Kiracısına ulaşamayan Antalyalı ev sahibine piton sürprizi
Omurgasız Hayvanlar Uzmanı Boğaç Kunt, örümcekler üzerine yaptığı uzmanlık tezi araştırmaları kapsamında Antalya'da 8 yeni örümcek türü keşfetti. Isırsalar dahi yeterli zehirleri olmadığı için bu yeni örümcekler insanlar için tehlike arz etmiyor.
Omurgasız Hayvanlar Uzmanı Kadir Boğaç Kunt, Eskişehir Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Recep Sulhi Özkütük’ün danışmanlığında yaptığı ‘Antalya ili Harpacteinae (Araneae, Dysderidae) Faunası’ başlıklı uzmanlık tezi kapsamında sekiz yeni örümcek türü keşfetti. Kadir Boğaç Kunt ve Doç. Dr. Recep Sulhi Özkütük tarafından tamamı Antalya’da keşfedilen yeni sekiz örümcek türü Zootaxa dergisinde yayımlanarak dünya literatürüne girdi.
Kıbrıs Yaban Hayatı Araştırma Enstitüsü’nde Türkiye ve Kıbrıs başta olmak üzere Akdeniz havzasında dağılım gösteren örümcek türleriyle mağara omurgasızları üzerine araştırmalar yapan Kadir Boğaç Kunt 2009- 2017 arasında Antalya’da 79 farklı istasyondan toplanan 879 Harpactein örümcek örneği incelendiğini belirtti.
Keşfedilen örümceklerden 3’ünün Dasumia, 5’inin ise Harpactea cinsine ait olduğunu belirten Kunt örümcek türlerini şöyle sıraladı: Bunlardan Antalya’ya atfettiğimiz Dasumia antalyaensis Finike civarından toplandı. Diğer türlerden Dasumia capacii Kemer’de, Dasumia yagmuri Kumluca’da, Harpactea bilecenoglui Alanya’da, Harpactea elverici Alanya ve Gazipaşa’da, Harpactea bilgenur Elmalı ve Kaş’ta, Harpactea kankilicorum Kemer’de, Harpactea yanardagi Döşemealtı ilçelerinde dağılım gösteriyor. Mevcut bilgilerimize göre keşfedilen örümcek türlerinin tamamı endemik ve dağılımları oldukça sınırlı. Örneğin Harpactea bilecenoglui sadece Alanya Kalesi ve civarında yaşıyor.”
Örümceklere ilişkin en önemli sorulardan birinin zehirli olup olmadıklarına ilişkin olduğuna dikkat çeken Kunt “Günümüzde dünya genelinde 136 familyaya ait yaklaşık 52 bin örümcek türü var. Bunlardan bir familya hariç tamamı zehir bezi taşır. Ancak pek azının zehri insan için tıbbi önem arz eder. Nitekim keşfedilen yeni türler de zehir bezi taşımakla birlikte zehirlerini insana zerk edebilecek yeterli donanıma sahip değil. Kaldı ki zerk edebilselerdi dahi zehir miktarı çok küçük olacağından insan için tıbbi sorun yaratmayacaktı” dedi.
Harpactea örümceklerin bağlı bulunduğu Dysderidae familyasının diğer mensupları gibi genel olarak serbest dolaşan, gündüzlerini istirahat ağlarında geçirip geceleri avlanan türler olduğunu belirten Kunt şu bilgileri verdi: Ekosistem için önemleri, eklembacaklılar içinde böcekler karasal, kabuklular ise deniz ve tatlı su habitatlarının tür çeşitliliği bakımından baskın hayvanlarıdır. Karasal habitatlarda böceklerden sonra hakimiyet örümceğimsiler sınıfındadır. Örümceğimsiler hem tür çeşitliliği bakımından zengindir hem de böcekler üzerinde avcı baskısı görevini yerine getirdikleri için ekosistemin işleyişi bakımından kilit bir rol üstlenirler. Örümceklerin küresel ölçekte her yıl 400-800 milyon ton böceği avladıkları bilinen bir gerçektir. Yeni keşfedilen Harpactea örümcekler genel olarak toprak faunasının birer elemanı olduklarından ve toprak oluşumuna yardımcı küçük eklem bacaklı canlılarla beslendiklerinden karasal ekosistemlerde toprak oluşumunu düzenlemektedirler.”