Kedileri bile emziren sahipli ‘Garip’i belediye çalışanı uyuşturucu iğneyle öldürdü

Sokak köpekleri yasası iki ay önce yürürlüğe girdi. Yasa onaylandığı günden beri sadece katliam haberleriyle gündeme geldi. Ardı arkası kesilmeyen toplu hayvan ölümleri, barınaklarda teker teker patlayan skandallar, zehirlenerek kenara atılmış kedi ve köpekler…

Yasanın bilinen son kurbanlarından biri Düzce’de ‘Garip’ oldu. Beş yaşındaki Garip belediye ekiplerinin yanlış müdahalesi nedeniyle öldü. Üstelik Garip sahipli, tasmalı, küpeli ve tüm mahallelinin sahiplendiği bir köpekti. Hatta bir zamanlar ünlüydü de. Bundan bir yıl önce annesiz kalmış iki kedi yavrusunu emzirdiği görüntüler sosyal medyada çok konuşulmuş, gönülleri fethetmişti Garip. 

Annesiz kalan kedi yavrularını emziren Garip’in videosu:

Garip artık yok. 

Düzce, Gölyaka’da TOKİ konutları yakınında yaşayan Garip 24 Ekim’de toplama yetkisi olmayan iki belediye çalışanı tarafından -çocukların oyun saatinde ve onların gözleri önünde- tabancayla narkotik uyuşturucu kullanılarak öldürüldü. 

Yasaya göre hayvanlara ‘ötanazi’ yapmak yasak, ancak kimi durumlarda hayvanların uyutulmasını mümkün kılıyor. Yasayla birlikte ‘ötanazi’ işlemlerine karar verecek kişi de yalnızca veteriner hekimler. Oysa Garip’e uyuşturucu iğneyi yapan hekim değildi. Ne uygulayacağı dozu ne de neyi ne şekilde uygulayacağını biliyordu iğneyi yapan. Güya “uyuşturup götürecekler”di; uyuşturdular ama olduğu yerde öldü Garip.  

Olayın tam olarak nasıl olduğunu öğrenmek için Düzce ‘Bipativer’ Derneği Başkanı Dursun Altıntaş’ı aradık. 

Altıntaş’ın anlatımına göre olay belediye ekiplerinin ‘şikayet’ üzerine TOKİ konutları civarına gelip alandaki tüm köpeklere ‘ateş etmesiyle’ başladı. Olayın çocukların oyun oynadıkları yerin yakınında olduğunu söyleyen Altıntaş Garip haricinde yaklaşık on yıldır o civarda yaşayan iki farklı köpeğin de araçla alınıp Hendek tarafına atıldığını söyledi. 

Garip’e otopsi yapılamadı

‘Köpeklerin havladığı’ gerekçesiyle belediyeye gelen şikayetler üzerine ekiplerin geldiğini söyleyen Altıntaş tutanak tutulduğunu ve dernek olarak Gölyaka Belediyesi’nden şikayetçi olacaklarını söyledi. Sürecin başından sonuna dek tüm birimlerde yavaş işletildiğinin altını çizen Altıntaş “Biz Garip’in alenen öldürüldüğünü kanıtlamak için otopsi yaptırmak istedik. Veteriner ekibi gelmeden hayvanı gömersek  otopsi mümkün olmuyor, bu yüzden Garip’i saatlerce gömmeden beklettik. Çocuklar görmesin diye de üstünü örttük. Uzun süre ekiplerin gelmesini bekledik ama tüm birimler süreci o kadar yavaşlatıyor ki Garip’i otopsisi yapılmadan gömmek zorunda kaldık” dedi.

Özellikle Belediye ve İlçe Tarım Müdürlüğü’nün süreci başından beri yavaşlattığını iddia eden Altıntaş “Herkes suçu birbirine atıyor” dedi.

İddiaları sormak için Düzce Belediyesi’ni defalarca kez aramamıza rağmen ulaşamadık.

İddiaları ulaştığımız Gölyaka İlçe Tarım Müdürü olarak görev yapan Erhan Kağan Hezen’e sorduk.

‘Sorumluluk bende değil, belediyede’

Hezen’in anlattığına göre olay günü Düzce’de değilmiş, akşam saatlerinde polisler arayıp haber vermiş. Hezen “Bana aktarılana göre hayvan tam sahipli de değilmiş, sahipli olduğuna dair bir ibare yok. Tamamen insani duygularla dışarıda bakıyorlarmış köpeğe” dedi. 

Olayın nasıl olduğunu ve kaç köpeğin uyuşturucu iğneyle vurulduğunu, kaç köpeğin alınıp başka yere bırakıldığını ve Garip’in ne şekilde öldürüldüğünü tam olarak bilmeyen Hezen “İhmal varsa ve yanlış bir personel müdahale ettiyse bunu kontrol etmek de belediyenin işi” dedi ve bunun kendi sorumluluk alanına girmediğini söyledi. 

Ancak ‘kasıtlı öldürme’ halinde olay yerine gidip tutanak tutabileceğini ve yetkisi dahilinde hareket ettiğini söyleyen Hezen’e göre herhangi bir ihmal söz konusu değil. 

‘Garip tam bir hanımefendiydi’

Olayın görgü tanığı ve mahalle sakini Nurcan Tekneci Garip’e uyuşturucu iğneyi yapan kişinin “Uyuşturucu iğne yaptım, iki saate uyanır” dediği için olaydan sonra Garip’i veterinere götürmeyip beklediklerini anlattı:

“Ne yaptığını bilmiyordu. Ne dozda ne iğnesi yaptığını bilse ve bizi yanlış yönlendirmese belki de veterinere götürür ve kurtarırdık Garip’i. Biz de olaydan çok sonra öğrendik iğneyi yapan kişinin hekim olmadığını. Meğer temizlik görevlisiymiş Garip’i öldüren.”

Garip’e iğneyi yapan A.Ç. isimli şahsın olaydan sonra bir yaptırım uygulanmadan görevine devam ettiğinin altını çizelim.

Garip’in insandan farksız olduğunu söyleyen Tekneci “Garip’e köpek diyemem. İnsan gibi davranırdı. Tam bir ‘hanımefendi’ydi diyebilirim” dedi. Garip’in kedileri emzirdiği videosunu da hatırlatan Tekneci, Garip’in tüm hayvanlarla iyi anlaştığını, kedileri koruduğunu, çok nadir havladığını ve bunu da ancak konutların yakınına çakal, kurt vb. gibi hayvanlar geldiğinde yaptığını söyledi. 

Garip gözleri açık gitti

“Olan Garip’e oldu. Gömerken gözleri açıktı. Gözleri açık gitti bu dünyadan, toprak gelmesin diye kapatıp öyle gömdük. Biz öldükten sonra gözüne toprak gelmesine bile kıyamazken Garip’e nasıl kıydılar aklım almıyor” diyen Tekneci muhatap bulamadıklarını söyledi. Olay günü belediyeyi arayan ve veteriner gönderilmesini talep eden Tekneci çağrılarının yanıtsız kaldığını anlattı. 

Belediyenin hiçbir açıklama yapmadığını ve sorumluluk almadığını söyleyen Tekneci “En azından yalandan özür dileseler, haberimiz yoktu deselerdi, herhangi bir şey söyleselerdi. Hiçbiri yeterli olmazdı, hiçbiri açıklama olmazdı ama en azından bizi muhatap alsalardı” dedi. 

Garip’in sahibi Senem Erez görgü tanığı komşusu Nurcan Tekneci ve Bipativer derneği olayla ilgili emri verenler ve uygulayanlar hakkında suç duyurusunda bulunmak üzere İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek şikayetçi oldu. 

Emniyette yapılan şikayetler üzerine nöbetçi savcı arandı ve soruşturma başlatıldı. 

Garip yasadan sonra öldürülen hayvanlardan yalnızca biri. Onun gibi adını bilmediğimiz, belki de henüz adı bile konmamış onlarca, yüzlerce belki de binlerce sokak hayvanı var. 

Sokak köpeği değil sokağın köpekleri: Karamel, Ayıcık ve Çeto’yu neden öldürmemeliyiz?