Hakan Atilla bakanlığa açtığı davayı kazandı: Pasaportunu geri aldı
İfade özgürlüğünün önündeki en büyük engellerden biri olarak kabul edilen “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “hükümeti aşağılama” suçlamasıyla geçen yıl 15 bin 791 kişi hakim karşısına çıkarıldı.
Adalet Bakanlığı’nın 2023 yılı adalet istatistikleri çok sayıda yurttaş hakkında TCK’nin 299 ve 301’inci maddeleri uyarınca yargılama yapıldığını ortaya koydu. Ceza mahkemelerinde, “Cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesiyle yargılanan sanık sayısı her yıl artıyor.
Ak Parti döneminde, “Muhalefeti cezalandırma aracı” haline dönüştürüldüğü gerekçesiyle eleştirilen TCK’nın 299 ve 301’inci maddeleri kapsamındaki “Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar” ile yargılanan yurttaşların sayısı on binleri aştı.
Cumhurbaşkanına hakaret suçunu da içeren “Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar” kapsamında ceza mahkemelerindeki dosya sayısı geçen yıldan devreden dosyalarla birlikte 17 bin 183’ü buldu. Sadece 2023 yılında ceza mahkemelerine bu suçlardan dolayı gelen dosya sayısı 7 bin 491’e ulaştı.
Ceza mahkemelerinde geçen yıl TCK 299 ve 301’inci maddeleri kapsamında yargılanan sanıklardan bin 602’si hakkında mahkûmiyet kararı alındı. Toplam bin 982 kişi hakkında ise “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verildi. Beraat sayısı ise kayıtlara, bin 774 olarak geçti.
TCK 299 ve 301’inci maddeleri kapsamında yargılanan çocuklardan 34’ü hakkında mahkûmiyet kararı verilirken 91 çocuk hakkında ise “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararı verildi.
CHP Ankara Milletvekili Deniz Demir, 2023 yılında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçuna ilişkin yapılan yargılamaların istatistiğini sordu. Ancak Adalet Bakanlığı, “istenilen ayrıntıda bilgi bulunmadığı” cevabını verdi.
Deniz Demir, bakanlığın verileri saklamaya çalıştığını kaydederek şöyle konuştu:
‘Adalet Bakanlığının görevlerinden biri de adli sicile ilişkin istatistiklerin tutulmasıdır. Ancak Adalet Bakanı bize verdiği yanıtta Cumhurbaşkanına hakaret suçuna ilişkin ayrıntılı bir bilgi bulunmadığını söylüyor. TCK 299’daki Cumhurbaşkanına hakaret suçu, Devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar kapsamına giriyor. Bu başlık altında yargılaması yapılan dosyaların büyük bir çoğunluğunu da Cumhurbaşkanına hakaret suçu oluşturuyor. Ancak Bakanlık her suç için ayrı ayrı açıklamak yerine bu verileri gizliyor.
1748 yılında Montesquieu; “Kanunların Ruhu Üzerine” adlı kitabında, “Yasama, yürütme, yargı birbirine ne kadar yakınsa devlet o kadar çöker” demişti. Bu verilerin saklanması bizlere Montesquieu’nün sözlerini hatırlattı. Yapılan yargı eliyle bir korku imparatorluğu kurmaya çalışmak, bunu yaparken de verileri kamuoyundan saklamaktır. Bakanlığın verileri ayrıştırmaması son derece manidardır.’