Sinan Ateş iddianamesi: Konum bilgisini komiser vermiş

Sinan Ateş'in öldürülmesine dair iddianamede tetikçilere konum bilgisinin Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir komiser tarafından gönderildiği belirtildi.

Gündem 5 Mayıs 2024

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Sinan Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt ile 30 Aralık 2022’de Ankara Çankaya’daki Kızılırmak Mahallesi’ndeki binadan çıktığı sırada, motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğradı ve hayatını kaybetti.

Cinayetle ilgili soruşturmada dört savcı değişti ve 22 şüpheli tutuklandı. Tutuklananlar arasında tetikçi Eray Özyağci’nin yanı sıra Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın Özel Kalem Müdürü ve Yardımcısı Emre Yüksel, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş, MHP’li avukat Serdar Öktem, MHP İstanbul İl yöneticisi Ufuk Köktürk, özel harekat polisleri Aşkın Mert Gelenbey ve Murat Can Çolak ile cinayet büro komiseri M.E.A. da var.

Soruşturmayla ilgili hazırlanan iddianame dört gün önce mahkemeye gönderilmişti.

145 sayfalık iddianamede tetikçi Eray Özyağci ile Vedat Balkaya ve Suat Kurt’un ortak hareket ederek eylemi gerçekleştirdikleri Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş’ın ise azmettirici oldukları belirtildi. Soruşturmadaki diğer şüpheliler ise şöyle: Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal. Bu kişilerin de suça yardım ettikleri belirtildi. Şüphelilerin tamamının Sinan Ateş’e yönelik eylemde ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan sorumlu oldukları belirtildi.

İddianamede, Çep ve Demirbaş’ın cinayete ilişkin detaylı plan yaptıkları, bu kapsamda Ateş’in kişisel, ailevi ve mesleki yaşantısı konusunda ayrıntılı bilgi topladıkları ifade edildi.

Çep’in Özyağci’yi Ankara’ya göndermek için şüpheliler Uzunlar ve Bayraktar’ın sahibi olduğu işletmeden minibüs temin ettiği aktarılan iddianamede, şüpheliler Gelenbey ve Çolak’ın da bu araçla tetikçi Özyağci’yi Ankara’ya getirip, şüpheli Asarkaya’nın Demetevler Mahallesi’ndeki evine bıraktıkları belirtildi.

Tetikçi Özyağci’nin olayda kullandığı tabancanın ele geçirilemediği; ancak olay yerinde tabancaya ait boş mermi kovanlarının bulunduğu belirtildi. Şüphelinin savunmasında, üzerine atılı eylemi ruhsatsız tabanca ile gerçekleştirdiğini kabul ettiği ve böylece ‘ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak’ suçunu da işlediği belirtildi.

Ateş’in konum bilgilerini komiser vermiş

Olay tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğünde komiser olarak görev yapan Mustafa Ensar Aykal’ın görevinin gereklerine aykırı hareket ederek, kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak Sinan Ateş’e ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin edip şüphelilerden Tolgahan Demirbaş’a verdiği, bu yüzden ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma’ suçunu işlediği belirtildi. Ayrıca Demirbaş’ın da ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme’ suçundan da ayrıca cezalandırılması gerektiği belirtildi.

Tetikçinin ifadesi

İddianamede ifadesine yer verilen tetikçi Eray Özyağci, Ateş’i üç-dört yıldır tanıdığını belirterek, “Kendisini tanıdığımda Ülkü Ocakları Başkanıydı. Gösterdiğim vefaya karşılık vermediği için aramızda kişisel bir husumet oluştu. Kendisini yaralamak amacıyla birtakım planlama ve ayarlama yaptım, hiç kimseden yardım talep etmedim, her şeyi kendi imkanlarımla yaptım” dedi.

Doğukan Çep’e olaydan kısa süre önce birisini vuracağını söylediğini ama kim olduğunu söylemediğini ve ondan yardım almadığını savunan Özyağci, Ankara’ya nasıl geleceğini, Ateş’i nerede bulacağını ve olay yerinden nasıl kaçacağını düşündüğü günlerde, Çep’in yanında oturan iki özel harekat polisinin kendi aralarında Ankara’ya gideceklerinden bahsettiklerini duyduğunu anlattı. Özyağci, şu beyanı verdi: “Ben de bunu fırsata çevirdim, polislere Ankara’da hasta ziyaretine gitmem gerektiğini ancak ufak bir hapis cezasından dolayı aranmam olduğunu, cezaevine girmek istemediğimi, beni de Ankara’ya giderken yanlarına alıp alamayacaklarını sordum. Bunun üzerine polisler, beni Ankara’ya götürmeyi kabul ettiler.”

Ankara’da iki gün keşif yaptığını belirten Özyağci, olay günü Çukurambar’da kahvaltı yaptığını, bir süre sonra Ateş ve beraberinde iki kişi gördüğünü söyledi.

Özyağci, “Şahıslarla karşı karşıya geldiğimiz esnada üzerimde bulunan silahımı çektim, öncelikle Ateş’in bacaklarına 3-4 el ateş ettim. Selman isimli şahsın da silah çekmesi üzerine kendi can güvenliğimi düşünerek Sinan Ateş’i etkisiz hale getirmek maksadıyla hızlı bir şekilde ateş etmem neticesinde şahıs hareketsiz kaldı” dedi.

Daha sonra kendisini bekleyen Balkaya’nın kullandığı motosikletle olay yerinden kaçtığını, kararlaştırılan bir noktada indiğini aktaran Özyağci, sonraki saatlerde ise ismini söylemek istemediği bir kişinin araçla kendisini aldığını ve İstanbul’a doğru gittiklerini anlattı.

Özyağci, olayda kullandığı tabanca, şarjör ve kalan fişekleri yolda bir çalılık alana gizledikten sonra İstanbul yakınlarında daha önce ayarlanan bir ikamete gittiğini bildirdi.

Kurt: Sinan Ateş’in ofisini ve arabasını gözetledim

Şüpheli Suat Kurt, 22 veya 23 Aralık 2022’de Doğukan Çep’in FaceTime uygulaması üzerinden kendisini arayarak, birini Ankara’da takip edip edemeyeceğini sorduğunu, kendisinin de bunu kabul ettiğini söyledi.

Otobüsle Ankara’ya gittiğini anlatan Kurt, 26 Aralık’ta Çep’in kendisini FaceTime’dan bir kez daha arayarak, Ateş’in ofisinin yerini ve otomobilini tarif ettiğini ve “Kaçta gelip gidiyor, aracı tek mi kullanıyor, bunları bana haber ver” dediğini anlattı.

Çep’e bazı bilgileri verdiğini ve onun talebi üzerine Özyağci’yi bir eve yerleştirdiğini ifade eden Kurt, şunları söyledi: “29 Aralık 2022’de ikametteyken Doğukan, Özyağci’yi görüntülü aradı. Sinan Ateş’i kastederek ‘Bu şahıs dövülüp ayaklarından yaralanacak’ dedi. Olay günü saat 10.00 civarı Çukurambar’a geçtim. Sinan Ateş’in aracı ofisinin önünde duruyordu. Doğukan görüntülü aradı, ‘Arabası burada’ dedim. Sinan Ateş, yanında 2 şahısla ofisinin bulunduğu binadan çıktılar. Doğukan’a ‘Yine gidiyorlar, geldikleri yöne doğru’ dedim. O da bana ‘Tamam abi, sen taksiye bin’ dedi. Silah seslerini duyduktan sonra telefonumu komple kapattım.”

Doğukan Çep: Sinan Ateş’i tanımıyorum

Şüpheli Doğukan Çep de Sinan Ateş’i tanımadığını, olayla alakası olmadığını savundu.

Kendisini arayıp alacak verecek meselesi için Ankara’ya gideceğini söyleyen Özyağci’nin araç kiralamasına yardımcı olduğunu söyleyen Çep, “Ankara’da herhangi birini vuracağını bilmiyordum. Böyle bir konuşmaya şahit olmadım. Eğer şahit olsaydım araç kiralama işine dahil olmazdım” dedi.

Şüpheli Suat Kurt’un kendisi hakkındaki beyanlarını kabul etmeyen ve olayla hiçbir bağlantısı olmadığını savunan Çep, “Cezalarım ve aranmam olması sebebiyle olay üstüme yıkılmaya çalışılıyor. Sinan Ateş’i öldürmek gibi bir niyet ve kastım olmamıştır” dedi.

Özyağci, Balkaya ve Kurt için ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet istendi

İddianamede şüpheliler Eray Özyağcı, Vedat Balkaya, Suat Kurt için ‘tasarlayarak kasten öldürme’ ve ‘tasarlayarak öldürmeye teşebbüs’ suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis talep edildi.

Şüpheliler Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş’ın da suça azmettiren olarak ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları istendi. Diğer şüphelilerinse ‘suça yardım eden’ olarak ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan cezalandırılmaları talep edildi.

MHP ve Olcay Kılavuz iddianamede yok

Olay tarihinde nöbetçi olduğu için cinayet soruşturmasına bakan savcı Ayhan Ay, eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ı gözaltına aldırmak istemesi üzerine izne çıkarılmıştı. Demirbaş, dönemin MHP milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde saklanırken gözaltına alınmıştı.

Ancak iddianamede bu ayrıntılarla birlikte olayın siyasi boyutuna dair bilgiler yer almadı.

Sinan Ateş cinayeti sanığı Emniyet Genel Müdürlüğü avukatı çıktıSinan Ateş cinayeti sanığı Emniyet Genel Müdürlüğü avukatı çıktı

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.