Sezgin Baran Korkmaz’ın cumartesi günü Amerikan yargısının talebiyle Avusturya’da yakalanması ve gözaltına alınması, Türkiye ve ABD yargısı arasında, suçluların ve suç şüphelilerin yakalanmak istenmesi arasındaki çarpıcı farkı ortaya koydu. Amerika’da Utah eyaletinde bir yargıç 10 Haziran 2021 günü, savcılığa yazı yazarak, orada Mart ayında sonuçlanan davada Türkiye’ye gittiği belirlenen 134 milyon doların kimlere nasıl gittiğini ve nasıl geri alınacağını savcılığa sordu. Utah’daki Federal Savcılık 17 Haziran 2021 günü bir yazı yazıp Sezgin Baran Korkmaz başta olmak üzere bazı isimlerin mal varlıklarına tedbiren el konmasını istedi. Korkmaz, bunun sonucunda 19 Haziran günü Avusturya’da yakalandı. Buna karşılık Türkiye, 29 Aralık 2020’de başlayan bir soruşturma ve Ocak ayında açılan bir davada Sezgin Baran Korkmaz’ı “firari sanık” olarak arıyor ama Türkiye’de TV canlı yayınlarına katılacak kadar fütursuzlaşan Korkmaz için yakalama ve iade talebi ancak Sezgin Baran Korkmaz Avusturya’da yakalandıktan sonra çıkarıldı. Amerikan Hazine’sinden dolandırılan 511 milyon doların 134 milyon dolarlık bölümünün gönderildiği Sezgin Baran Korkmaz ve onunla bağlantılı şirketlerin mal varlıkları arasında Bodrum’daki eski Kervansaray Oteli (şimdi Duja) ve Boğaz’daki bazı yalılar bile var. ABD’deki daha 2019 yılında başlamış, Sezgin Baran Korkmaz’ın iş ilişkisi içinde olduğu, hatta “Patronlarım” diye hitab ettiği Mormon tarikatının çok eşliliği savunan “The Order” adlı koluna mensup Kingston ailesi ve hem SBK’nın hem de onların Los Angeles’li ortağı Levon Termendzhyan, Amerikan Hazinesini 511 milyon dolar dolandırmaktan bu yılın Mart ayında mahkum edilmişlerdi.