Dilan Polat’ın kremlerini TMSF satacak
Gündemden düşmeyen Dilan-Engin Polat çifti dün hapishaneye kondu. İfadelerinde Dilan Polat'ın “Benim sahte fatura, naylon fatura gibi şeylerle bir ilgim yoktur", Engin Polat'ın ise, “Vergisel bir hata yapmış olabiliriz" dediği öğrenildi. Onları ihbar edenin avukatları Ahmet Gün olduğu ortaya çıktı.
Kamuoyunu haftalardır meşgul eden Dilan Polat ve Engin Polat ile ilgili soruşturmada sürprizlerin sonu gelmiyor. Dün sabaha karşı, başka 10 kişiyle birlikte tutuklanan Dilan ve Engin Polat’la ilgili soruşturmada bir ‘itirafçı’ olduğu günlerdir konuşuluyordu. Tutuklama evrakının ortaya çıkmasıyla bu ‘itirafçı’ da belli oldu: Çiftin avukatı Ahmet Gün, etkin pişmanlıktan yararlanmak için çift aleyhine ifade vermiş, ‘300 milyon liralık naylon fatura kestiler’ demişti. Polat çiftinin tutuklanmasının ana sebebi de buydu. Bu arada itirafçı olmak avukat Ahmet Gün’ü tutuklanmaktan kurtarmadı, o da artık cezaevinde.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca haklarında “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Usul Kanunu ile Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet” suçlarından soruşturma başlatılan Engin ve Dilan Polat çifti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan operasyonla gözaltına alınmıştı. Operasyon kapsamında toplam 24 şüpheli yakalanmış, 18 şüpheli emniyetteki işlemleri tamamlanarak Anadolu Adliyesine sevk edilmişti. 6 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Toplam 19 saat süren işlemlerin ardından 18 şüpheliden aralarında Engin Polat, Dilan Polat, Sıla Doğu, Sezgin Polat, Ahmet Gün, Can Doğu ve Can Polat olduğu 12 kişi tutuklanırken 6 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
DHA’da yer alan habere göre, savcılık tutuklama talebiyle hakimliğe gönderdiği sevk yazısında, şüpheli Ahmet Gün’ün tasfiye halindeki kendine ait 5 şirketten Dilan Polat’a ait firmaya gerçek bir mal alış ve satış olmadan değişik zamanlarda 98 milyon 657 bin, 25 milyon 337 bin lira, 20 milyon, 150 milyon ve 29 milyon lira sahte fatura düzenlediğini ifade etti.
Düzenlenen sahte faturaların MASAK analiz raporunda da tespit edildiğini belirten savcılık, “MASAK analiz raporu, toplanan deliller ve etkin pişman şüpheli ifadesi gibi tüm soruşturma evrakı içeriğinden şüphelilerin çıkar amaçlı suç örgütü faaliyeti kapsamında sahte fatura ve belgelerle gerçek bir işleme dayanmayan gelirlerini kurmuş oldukları çok sayıda şirket üzerinden işleme tabi tutarak; sonuç olarak MİLDA Gayrimenkul Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim şirketi üzerinden akladıkları MASAK raporuna göre 250 milyon olduğu anlaşılmakta” denildi.
Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanan 12 şüpheli arasında yer alan Dilan Polat emniyetteki ifadesini tekrar ettiğini belirterek soyadı ‘Polat’ olan kişilerin eşinin, soyadı ‘Doğu’ olan kişilerin ise kendi akrabası olduğunu ve diğer şüphelileri tanımadığını söyledi. Dilan Polat ifadesinde “Benim ortağı olduğum şirketler güzellik merkezidir. Kadınlara güzellik ile ilgili hizmetler veriyoruz. Ben reklam yüzüyüm. Aile şirketlerimizin ürün tanıtım reklamlarını yapıyorum, şube reklamlarını yapıyorum. Kendi güzellik merkezimde bulunan çalışanların eğitimleri ve disiplinleri ile ilgileniyorum. Benim asıl işim reklamdır. Sadece reklam yapıyorum” dedi.
İki küçük çocuğu olduğunu dile getiren Dilan Polat çocuklarının kendisine çok bağlı olduğunu ve şirketlere ilişkin mali konularda hiçbir bilgisi olmadığını iddia etti. Polat ifadesinde “Fatura kesmeyi bilmem. Şirketlerde mali müşavirler olduğunu, vergi işleri ile onların ilgilendiğini biliyorum. Bu şirketlere kara para diye tabir edilen yasadışı paraların geldiğini hiç bilmiyorum. Öyle bir şeye şahitlik etmedim. Ben bahsin ne olduğunu bilmem. Gelen paraların yasa dışı bahis ile ilgili bir ilgisi yoktur. Böyle bir şeyi kimseden duymadım. Biz aileyiz örgüt diye bir şey olamaz. Kendi ailem olmadığı için eşimin ailesi benim ailem gibi oldu. Vergi konularını bildiğim kadarıyla mali müşavir ve muhasebecilerimiz hallediyor. Benim sahte fatura, naylon fatura gibi şeylerle bir ilgim yoktur. Fatura kesmeyi bile bilmem, işimizin ticari boyutu ile eşim ilgileniyor. Üzerime atılı suçları ben işlemedim, bunlar ile bir alakam yoktur. Tutuksuz yargılanmama karar verilsin” dedi.
Dilan Polat’ın avukatı ise Dilan Polat’ın babasının annesini öldürdüğünü ve travmatik bir hayat yaşadığını belirterek müvekkilinin 17 yaşında Engin Polat’la evlendiğini söyledi. Müvekkilinin doğum fotoğrafçılığı yaparak iş hayatına girdiğini, zamanla sosyal medyadaki takipçi sayısının arttığını ve bunu değerlendirdiğini söyledi. 130 tane güzellik şirketinin olduğunu ve şirkete gelen paranın kaynağının belli olduğunu ifade etti.
Engin Polat ise ifadesinde “Ben bu konu ile alakalı olarak daha önce ifade vermiştim. O ifademi aynen tekrar ederim. Polat soyadlı şüpheliler benim akrabamdır. Doğu soyadlı şüpheliler benim eşimin akrabalarıdır, Ahmet Gün bizim mali müşavirimizdir, ben Beyza ve Ceyda’yı tanımam. Gürsel Yılmaz benim dayım olur, Metin Yılmaz da benim dayım olur, Nilgül Yılmaz, Metin Yılmaz’ın eşidir. Yeşim Altınkalemdalkıran yönettiğimiz polikliniğin firma sahibidir, kendisi doktordur. Zekai Tepe diye birini tanımıyorum. Biz 6 firmadan oluşan bir aile firmasıyız. Güzellik merkezlerimiz vardır. Cihaz ve ürün satış firmamız var. Kozmetik satış firmamız var. İnşaat firmamız var, eğitim firmamız var. Orada sertifika vermekteyiz. Biz bir aile firmasıyız. 3 firmanın doğrudan yönetimi bendedir. Bu şirketler Dilan Polat A.Ş., Milda İnşaat Gayrimenkul A.Ş, D.Polat Estetik ve Sağlık Hizmetleri A.Ş.’dir. Diğer firmalar da babam, kardeşim ve Metin Yılmaz’ın eşi Nilgül Yılmaz’a aittir. Dipo Med. Medikal babamın firmasıdır, Rise And Shine firmasını vekaleten babam yönetmektedir. Özellikle yönetici olduğum 3 firmayı ben takip ediyorum. Diğer bir firmayı kardeşim Alper Kürşat, ikisini de babam Sezgin takip etmektedir” dedi.
Engin Polat ifadesinin devamında “Birbirimiz ile fikir alışverişinde bulunuruz. İhtiyacımız olduğunda da borç alışverişinde buluruz. Bu borçları elden verdiğimiz de olur. Bizim tüm tedarikçilerimiz Türkiye’dedir, bunlar bilindik firmalardır. Bunlar bize faturalarını keser. Biz ürünlerimizi alırız. Biz örgüt değiliz, bir aile şirketiyiz. Vergisel bir hata yanlışlık yapmış olabiliriz. Aldığımız faturalarda sıkıntılı olanlar çıkabilir. Geçmişte de çıkmıştı. Biz aldığımız her faturanın malzemesini teslim almışızdır. Kimseye sahte fatura vermedik. Tüm satışlarımız faturalıdır. Paraları topladığım bir şirket genel olarak yoktur. Bu paralar ile araç, gayrimenkul aldığım olmuştur. Bunları yatırım için yaptım. Bunları para aklamak için yapmadım. Ticari faaliyetten kazandığım paralar ile aldım. Kredi fizibilitemi yükseltmek için 2022 yılı Aralık ayında Milda Gayrimenkulü kurduktan sonra bütün mallarımı oraya taşıdım. Bunun sebebi inşaat projesine başlayacak olmamdı. Ruhsat çıkmak üzereydi fakat bu olaylar nedeniyle hesaplarıma bloke gelmesi nedeniyle bu işlem durdu.
İhtiyaç olduğunda elden bankalara para yatırıp çekebiliyoruz. İki firma arasında o anda ticaret olmadığı için nakit ihtiyacı olduğunda bu şekilde elden para alıp yatırıyoruz. Benim yasa dışı bahis ile ilgim yoktur. Ömrüm boyunca bahis bile oynamadım. Benim eski ikametgahım sistemde kayıtlıydı. Bu olaylar çıkınca tarafıma tebligat yapılmasında sıkıntı olmasın diye babamın adresine 10-15 gün önce adresimi taşımıştım. Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum. Vergisel bir hata var ise de bunun cezasını ödemeye hazırım. Tutuksuz yargılanmama karar verilsin” dedi.