10 üniversiteliden 6’sı yoksul, öğrenciler öğün atlıyor
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki anabilim dalı başkanlığı görevinden alınan Prof. Dr. Cem Say bu adımın 'hukuken mümkün olmaması gerektiğini' söyledi. Say sürecin perde arkasını anlattı.
Bir dönem Türkiye’nin en prestijli eğitim kurumlarından olan Boğaziçi Üniversitesi’nde tepki çeken adımlara bir yenisi eklendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önce Prof. Dr. Melih Bulu, ardından Prof. Dr. Naci İnci’nin ‘kayyım rektör’ olarak atadığı üniversitede bugüne dek birçok öğretim üyesi meslektaşlarının, öğrencilerinin tepkilerine rağmen okuldan uzaklaştırıldı.
3 Nisan itibariyle de Prof. Dr. Cem Say’ın Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Bilgisayar Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığı görevi sonlandırıldı.
Bahse konu adımı dikkati çekici kılan ise bunun ‘hukuken mümkün olamayacağı.’ Anabilim Dalı Başkanlığı Türkiye’de mevcut yasalara göre seçimle gelinebilen tek akademik makam.
Say’ın görevden alınma gerekçesi ‘paraşüt’ denen usulle yapılan atamalara karşı çıkıp dava açması. Profesöre gönderilen yazıda şu ifadeler yer alıyor:
“(…) Say’ın Anabilim Dalı’nda görev yapan bir öğretim üyesi hakkında gerçeğe aykırı beyanlarda, haksız isnatlarda ve yersiz şikayetlerde bulunması, bu tavırların anabilim dalı başkanlığı görevi ile bağdaşmaması, ayrıca görevli veya izinli olduğu tarihlerde yerine vekil bırakmaması ve anabilim dalı başkanına mevzuat ile verilen görevlerin ifasında yaşanan aksama ve eksiklikler dikkate alınarak anayasal bir kamu hizmeti olan yükseköğretim hizmetinin aksamadan devam etmesini teminen kamu yararı, hizmet gerekleri uyarınca anabilim dalı başkanlığı görev süresinin sona erdirilerek görevden alınmasına karar verilmiştir.”
10 Haber’e konuşan Say kendisine gönderilen yazıda gösterilen nedeni ‘görevimi fazla iyi yapmışım’ diye özetledi. Say “Bunu bekliyor muydunuz” sorumuza “Yok, hayır. Bu kadarını beklemiyordum. Seçilerek gelindiği apaçık yönetmelikte yazan bir mevki olduğu için bir sonraki seçime kadar bu görevde kalacağımı tahmin ediyordum” yanıtı verdi.
Gelişmeyle bugüne dek açtığı davaların yanına bir yenisini ekleyeceğini dile getiren Say üniversitedeki genel tabloyu ise şöyle değerlendirdi:
“Okul yıkılıyor gerçek anlamda. Eski hocaların bazılarının kapıdan girmesi bile yasak. Bir kalite azalımı var. Benim görevden alınmamın sebebi bir tanıdığı yoluyla gelen insanların ‘paraşüt’ denen sistemde ‘tamam sen böyle bir makale yazdın ama, sen mi yazmıştın, gel bir anlat’ denmeden yukarıdan atanması var. Akademik liyakatı kuşkulu hocaların ortaya çıkması sebebiyle genel bir kötüye gidiş var.”
Akademisyen Say konuyla ilgili olarak ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer ile konuştuğunu, onun da ‘görevden alma’nın mümkün olamayacağını dile getirdiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Can Candan’ı biliyorsunuz, işten atılıyor, dava açılıyor, bir yıl sonra mahkeme diyor ki ‘Yanlış olmuş.’ Bu süreçte çalışamadığı zamanların parasını devlet ödüyor. Yani bizim vergilerimizden ödeniyor. Bu kamu zararı yaratan kararları vermeye devam ediyorlar.”
Say karardan sonraki ilk gününü ise şöyle anlattı:
“Bu sabah kuantum hesaplamayla ilgili bir bağlantıdaydım. Sonra gittim dersime girdim, teorik bilgisayar bilimiyle ilgili, o konunun temel matematiksel bir teoremi var, onu anlattım. Sonra çıkıp hukukçularla konuştum. Bir yanımız yaz, bir yanımız kış şeklinde.”
Say’ın görevden alınmasının ardından TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odası da bir mesaj yayınladı. “İktidarın kayyum rektörler eliyle siyasi emellerini hayata geçirmeye çalıştığı Boğaziçi Üniversitesindeki gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz” denen mesajın devamında şunlar kaydedildi:
“Rektörlüğün anti-demokratik uygulamaları özgürlükçü, üretken, ilerici ve liyakate dayalı üniversite kavramına zarar vermekle kalmıyor, bilişim sektörünü de olumsuz etkiliyor. Geleceğe dair umutları yok edilen gençlerimiz çareyi ülkeyi terk etmekte görüyor. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki lisansüstü eğitimi yok etmeye yönelik politikalar Türkiye’de ileri teknolojilerin geliştirilmesine zarar veriyor. Bir diğer deyişle Boğaziçi Üniversitesinde kayyımlar aracılığıyla uygulanan politikalar yalnız Boğaziçi Üniversitesini değil tüm Türkiye’yi olumsuz etkiliyor.
Dün Prof. Cem Ersoy’u, bugün Prof. Cem Say’ı görevden almış olsalar da Boğaziçi Üniversitesi’nin biat etmeyeceğini biliyoruz. Yalnız üniversitenin değil ülkenin de geleceğini savunan ve yarınlar için direnen Boğaziçili dostlarımızı selamlıyoruz. Üniversitelerde iktidarın antidemokratik uygulamalarına, gerici kültürel hegemonya oluşturma ve rant elde etme heveslerine karşı mücadele eden dostlarımızın her zaman yanında olmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.”
Cem Say 1992’den beri Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde tam zamanlı profesör olarak çalışıyor. Cem Say 700’den fazla atıf alan 80’den fazla bilimsel makale yayınladı.
Araştırma ilgi alanları arasında teorik bilgisayar bilimi, kuantum hesaplama, yapay zeka ve doğal dil anlama yer alıyor. Türkiye’de yapay zeka ve robotlar üzerine birçok TEDx konferansı konuşması yaptı. Ulusal televizyon kanallarında birçok kez popüler bilim yorumcusu olarak kamuoyu karşısına çıktı.
Türkçe olarak üç popüler bilim kitabı yazdı: 50 Soruda Yapay Zekâ (50 Soruda Yapay Zeka), Yeni Dünya, Yeni Ağ (Yeni Dünya, Yeni Web) ve En Hakiki Mürşit (The Trueest Guide).