustos’ta gece saatlerinde yol kenarında bir çocuk terliği bulundu. Güran ailesinin evine yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan terlik, Narin’in anne ve babasına gösterildi. Çift, terliğin kızlarına ait olduğunu söyledi. Terlik incelenmek üzere jandarma tarafından laboratuvara götürüldü. Ancak aile daha sonra terlik numarasının Narin’inkinden farklı olduğunu söyledi.
Ayrıca Narin’in kaybolmadan önceki son görüntüleri de ortaya çıktı. Okulun 21 Ağustos’ta saat 15.15’teki görüntülerinde, Narin’in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılarak tepe yolunu kullanıp, evine doğru gittiği yer aldı.
Olayla ilgili olarak dün öğle saatlerinde Narin’le ilgili olarak bir kişinin gözaltına alındığı açıklanmıştı. Gözaltına alınan şüphelinin Narin’in ağabeyi E.G. (18) olduğu öğrenildi. Kollarında ısırık izleri olduğu belirlenen E.G.’nin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edildiği, yapılacak incelemeden sonra ise tekrar Diyarbakır’a getirileceği öğrenildi.
Tavşantepe İlkokulu’nda oluşturulan harekat merkezinde konuşan İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım, “Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Bağlar ilçesinin Tavşantepe köyünde bulunmaktayız. Burası ilkokul ve jandarmamızın ilkokul içerisinde kurduğumuz harekat merkezinde, kızımız Narin Güran’ı arama çalışmaları faaliyetleri devam etmektedir. Şu ana kadar İl Jandarma Komutanlığımızdan 1030, AFAD’dan 240, İl Emniyet Müdürlüğü’nden 54, itfaiyeden 25, İl Sağlık Müdürlüğü’nden 48, büyükşehir ve ilçe belediyelerinden 53, Dicle Üniversitesi’nden 80 ve gönüllü 180 olmak üzere toplam 7 kurumdan 1710 kişi, Narin’imizi arama çalışmalarına devam etmektedir. 9 köpek unsuru, 115 araç, 2 helikopter, 48 dron takviyesi yapıldı. Karadan 55 kilometrekarelik alan ile Jandarma Sualtı Arama Kurtarma timleri, Dicle Üniversitesi ve AFAD dalgıçlarından toplam 24 personel ile 5 dere, 3 gölet, 18 su kuyusu ve 24 kilometre su kanalı aranmıştır.
Şu ana kadar jandarmamız tarafından 12 bin 565 araç, 32 bin 952 şahıs sorgulanmıştır. 44’ü jandarma 3’ü polis bölgesi olmak üzere 47 ev ile 22 metruk binada arama icra edilmiş. 16 plaka tanıma sistemi (PTS) noktası ile 78 kamera incelenmiş, 8’i şüpheli 58’i tanık olmak üzere 66 şahsın ifadesi alınmıştır. Kızılay ve AFAD tarafından 750 kişilik yemek dağıtımı yapılmıştır” dedi.
Tümgeneral Selçuk Yıldırım, “Değerli arkadaşlarım, Narin’imiz için devletimiz bütün imkanlarını şu anda kullandı, kullanmaya devam edecek. Kısa bir zamanda, Narin’imize ulaşacağız. Olay yeri incelemesinden tutun, kriminal ekiplerimiz en ince, hassas konulara değinmiştir, en ufak delillere kadar gerekli incelemeyi yapmıştır. Diyarbakır’ın 17 ilçesinden toplam 1000’den fazla komando, halihazırda ikinci, üçüncü defa bölgede arama faaliyetlerine devam etmektedir. Diyarbakır Adli Tıp, İstanbul Adli Tıp, Van Kriminal Daire olmak üzer birçok delillerin incelendiği yerlere mevcut deliller gönderilmiştir. Milletimiz şundan emin olsun ki devletimiz inşallah Narin’i çok kısa bir zamanda bulacaktır.
Tabii ki bu süreç içerisinde birçok ihbarlar gelmektedir. Asıllı, asılsız olsa da her türlü ihbarın üzerine gitmekteyiz. Şu anda çember çok daraldı. Yer altı görüntüleme cihazlarına kadar Jandarma Genel Komutanlığı tarafından imkanları kullanılıyor. Merak etmeyin, isteğimiz bu kızımıza niyetimiz sağ salim ulaşmaktır. Çok kısa bir süre kaldığını değerlendiriyorum. Çok kısa bir sürede inşallah Narin’imizin müjdesini burada vermek isterim. Elimizde deliller, ifadeler var. Saat saat değil, dakika dakika Narin’in köydeki hareket ve faaliyetlerini kayıt altına aldık. Bu deliller üzerine gidiyoruz, sonuca çok yaklaştık. İnşallah yakın zamanda sonucunu alacağız” diye konuştu.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde kaybolan Narin Güran’ı (8) arama çalışmalarının 8’inci gününde, mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki derede dün başlatılan çalışmalarda su debisi düşürüldü.
Bölgede yapılan aramalarda bir çocuk terliği bulundu. Aile ile yapılan görüşmede terlik numarasının Narin’inkinden farklı olduğu belirtildi. Terlik incelemeye alınırken, bölgede ekiplerin çalışmaları devam ediyor.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın babası Arif Güran, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım’ın açıklamalarının kendilerini umutlandırdığını belirtti.
Baba Güran şunları söyledi: “Paşamızın sarf ettiği bu sözler bizi daha da umutlandırdı. Bizi daha da dinç etti. Umudumuz daha fazla oldu. Paşamızın emeği çok, Allah ondan razı olsun, bizim ona sevgimiz, saygımız fazladır. Sürecin ilk gününden beri paşamız takip ediyor. Her şey onun gözetiminin altında. İlk gün bana dedi ki; ‘Arif senin kızını bulacağım.’ Ben de sabırla paşamı bekliyorum. İnşallah kızımı getirecek, umutluyum. Bugün yaptığı açıklama ile birlikte ölüyü adeta diriltti. Ümitlerimi binlerce kat daha da fazla artırdı. Bu süreçte inanın bir baba için anlatılamaz. Bütün Türkiye gerçekten topyekun, bizi tanıyan veya tanımayan, dualarıyla destekleriyle bizimleydi. Basının da etkisi çoktur. Allah sizden razı olsun ilk günden beri yanımızdan ayrılmadınız. Sizin de emeğiniz bizde çok. Ümitliyim, kızımı getirecekler, getirecekler, getirecekler. Başka bir alternatifi yoktur. Pişman olmuşlarsa gelsinler, devletin şefkatli kucağına gelsinler. Devletimiz de onlara şefkat kucağını açsın. Allah onları affetsin. Kim olursa olsun fark etmez. Demek ki jandarmamız bir şeyler yakalamış, umutludur jandarma. Biz de umutluyuz. Biz umutlu olduğumuz zaman, jandarma bizi görüyor ve onlar bizden daha fazla umutlu oluyor, daha da gayret ediyorlar. Yani jandarma ve AFAD’ın da burada hakkı ödenmez. Bazı komutanlarımız burada gece sabaha kadar ayakta. Yemeden, içmeden, uyumadan bir mücadele veriyorlar. Ben sabahtan akşama kadar ellerini öpsem, başıma koysam, onların hakkını ödeyemem. Rabbim devletin eksikliğini vermesin.”
Asılsız ihbar ve şikayetlerin kendilerini üzdüğünü belirten Güran “Eşim şu an o da benim gibi uyumuyor, içmiyor. Tabii o benden daha beter, ben bir babayım O bir annedir. Bazı kanallar, bir kulaklık kulağına koyup sesi almadan, yanlış kelimeleri yanlış sarf ederek onu da rahatsız etmesinler. Çünkü bir anayı yormak iyi bir şey değil. Herkesin ifadesi alınıyor. Zannetmesinler ki sadece bu köydekilerin değil, annenin, babanın, kardeşinin, herkesin ifadesi alınıyor. Burada kim suçluysa fark etmez. Ama böyle yalan iftira ile böyle konuşmaların yapılmamasını istiyorum” dedi.