Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'nin otopsi raporu onun uzak mesafeden yapılan atışla hedef alındığını doğruluyor. Eygi'nin vücudunda altı adet yabancı metalik cisim bulundu.
Hem ABD hem Türk vatandaşlığına sahip 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi, on binlerin öldüğü savaşta Filistinlilere destek olabilmek için Batı Şeria’ya geldi. Arkadaşlarına da savaş sürerken Filistinlilere destek olabilmeyi umduğunu ve tehlikenin farkında olduğunu söylemişti.
6 Eylül günü Nablus yakınlarındaki Beita köyünde cuma namazından sonraki olaylarda Ayşenur kafasından vurularak öldürüldü.
İsrail ordusu sorumluluğu reddetti, ‘provokatörlerin’ hedef alındığı söyledi. Oysa bölge sakinleri protestoya katılan yetişkinlerin barışçıl davrandığını, sadece tepenin aşağısındaki çocukların yukarıdaki askerlere taş attığını söyledi.
Ayrıca ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post’un araştırması Ayşenur’un protestolar yatıştıktan sonra vurulduğunu gösterdi. Habere göre Beita’daki çatışmaların başlamasından yarım saat kadar sonra protestocular İsrail güçlerinden 200 metreden fazla uzaklaşıp ana yola inmişti. Haberde Filistinliler ve İsraillilerin birbirlerinden uzaklaşmasından yaklaşık 20 dakika sonra Ayşenur’un vurulduğuna vurgu yapıldı. Ayşenur’un 20 metre uzağındaki Filistinli bir genç de İsrail’in açtığı ateşte yaralandı. Ordunun açıklamasında o gencin hedef olup olmadığı açıklanmadı. Gazete o gün neler olduğunu öğrenmek için 13 görgü tanığı ve Beita sakiniyle konuşmuş. Ayrıca Ayşenur’un gönüllü olarak çalıştığı Uluslararası Dayanışma Hareketi ile bir diğer hak savunucu grup Faz3a’dan aldığı 50’den fazla video ve fotoğrafı incelemiş.
ABD’den konuya çok ‘sakin’ yaklaştı ve kanıtlara göre hareket edeceğini söyledi. Başkan Joe Biden da Eygi’nin ölümü için yaptığı ilk açıklamada ‘İsrail askerinin kurşununun yerden sektiğini’ söyledi. Sonraki açıklamalar da ‘üzgünüz’ seviyesindeydi. Herhangi bir soruşturma çağrısı yoktu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ”41 bini aşkın Gazzeli kardeşimizle birlikte İsrail tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi evladımızın da hesabını adalet önünde mutlaka soracağız” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise Ankara başsavcılığının konuyla ilgili soruşturma başlattığını söyleyerek “BM İnsan Hakları Konseyi’nde ve devam eden soykırım davasına bu raporun dahil edilmesiyle ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi. Türkiye’nin cinayetle ilgili kanıtları olduğunu ve uluslararası tutuklama talebinde bulunacağını da söyledi.
Ayşenur, 14 Eylül’de memleketi Aydın Didim’de ‘Kahrolsun İsrail’ sloganlarıyla defnedildi.
Eygi’nin otopsi raporundan ayrıntılar da onun uzak mesafeden yapılan atışla hedef alındığını ortaya koyuyor. Raporda, Eygi’nin vücudunda 1 adet ateşli silah mermi çekirdeği giriş yarası olduğu ve bu yaralanmayı oluşturan atışın tek başına ölüm meydana getirir nitelikte olduğu belirtildi.
TRT Haber’e göre rapor Eygi’nin katledilmesinde keskin nişancıyı işaret etti. Buna göre mermi çekirdeği giriş yarasında ve etrafında yanık, duman, is ve barut atıkları tespit edilemedi. Bu sebepten ‘atışın uzak atış mesafesinden yapılmış olduğu değerlendirilmektedir’ denildi.
Otopsi sırasında Eygi’nin cesedinden altı adet metalik cisim çıkarıldı. Cesetten çıkan bu metal parçalar, suç delili teşkil etmesi sebebiyle Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildi. Raporun sonuç bölümünde ölümün ateşli silah mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı kafa ve beyin dokusu harabiyeti sonucu meydana geldiği kanaati belirtildi.
Raporla ilgili konuşan Bakan Tunç, Eygi’nin ölümünün ardından Filistin’de otopsi işlemi yapıldığını ardından da İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığınca da otopsi işlemi gerçekleştirildiğini söyledi: “Ayşenur Ezgi kardeşimizin uzaktan ateş edilerek, sol kulağının arka tarafında bir mermi çekirdeğinin beyne hasar vermesi sebebiyle şehit olduğu, öldürüldüğüne yönelik adli tıp kurumumuz rapor verdi. Mermi çekirdeği henüz Filistin adli makamlarının elinde, onunla ilgili talebimiz var, mermi çekirdeğinin burada yeniden incelenmesi ve bu konuda ek rapor gerekirse bununla ilgili çalışmalarımızı da sürdüreceğiz.”
Tunç şunları söyledi: “Özellikle toplanan delilleri ve oluşturulan raporları, dosyaları, adli makamlarımızdaki tüm belge, bilgileri Uluslararası Adalet Divanı’nda görülmekte olan soykırım davasına da takdim edeceğiz. O davaya katılma talebinde bulunmuştuk. Davanın başından bu yana zaten beyanlarımızı hem sözlü hem yazılı Uluslararası Adalet Divanı’na intikal ettirmiştik. Şimdi Ayşenur Ezgi kardeşimizin dosyasını da o davaya intikal ettireceğiz.”