AK Parti'nin Meclis'e getirdiği sokak hayvanları düzenlemesi bütün hayvanlara ya bakımevi ya da ötanaziyle ölüm öngörüyor. Teklifte popülasyon sorununun asıl kaynağı olan üretime dair tek bir düzenleme yok, hayvan hakları kurumları tepkili.
Mayıstan bu yana tartışılan sokak hayvanları yasa tasarısı Meclis’e sunuldu. 17 maddelik yasa teklifine göre ötanazi için yerel yönetimlere yetki verilecek.
Bu kapsamda, bakımevine alınan hayvanlardan saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötanazi yapılacak.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in açıkladığı 17 maddelik sokak hayvanları teklifinden ayrıntılar şu şekilde:
Yasa teklifine ilk tepki CHP’den geldi. CHP, AK Parti’nin sokak hayvanlarını öldürtmek için Meclis’e sunduğu tasarıda, maddi ve manevi tüm sorumluluğu yerel yönetimlere yüklediğini söyledi.
Yasadan doğan görevlerini yerine getirmeyen belediye başkanı ve yetkililerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezası getirilmesi öneriliyor. CHP’li yetkililer, bu durumun 31 Mart sonrası yerelde çoğunluğu kaybeden AK Parti’nin başka hesapları olduğunu gösterdiğini belirtiyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, teklifle ilgili şunları söyledi: ”Sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik düzenlemeler içeren Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ndeki ‘Ötanazi’ uygulamasını kabul etmiyoruz. Birinci olarak; bu kanun teklifiyle birlikte sokak hayvanlarının öldürülmesinin de önü açılmaktadır. Üstelik AKP iktidarı bu katliam uygulamasını, yerel yönetimlerin üzerine atıp, sorunun çözümü noktasında sorumluluktan kaçmak istemektedir. Hiçbir şart altında hayvanların öldürülmesini kabul etmiyoruz. İkinci olarak; sunulan kanun teklifi, 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun genel ilkelerine ve mevcut sistematiğine, ayrıca 2019 yılında yayımlanan ‘TBMM Hayvanların Haklarının Korunması ile Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu’na tamamen aykırıdır.
Üçüncü olarak; merkezi bütçeden belediyelere aktırılan payları daraltan, turizm bölgelerinde belediye işletmelerine el koyan, CHP’li belediyenin gelirlerini sürekli azaltarak iş yapamaz duruma düşürmek isteyen AKP iktidarı, sokak hayvanları konusunda işin maliyeti ve sorumluluğunu ‘yerel yönetimlere’ yükleyip, işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır. Bu durumun farkındayız. Yerel yönetimlerin geliri ne kadar kısıtlanırsa kısıtlansın başta hayvansever yurttaşlarımızla birlikte, ‘hayvanların yaşam haklarını’ merkeze alan politikalarla çözüm üreteceğiz. Yurttaşlarımızın tamamına yakınının memnun olacağı, toplumda tartışma konusu olmayacak uygulamaları yerel yönetimler hayata geçirecektir, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.”
Diğer yandan yasa tasarısının 15’inci maddesinin gerekçesi sosyal medyada infial yarattı, hayvan haklarını koruma derneklerinden tepki gecikmedi. Çünkü gerekçede sokakta hiçbir canlının kalmayacağı belirtiliyor. Üstelik hayvan kalmayacağı için yerel hayvan koruma görevlileri de kaldırılıyor. Yani yerel yönetimlerin bütçesi de daraltılıyor.
Madde 15’in gerekçesi şöyle: ”Ayrıca bu kanun ile sahipsiz hayvanların alındığı ortama bırakılması yerine hayvan bakımevlerine toplanması ve rehabilite edilen hayvanların sahiplendirilinceye kadar bu yerlerde barındırılması yöntemi kabul edilmektedir. Böylelikle, sokakta bakıma ve korunmaya ihtiyacı olacak sahipsiz hayvan bulunmaması amaçlandığından yerel hayvan koruma görevlilerine ilişkin hükümlerin düzenlendiği kanunun 18’inci maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır.”
Diğer yandan mevcut yasada sokakta yaşayan hayvanların bakımevlerine kapatılması ve tecrit edilmesini engelleyen altıncı madde değiştirilmek isteniyor. Mevcut kanuna göre al-kısırlaştır-aldığın yere bırak uygulaması ortadan kaldırılarak tüm hayvanların bakımevlerine kapatılması planlanıyor.
Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nden yapılan açıklama şöyle: ”Yasa taslağında sadece hayvanların nasıl öldürüleceğini ve tecrit edileceğini öğreniyoruz. Teklifte hayvanların nasıl yok edileceği anlatılırken popülasyon sorununun asıl kaynağı olan üretim ile ilgili tek bir düzenleme önerisi yer almıyor. Koruma ve haklar anlamında hiçbir maddenin yer almadığı bu teklifi asla kabul etmiyoruz.”