Yenidoğan bebeğin karnından 600 gram kitle çıktı
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye'de infiale yol açan ve bilinen en az 10 bebeğin ölümüne neden olan yenidoğan çetesi skandalı sonrası atılan ilk somut adımı kamuoyuyla paylaştı. İşleyiş ve denetimi takip edecek komisyon kurulacak.
Kamuoyunda yaygın olarak ‘yenidoğan çetesi’ olarak anılan, 10Haber’in ise başından bu yana detayları ‘Türkiye’nin gelmiş geçmiş en vicdansız çetesi’ anonsuyla okurlarına aktardığı suç örgütü 18 Kasım’da hakim karşısına çıkacak.
Kısaca hatırlatalım; söz konusu ‘çete’ Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) üç beş kuruş daha fazla koparabilmek için yeni doğmuş ancak yoğun bakıma alınmış bebekler için ödenen 8 bin TL’ye göz koymuş, sağlıklı çocukları bile bir şekilde orada tutarak ölümlerine yol açmıştı. Bu aç gözlülük sebebiyle iddianameye göre 10 bebek ölmüş.
Devletin iki milyar lira dolandırıldığı hesaplanıyor.
Gelinen aşamada zanlılardan 112 Acil görevlisi Gıyasettin Mert Özdemir hakkında 589 yıl, hastane sahibi ve doktorlar Fırat Sarı ile İlker Gönen hakkında ise 582 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Skandal Türkiye’de infial yol açarken, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu kamu ve özel hastanelerde işleyişi değerlendirmek üzere ‘Yenidoğan Yoğun Bakım Denetim ve Değerlendirme Bilimsel Komisyonu’nun kurulduğunu duyurdu:
”Türkiye’nin önde gelen yenidoğan yoğun bakım bilim insanlarından oluşturulan bu komisyon, üniversite, özel ve kamudaki tüm hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarına yönelik işleyiş ve denetim süreçlerini takip edecek, işleyişi inceleyecek ve denetim faaliyetlerinden elde edilen sonuçlarla birlikte sistemin etkin şekilde işleyişini sağlayacaktır. Amacımız; iyi, etkin, güvenilir ve nitelikli sağlık hizmetini insanlarımıza ulaştırmak.
Aynı şekilde yine alanında uzman hekim ve akademisyenlerin yer aldığı; diğer branşlarla birlikte, acil servisler ve yetişkin yoğun bakımlara yönelik denetim ve değerlendirme bilimsel komisyonları da en kısa zamanda kurulacak.”
Bu ayrıca yaşananlardan sonra atılan ilk somut adım anlamına geliyor.
Memişoğlu aile hekimlerinin tepkisini çeken düzenlemeyi de savundu. “Vatandaşımızın sağlığa eriştiği ilk kapının, aile hekimi olmasını istiyor ve aile hekimlerimizin sağlığın nabzını tutmasını bekliyoruz” dedikten sonra şunları kayda geçirdi:
“Yine entegre sağlık hizmetleri zinciri içerisinde işlevsel olarak yapılandırılması önem arz ediyor. Bunun için de bir yönetmelik hazırladık ve kamuoyu ile paylaştık. Göreceksiniz; bu yönetmelik, sonuçları itibarıyla eş zamanlı olarak vatandaşlarımızı da sağlık çalışanlarımızı da memnun edecektir. Birkaç ay içinde bu çok daha belirgin görülecektir. Şunu net ifade edeyim, Sağlık Bakanlığı olarak açıkladığımız yeni aile hekimliği yönetmeliği, aile hekimlerinin tanı ve tedavisine müdahale etmiyor; reçete yazma özgürlüğünü de ortadan kaldırmıyor.
Aile hekimliği uygulama yönetmeliğini de hastalık yüküne göre çalıştık. Aile hekimliklerini hastanelerle entegre ediyoruz. Hastanelerimizde aile hekimlerimiz için randevu kontenjanları oluşturarak, kendi hastalarına randevu alabilecek hale getiriyoruz. Başarı kriterini de net bir şekilde tanımladık. İyi hekimlik yapan aile hekimlerimizin gelirini artırıyoruz.”