Trump’a bir darbe daha: Illinois’te de oy pusulasından çıkarıldı
Mesai arkadaşlarını da üye yaparak sosyal medyada yazışma grubu kuran işçi güven sarstığı gerekçesiyle işten kovuldu. İşverenin "Firma ismi kullanarak kurulan grupta müstehcen paylaşımlar yapılıyordu" dediği işçi mahkemeden de eli boş döndü.
Çalıştığı işyerinin firma ismini kullanarak sosyal medyada grup kuran işçi mesai arkadaşlarını da gruba üye yapınca olanlar oldu: Grupta müstehcen paylaşımlarda bulunduğu iddia edilen işçi işten kovuldu.
İşverenin güvenini sarstığı ileri sürülen işçi soluğu İş Mahkemesi’nde aldı. Mahkeme feshi haklı bulup davacı işçinin işe iade davasının reddine hükmetti. Karar davacı işçi tarafından istinafa götürüldü.
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi de emsal nitelikte bir karar verdi. Kararda davacının grup kurduğu, profil resmi olarak firma logosunu kullandığı, grupta müstehcen içerikli paylaşımda bulunduğu hatırlatılıp şöyle dendi: “Her ne kadar davalı tarafça sunulan Telegram ekran görüntülerinde davacının kullanıcı adının yanında ‘kurucusu’ yazmakta ise de kuruculuğun davacı tarafça kabul edilmediği, bu şekilde yazmasının grubu tek başına davacının kurduğunun ispatı olamayacağı belirtilmiştir. Bu tür gruplarda başkaları tarafından kurucu/yönetici olarak atanmanın da mümkün olduğu, bu durumda davacının şirketin ismi ile grup kurduğunun, şirket logosunun davacı tarafça gruba eklendiğinin işverence ispatlanamadığı ortadadır. Ancak davacının müstehcen paylaşımları gördüğü halde grupta kalmaya devam ettiği, paylaşımların şirketin ismi ve logosunun bulunduğu grupta yapılmasının şirket itibarını zedeleyecek davranışlar olduğunun davacı tarafından bilinmesi gerektiği de aşikardır. O halde davacının davranışlarının işverenin güvenini zedelediği ve işverenden artık davacı ile çalışmaya devam etmesinin beklenemeyeceği, iş akdinin davacının davranışları sebebiyle geçerli nedenle feshedildiğinin kabulü gerekeceği ve yerel mahkeme kararının usul ve yasa ile dosya içeriğine uygun olduğu kanaatine varılmıştır.”