İzmir'de satın aldıkları dairenin bulunduğu apartmanda çatlaklar, kabarmalar ve dökülmeler tespit eden ev sahipleri, müteahhit firmaya dava açıp 420 bin lira tazminat kazandı.
İzmir Güzelbahçe’de bir apartmandan çeşitli tarihlerde daire alanla, binanın dış cephesinde açılmalar, çatlamalar, dökülmeler olduğunu gördü. Diğer yandan binanın rögarı ile yağmur suyu kanallarını da sürekli tıkanıyor ve balkonların su sızdırıyordu.
Ev sahipleri bunun üzerine müteahhit firmaya gitti. Ancak firma oralı olmadı. Ev sahipleri önce noterden firmaya ihtar çekti ve binadaki aksaklıkların giderilmesini istedi. Firma bunu dinlemedi ve bu arada binadaki dökülmeler daha da arttı. Başka çare kalmayınca ev sahipleri mahkemeye gitti.
Davada savunma yapan müteahhit firma avukatı dava konusu edilen bölümlere ilişkin oturma ruhsatının 2016’da alındığını, bu yüzden davanın beş yıllık zaman aşımı dolduktan sonra açıldığını savundu.
Ana yapıda dış cephe mantolaması, sıva ve boya çatlaklarının sonradan kapatılan balkon doğramalarının mantolama üzerine vida ile sabitlenmiş olmasından kaynaklı olduğunu öne süren firma avukatı şunları söyledi: “teslimden sonra kat maliklerince yapılan bu yanlış uygulama yüzünden mantolamanın zarar gördüğünü, suyun mantolama altından yürümesi nedeniyle kabarmalar oluştuğunu, bu nedenlerle doğan bozukluktan firmanın sorumlu tutulamayacağını.”
Davalı avukatı ayrıca şikayetler üzerine şirket elemanlarının inceleme yaptığını, balkonların kimyasallarla yıkandığının bunun da seramiklerin etrafındaki derzlerde açılmalara ve alt kattaki balkonda kabarmaya yol açtığını iddia etti. Ayrıca ev sahiplerinin yağmur sularını tahliye eden su oluklarını periyodik olarak temizlememesinin de tıkanmaya neden olduğunu belirtti.
Mahkeme tarafından uzman bilirkişilerce yapılan keşiflerin ardından yapının çeşitli bölümlerinde çatlama, kabarma ve dökülme gibi çeşitli yüzeysel deformasyonlar olduğu doğrulandı.
Yargılama sonucu verilen kararda, deformasyonların büyük ölçüde çatı izolasyonu ve dış cephe uygulamasında yapılan hatalardan kaynaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtildi. Ayrıca balkonlarda zemin seramik kaplama uygulamasının suyun tahliyesini sağlayacak eğim verilmeden yapıldığı, bu alanlarda zemin eğimi ve balkon giderlerinin suyun tahliyesine imkan vermediği, rögarların yetersiz kaldığı söylendi.
Yüklenici firmanın projelendirme, malzeme seçimi veya uygulamada yaptığı hatalarla işi gerekli özeni göstermeden gizli ayıplı olarak ifa ettiği kaydedilen karar şöyle: “Taşınmazı eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim etmek zorunda olan davalının eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için 420 bin lira ayıp giderim bedelinden davacılara karşı sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda, davanın kabulüyle 420 bin liranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacılara tapudaki payları oranında ödenmesine karar vermek gerektiği sonucuna varıldı.”