Seçimde yenilen Kılıçdaroğlu liderliği bırakmıyor: Yürüyüşümüz sürüyor
Erdoğan başkanlığında toplanan ve üç saate yakın süren MGK toplantısının bildirisi yayımlandı. Bildiride "İsrail yönetiminin durdurulması gerektiği" belirtilirken Kıbrıs meselesine de yer verildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki toplantı 2 saat 45 dakika sürdü. Toplantısının ardından bildiri yayımlandı.
Bildiride PKK, YPG, FETÖ ve IŞİD başta olmak üzere “milli birlik ve bütünlüğe yönelik iç ve dış tehditlere karşı kararlılıkla yürütülen operasyonlar” ve son dönemdeki uluslararası gelişmeler hakkında kurula bilgi verildiği ifade edildi.
“15 Temmuz darbe girişiminin faili olan FETÖ ile mücadelede gelinen aşamanın ve ileriye dönük atılacak adımların” değerlendirildiği bildiride, “Türkiye’ye düşman unsurların yönlendirmesiyle hareket eden ve mağduriyet maskesi altında kendini temize çıkarmaya çalışan örgütün” tamamen çökertilmesi yönündeki kararlılığın altı çizildi.
Bildiride terörle mücadelede artan çabaların, bölge ülkelerinin samimi işbirliği ile ortak güvenlik sorunlarının çözümüne güçlü bir zemin oluşturacağı ve Irak ile Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve refahına kalıcı katkı sağlayacağı belirtildi.
Suriye’deki sorunların çözümü sürecinde tüm tarafları kapsayan gerçek bir toplumsal mutabakatın sağlanmasına yönelik desteğin sürdürüleceği ve “iki halkın kadim dostluğunu hedef alan kışkırtmalara izin verilmeyeceği” vurgulandı. “Suriye topraklarının terörden arındırılmasının, öncelikle Suriye’nin menfaatlerini ve bekasını güvence altına alacağına” dikkat çekildi.
“İsrail’in uluslararası toplumun artan tepkilerine rağmen sürdürdüğü katliamlarla hiçbir hukuk kuralı ve insani değerle ilişkisi kalmadığını açıkça ilan ettiğinin” savunulduğu bildiride, İsrail’in derhal durdurulması gerektiği vurgulandı. Aksi takdirde önce komşu alanlara ardından tüm bölgeye yayılacak bir şiddet sarmalının tetiklenebileceği uyarısında bulunuldu.
Bildiri şu sözlerle devam etti:
“Türkiye’nin uluslararası antlaşmalar çerçevesinde ve garantör ülke olarak gerçekleştirdiği Kıbrıs Barış Harekatı sayesinde, yarım asırdır adanın tamamında sağlanan barış, huzur ve güven ortamının harekatın meşruiyetini ve başarısını tartışmasız bir şekilde teyit ettiği kaydedildi. Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü temelinde iki devletli çözüm esasına göre sonuçlanması ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin uluslararası toplumun eşit bir üyesi olarak tanınması yönündeki kararlılığımızın sürdürüleceği vurgulandı.
Ege ve Akdeniz’deki meselelerde diyaloğa öncelik veren ve yapıcı yaklaşımımızın kötüye kullanılmasına izin verilmeyeceği belirtildi; hak, alaka ve menfaatlerimizin korunmasına yönelik kararlı uygulamaların devam edeceği ifade edildi.”
Ukrayna’daki savaşın gelişmeleri ve son dönemdeki diplomatik çabaların değerlendirildiği bildiride, savaşın daha fazla tırmanmadan ve bölgeye yayılmadan adil ve kalıcı bir barışın sağlanmasına yönelik çok taraflı samimi çabaların artırılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
Somali, Libya, Sudan ve Nijer başta olmak üzere Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında uzun vadeli bir yaklaşımla geliştirilen ilişkilerin değerlendirildiği bildiride, Türkiye’nin güven ve istikrarın sağlanması hususunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek, kardeş Afrika halklarının huzur ve refahına katkıda bulunmaya devam edeceği belirtildi.