Bakan Tunç’tan Narin cinayeti açıklaması: Kamuoyuna yansımayan hususlar var
Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran'ın ölümüyle ilgili davanın ilk duruşması 9 Kasım itibariyle tamamlandı. Sanıklar üzerlerine atılı suçlamaları reddetti. Enes Güran üzerindeki pres yoğunlaştı.
Türkiye’nin gözü aylardır sekiz yaşındaki Narin Güran’ın kim veya kimler tarafından öldürüldüğüne, bu suça hangi isimlerin ortak olduğuna dair soruşturmada ve ilk duruşması 7 kasımda yapılan ve ilk oturumları 9 Kasımda tamamlanan davadaydı.
Bugüne dek medyaya sızan ve sızdırılan bulgular kızın amcasını işaret etse de verilen çelişkili ifadeler düğümü çözmek yerine daha karmaşık hale getiriyor.
Hatırlatalım; Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bir kırsal mahallede Tavşantepe’de yaşayan sekiz yaşındaki Narin Güran 21 Ağustos’ta kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni dere yatağında çuvala konmuş, bir bacağı kopmuş halde bulunmuştu.
Amcası Salim’in aracında çocuğa ait DNA ve kıl örneği bulunmuş, bu da onun tutuklanmasına neden olmuştu. İlerleyen süreçte Narin’in annesi Yüksel ve abisi Enes dahil birçok aile üyesinin tutuklu yargılanmasına karar verilmişti.
İddianamede Salim, Yüksel ve Enes’le birlikte gözaltına alındıktan sonra cesedi bulunduğu yere taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar’ın olay anında aynı evde olduğunun tespit edildiği belirtiliyor, “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Davanın 7 kasımda başlayan ilk duruşması üç gün sürdü ve cumartesi günü tamamlandı. Yargılama Aralık ayının sonunda devam edecek.
Baba Arif Güran ‘müşteki’, aralarında tutuklu sanıkların da olduğu 21 kişi ‘tanık’ sıfatıyla salonda hazır bulundu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu da ‘müşteki kurum’ sıfatıyla duruşmaya katıldı.
Duruşmanın birinci gününde tutuklu yargılanan anne Yüksel, amca Salim, ağabey Enes ve cesedi alıp derede sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ilk kez hakim karşısına çıktı.
İlk savunmayı yapan Nevzat katilin Salim Güran olduğu iddiasını yineledi: “Amca Salim Güran çağırınca eve gittim, odaya girince yerde Narin’in cesedini gördüm. Salim bana Narin’i, annesiyle kendisini uygunsuz şekilde gördüğü için öldürdüğünü söyledi.”
Salim’in silahla tehdit etmesi üzerine cesedi taşımayı kabul ettiğini öne sürdü. Narin’in annesi Yüksel ile amcası Salim’i cinsel ilişki halinde yakaladığı için öldürüldüğü iddiasını yineledi.
Narin’in babası Arif Güran bu sözlere tepki gösterdi, fenalaşınca salondan çıkarıldı.
Salim Güran’sa Narin’in annesiyle ilişkisi olduğu iddiasını reddetti, Nevzat’ın sözlerini yalanladı: “Çıksın itiraf etsin. Yalan söylüyor.”
Narin’in kaybolduğunu olay günü saat 18.30’da tarladan dönerken öğrendiğini öne sürdü.
Salim’e daraltılmış baz ve HTS kayıtları da soruldu. “Baz verilerine göre Arif’in evine gittiğiniz tespiti var” sorusuna “Ben Arif’in evine hiç gitmedim. Bazın göstermesi normaldir, çünkü Arif ve benim evim arasında 30 metre var” yanıtını verdi.
Anne Yüksel Güran da hakkındaki iddialara tepki gösterdi. “Namusumuza dil uzatılıyor, beni öldürün, ama namusuma leke sürmeyin” dedikten sonra Nevzat ve Salim’in evine geldiği iddiasının doğru olmadığını söyledi.
Küçük kız kaybolduğunda kolundaki ısırık iziyle gündeme gelen Enes Güran gözündeki morluğun da mısır tarlasında, Narin’i ararken oluştuğunu söyledi.
Amcasıyla annesi arasındaki ilişki iddiası sorulduğunda “O benim annem, bu şekilde sormanız çok kötü” dedi. Bunun üzerine mahkeme başkanı özür dileyerek gerçeği ortaya çıkarmaya çalıştığını söyledi.
Daha sonra tanıkların dinlenmesine geçildi.
Baba Arif Güran’a Nevzat Bahtiyar’dan şüphelenip şüphelenmediği soruldu. O da Bahtiyar’la daha önce bir araba ticareti konusunda tartıştıklarını, o sırada Bahtiyar’ın kekelemesiyle dalga geçtiğini anlattı. “Tüm sanıklardan şikayetçiyim” dedi.
İkinci duruşmada da tanıklar dinlendi. Narin’in tutuksuz sayılı aile fertlerinden abisi Baran Güran cinayetin Nevzat Bahtiyar tarafından işlenmiş olabileceğini söyledi:
“O kadar soğukkanlı ki sanki 50 cinayet işlemiş ve hiçbir şey olmamış gibi rahat davranıyor” dedi. Narin öldürüldükten sonra köyde gizli toplantı yapıldığı iddialarını yalanlayan Baran Güran “Bir toplantı olsaydı herkesin göreceği yerde, köyde mi yapılırdı? Bize kimse ‘Özel bir toplantı var’ demedi, olmadı da. Aile bireylerinin evleri köyde, gizli bir yerde değil. Toplantı olsaydı gizli olmazdı.”
Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ’ın “Annen ve amcan arasındaki ilişkiyi Enes görseydi ne yapardı” sorusu üzerine “Öldürürdü” dedi.
Duruşmada Narin’in otopsi bilgileri anlatılırken fenalaşan baba Arif Güran hastaneye kaldırıldı.
Baran Güran’a ailesinin çelişkili ifadeler verdiği sorulunca “Ailem hayatı boyunca karakolda ifade vermedi Bu kadar çelişki olması normal” yanıtını verdi. Tanıklardan Melek Güran da Narin’i eşi Salim Güran’ın öldürmediğini öne sürdü.
Küçük kızın DNA örnekleri amca Salim Güran’ın aracında tespit edilmişti. Avukatların “Çocuklarınız Narin ile oynadığı için DNA’sı bulaşmış olabilir mi” sorusuna “Olabilir” diye konuştu.
Delilleri yok etmekle suçlanan tutuklu yenge Maşallah Güran da cinayet şüphelisi olarak Nevzat Bahtiyar’ı gösterdi. Duruşmada 18 yaş altı çocuklar pedagog eşliğinde ifade verdi. Tüm tanıklar Salim Güran’ın onları yönlendirdiği iddialarını yalanladı.
Nevzat Bahtiyar’ın kardeşi Vecdi Bahtiyar da tanık olarak ifade verenler arasındaydı. Salim Güran’la cep telefonu görüşmeleri sorulan Vecdi Bahtiyar “Kaybolduğunu öğrendikten sonra Narin’i sordum. Komşum olduğu için merak ettim. Sıralı aramalar tamamen merak ediyordum, ondan kaynaklı” dedi.
Bir diğer tanık, amca Erhan Güran ise Narin’in cansız bedeni bulunduktan sonra Vecdi Bahtiyar’ın kendisini aradığını ve “Bu işi Nevzat ve Salim yapmış” dediğini söyledi. “Ben de ‘beni arayacağına bir şey biliyorsan jandarmayı ara’ dedim” dedi.
Daha sonra Narin’in babasının amcası Ali Rıza Güran ifade verdi. Güran’a Nevzat Bahtiyar’ın eşi Gazal Bahtiyar’ın iddiaları soruldu.
Ali Rıza Güran “Nevzat bu işi kabul etsin, yardım ederiz” şeklinde bir teklifte bulunmadığını söyledi.
Duruşma tamamlandıktan sonra salondan çıkarıldığı sırada Enes Güran, Nevzat Bahtiyar’a bakarak “Kamera kayıtları çıktığında göreceğiz” diye seslendi.
İkinci oturumda fenalaşarak hastaneye kaldırılan baba Arif Güran taburcu edildikten sonra üçüncü duruşmaya katıldı. Tanıklara olay gününe dair saatler soruldu, birçoğu “Hatırlamıyorum” şeklinde cevap verdi.
Eski Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren adli tıptan gelen son raporu açıklayarak Nevzat Bahtiyar’a Narin’in cansız bedenini Eyertutmaz Deresi’ne götürmeden önce farklı bir noktaya götürüp götürmediğini sordu. “Hayır” karşılığını veren Nevzat su kenarına gömdüğünü, ancak bacağının bir kısmının dışarıda kaldığını söyledi.
Bunun üzerine Nahit Eren Narin’in ilk olarak oraya götürülmediğini düşündüğünü belirtti.
Mahkeme başkanı cübbesini çıkararak Nevzat Bahtiyar’a yönelik “Bir birey olarak söylemek istiyorum. Vermiş olduğun beyanlar doğru mudur? Bize eksik anlattığın bir şey var mı” diye sordu. Bahtiyar “Doğrudur, eksik bir şey var mı hatırlamıyorum” cevabını verince mahkeme başkanı daha sonra cübbesini giydi.
Baba Arif Güran’ın “En önemli delil” dediği askeri bölgeye ait kamera kayıtları da mahkemeye sunuldu. Narin’in kaybolduğu düşünülen Saat: 15.05 ile 15.11 arasındaki sabit görüntülere bakıldı. Ancak herhangi bir şey görülmedi.
Amca Salim Güran savunmasında “Çoğu senaryo, öyle bir şey yok, çocuğumuzu niye öldürelim. Suçsuzum beraatimi istiyorum” dedi.
Diğer tutuklu sanık anne Yüksel Güran da suçsuz olduğunu söyledi, “Dünyada en acılı anne benim, Ben katil yerinde duruyorum, beni asın öldürün, ama namusuma laf etmeyin” diyerek kendini savundu.
Annenin avukatı Yüksel Güran’ın adli kontrolle serbest bırakılmasını ya da mezarlığa gitmekle sınırlı bir ev hapsi cezası verilmesini talep etti. Güran ailesinin avukatları cinayeti Nevzat Bahtiyar’ın işlediğine işaret etti.
Nahit Eren baz istasyonu verilerinin kesin delil olarak kabul edilebileceğini söyleyip “Bu cep telefonu benim ayak izim” ifadelerini kullandı. Bakanlık avukatı da Enes Güran’ın kilit isim olduğunu belirtti.
Duruşmada söz alan bir başka baro avukatı ise Salim Güran’ın işçisi R.A’nın babasıyla birlikte gözcülük yaptığını, bu yüzden tanık olarak dinlenmesini talep etti.
Nevzat Bahtiyar da savunma verdi. Bahtiyar “Ben de suçluyum itiraz etmiyorum. Benim üzerine atılan iftiradır, yalandır. Kabul etmiyorum” dedi.
Oturumun sonunda ara kararlarını açıklayan mahkeme sanıklar anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran, amca Salim Güran ve komşu Nevzat Bahtiyar’ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
Müşteki baba Arif Güran ve vekiliyle, Diyarbakır Barosu ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davaya katılma talebi kabul edildi. Ağabey Baran Güran’ın müşteki olarak dosyaya eklenmesi talebiyse reddedildi.
Salim Güran’ın işçisi R.A’nın tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Ayrıca savunmalara konu olan daraltılmış baz içeriğine dair, hangi veri ve kritere dayandığıyla ilgili ayrıntılı bilgi de istendi. Duruşma 26 Aralık Perşembe gününe ertelendi.
Müdahil avukatları sanık ifadelerindeki çelişkilerin üzerine çapraz sorularla giderek açık yakalamaya çalışıyor. Ama sanıklar ilk günkü pozisyonlarını koruyor. Özellikle son gün yaşananlara bakılınca Enes Güran süreçteki en hassas halka gibi görünüyor. Sık sık ve ısrarlı sorular yöneltilen Enes’in zaman zaman sinirlenip duygusal tepkiler vermesi buna işaret ediyor.
Devam eden süreçte yeni tanık ve delillerin ortaya çıkması muhtemel. Yargılama henüz ‘giriş’ bölümünde. Bu aşamada taraflar eteklerindeki ilk taşları döktü. Asıl gelişmelerin ve esasa ilişkin sıkı münakaşaların yapılacağı süreç ‘gelişme’ bölümünde olacak.
Bu aşamaya da bir iki duruşma sonra da geçilmiş olacak. Müdahil avukatlarla sanık avukatlarının asıl hukuki çarpışması bu dönemde olacak.
Nahit Eren de ilk duruşmayı şöyle değerlendirdi:
“Diyarbakır Barosu başkanıyken Diyarbakır Barosu adına Narin’e söz vermiştik. Bu amaçla bBaromuzda yıllardır çocuk ve kadın hakları alanında çalışan ve benzer dava dosyalarda deneyim kazanmış avukatlarımızdan bir çalışma ekibi oluşturduk. Öncelikli çabamız kendi sosyal çevresinde katledilen sekiz yaşındaki bir çocuğu katledenin/lerin tespiti, yargılanması ve hak ettikleri cezayı almalarını sağlamaktı.
Bu amaçla Narin nezdinde bütün çocuklarımızın yaşam hakkına sahip çıkmak, çocuklarımızın yaşam hakkının korunması için sağlıklı politikaların geliştirilmesine de katkı sunmaktı.
Dosyada maddi gerçeğin açığa çıkması için her cinayet dosyasında olduğu gibi duruşma esnasında zaman zaman hassas içerikte konulara değinmek zorunda kaldık. Bu mesleki mecburiyetle duruşma esnasında dillendirmek zorunda kaldığımız hassas içerikli konulardan dolayı üzdüğümüz ve incittiğimiz herkesten bizi anlamalarını diliyor ve şahsım adına her şeye rağmen yine de özür diliyorum.
Kamuoyu tarafından takip edilen ve katılımın üç gün boyunca da oldukça yüksek olduğu bir duruşma sürecinin mevcut fiziki koşullar rağmen tüm taraflar açısından önemli bir sorun yaşanmadan tamamlanmasına katkısı olan yargı görevlilerine de teşekkür ediyoruz. Maddi gerçeğin tüm yönleriyle açığa çıkması ve Narin için adaletin sağlanması için hukuk mücadelesi sözümüzü bir kez daha yineliyoruz.”