‘Etki ajanlığı’ Meclis’e geliyor

'Etki ajanlığı' olarak bilinen düzenlemenin de içinde yer aldığı yasa teklifi önümüzdeki günlerde TBMM'de görüşülecek. AK Parti ve MHP'li vekillerin Gürcistan'daki benzer bir yasaya karşı çıktıkları öğrenildi. Muhalefetin tepkisi de sürüyor.

Gündem 13 Kasım 2024
Fotoğraf: AA

Türkiye daha birkaç ay önce kamuoyunda ‘etki ajanlığı’ olarak adlandırılan ve ifade özgürlüğü üzerinde keyfi yorumlanabilecek düzenlemeler içerecek bir yasa teklifini uzun uzun tartışmıştı. Düzenlemeye Ak Parti içinden de tepkiler vardı. Bunun üzerine başta sosyal medya olmak üzere ifade özgürlüğünün kullanıldığı her alanı kısıtlama potansiyeli taşıyan yasa düzenlemesi geri çekilmiş ve hatta unutulmuştu. Ama ekim sonunda bu teklif yeniden ortaya çıktı ve Meclis’e sunuldu.

23 maddeden oluşan ‘Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ geçtiğimiz hafta TBMM Adalet Komisyonu’ndan da geçti. Bu hafta içinde de TBMM Genel Kurulu’na gelmesi bekliyor.

Yasa teklifi ne getiriyor?

Yasa teklifi, TCK’daki ‘casusluk’ suçunu düzenleyen 339’uncu maddeye ‘devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme’ başlığı altında yeni bir suç ekliyor. Teklif ‘casusluk suçu’ kapsamı dışında olmak kaydıyla ‘devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler hakkında üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası’ verilmesini öngörüyor. Teklif ayrıca ‘Fail hakkında hem bu suçtan hem de işlediği ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur’ ifadesiyle çifte cezalandırmanın da yolunu açıyor. Suçun, savaş sırasında veya savaşa hazırlıklarını tehlikeye sokması halinde, ceza 8 yıldan 12 yıla kadar artırılabilecek. Söz konusu suçtan kovuşturma yapılması ise Adalet Bakanlığı’nın iznine bağlanıyor.

İktidar ne diyor?

BBC Türkçe’nin haberine göre TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel kanun teklifiyle ilgili olarak “Casusluk eylemleriyle daha etkin mücadele edilmesini öngörmektedir” demişti. AK Parti ‘yeni tip ajanlığa karşı mücadele’ için yeni bir düzenlemeye gerek duyulduğunu savundu.

İktidar partisi, TCK’da yer alan ‘casusluk’ suçunun teknik olarak bilgi ve belge üzerinden işlenebilen bir suç tipi olduğunu, günümüzde ise farklı tekniklerle casusluk kavramı içinde kalabilecek suçların işlenebildiğini vurguluyor. Hatta ‘bazı ülkeler ve organizasyonların bu yeni tekniklerle başka ülkelerde operasyon yapabildiği’ belirtilerek, düzenlemenin Türkiye’nin de böyle operasyonlara maruz kalmaması için caydırıcı bir önlem olarak getirildiği ifade ediliyor.

Bu konuda ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla zincirleme biçimde açıklamaktan’ yargılanan Metin Gürcan davası örnek gösteriliyor.

Hakkında ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla zincirleme biçimde temin etmekten’ 35 yıl hapsi istenen Gürcan’ın bu suçtan beraat ettiğine sadece ‘Devletin güvenliği ve siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin etmek’ suçundan beş yıl ceza aldığına işaret ediliyor.

AK Parti ve MHP’li vekiller Gürcistan’daki yasaya karşı imza atmış

Diğer yandan benzer bir yasayı çıkaran Gürcistan’a karşı NATO Parlamenterler Meclisi’nde yayımlanan deklarasyona AKP ve MHP’li vekillerin de imza attığı ortaya çıkmıştı.

Muhalefet neden karşı çıkıyor?

Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen yasa teklifine ‘muhalefet şerhi’ koydu.

Muhalefet şerhlerindeki ortak noktalar düzenlemenin ‘çifte cezalandırma’ içermesi, ifade özgürlüğüne yeni engeller getirmesi ve ‘suç kapsamının muğlak olması nedeniyle cadı avına dönüşme potansiyeli’ oldu.

Muhalefet şerhlerinde teklifin yol açacağı sakıncalara ilişkin öncelikle şu görüşlere yer verildi:

*İhdas edilen suçun kovuşturulması için Adalet Bakanı’nın iznine tabii tutulması, söz konusu düzenlemenin siyasi bir amaca yönelik olarak muhaliflerin sesini bastırmak amacıyla kullanılacağını deşifre etmektedir.

*AK Parti iktidarında, parti devletleşmiş, devlet de partileşmiştir. Bunun bir sonucu olarak iktidarın siyasi politikaları devlete mal edilmekte ve iç ve dış siyasal yararlar buna göre belirlenmektedir.

*Devletin güvenliği, iç ve dış siyasal yararları, stratejik çıkarları ibareleri muğlak ifadeler olup, somut suç fiillerinin açıklanmaması, suç ve cezada kanunilik ilkesine aykırıdır. Siyasi ve keyfi kararlara neden olacaktır. Örnek vermek gerekirse, bir şahıs, TCK 299’da tanımlanan “cumhurbaşkanına hakaret” suçunu işlediği taktirde, bu fiilin, ülke yararı aleyhine ve yabancı devlet çıkarları doğrultusunda işlendiğinden bahisle, sadece bir vatandaş da olsa, bir gazeteci de olsa, bir sivil toplum kuruluşu temsilcisi de olsa, casus damgasıyla damgalanması mümkün hale gelecektir.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, teklifin ‘cadı avına’ dönüşmesinden endişe duyduklarını söyledi.

Buna benzer uygulamaların sadece Rusya’da olduğunu ifade eden Emir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya lideri Vladimir Putin’in “izinden” gittiğini savundu.

Emir şöyle konuştu: “2012’de Putin, etki ajanlığına benzer bir kanun maddesi getirdi. Batılı analistler Putin’in muhalefeti ve sivil toplumu engelleme girişimi olarak adlandırdılar ki öyle de oldu. 2015’te de Rusya’da ‘istenmeyen kuruluş yasası’ geçti. Rusya, antidemokratik uygulamalarıyla başı çeken ülkelerden birisi. Gürcistan da Rusya’nın izinden gitti.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.