Polat çifti kaçacak endişesine cevap: Artık kaçamaz ve harcayamazlar
Sosyal medya fenomeni Dilan Polat’ın eşi için hazırlattığı dev afiş dün çok konuşuldu. Kimileri gösterişli kutlamayı eleştirdi, kimileri ‘romantik’ buldu. 10Haber’e konuşan Psikolog Duygulu, gösterişli paylaşımlar için “Sosyal medya içimizdeki narsist özellikleri tetikledi” yorumunu yaptı.
Son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle kimi mutluluklar, sunumlar ve kutlamalar daha gösterişli yaşanıyor. Kimi zaman bir restorandaki yemek servisi, kimi zaman bir aşk acısı, kimi zaman da bir kutlama ilk kez yaşanıyormuşcasına gösterişli şekilde yapılıyor. Sadece yapılmakla da kalmıyor. O ana ait video ve fotoğraflar sosyal medyada paylaşılıyor. Hatta o anın videosunun çekilmesi ya da fotoğraflanması olayın önüne geçen bir merasime dönüşüyor.
Bunun son örneği sosyal medya fenomeni Dilan Polat’ın eşinin doğum gününü kutlamak için billboardlara astırdığı dev afiş oldu. Doğum fotoğrafçılığı yapan ve ardından güzellik merkezi açarak ismini duyuran Dilan Polat’ın, yaptırdığı reklam panosunda “Karısının kocası, iyi ki doğdun. Seni çok seviyorum. Kapatın şehrin ışıklarını. Kocam pasta üfleyecek” ifadeleri yer aldı. Polat bu dev billboardın fotoğrafını da sosyal medya hesabından “Kocam doğdu” notuyla paylaştı.
Kocam doğdu ❤️ pic.twitter.com/LmZOmRr1Ye
— DİLANPOLAT (@dilannpolatt) June 3, 2023
10Haber’e konuşan Dr. Uzman Psikolog Serap Duygulu, sosyal medyanın bireylerin narsist özelliklerini tetiklediğini söyledi.
Duygulu “Sosyal medya anlık hazlar sağlayarak kısa yoldan ödüle ulaşmamızı ve mutlu olmamızı sağlayan bir şey oldu. Bir şey paylaşıyorsunuz, ne kadar onay aldığınızı kaç takipçili olduğunuzla, ne kadar beğeni aldığınızla ölçüyorsunuz. Ne yazık ki ne kadar mutlu olduğumuz da ne kadar görünür olduğumuzla doğru orantılı olmaya başladı. Sosyal medya içimizdeki narsist özellikleri de tetikledi. Bazı şeyleri ne kadar onay aldığımızla değerlendirmeye başladık. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde temel ihtiyaçlar birinci basamak, sonraki ilk psikolojik ihtiyacımız ait olma, onay alma, kabul görme, saygı görme olarak sıralanır. Bir çok insan için sosyal medyanın ifade ettiği şey; ne kadar iyi, önemli, değerli hayatlara sahip olduğumuzu gösterme aracı oldu” dedi.
Gerçek hayatınızda her şey yolunda gidiyorsa ve beraber olduğunuz insanlardan ve yaşam tarzınızdan mutluysanız bunu başkasına sergileme ve gösterme ihtiyacı hissetmezsiniz diyen Duygulu, “Bir yerlerde bir şeyler ters gidiyorsa, kendinizi gerçekleştirmiş hissetmiyorsanız, kendinizi başkalarıyla kıyaslıyorsanız bu ciddi bir tatminsizlik duygusudur. Bunu tatmin etmek için de olan ya da olmayan her şeyi varmış gibi göstererek bir tür sanal illüzyon yaratırsınız. Bu açlık hiçbir zaman doyurulmaz” dedi.
Duygulu sosyal medyadaki beğeniyi ve onayı fazla önemseyenlere de şu uyarıyı yaptı:
“Bazı kişilerin de narsist olduğunu görüyoruz. Gösteriş ve şaşalı hayatlar aslında onay, kabul, daha iyi bir statü ve takdir almak, beğenilmek için bu kadar göz önünde yaşanıyor. Bu kadar dışarıdan gelen motivasyona odaklanmak aynı zamanda gelecek olumsuzlukları da içselleştirmek ve sıkıntılar yaşamak anlamına gelecektir.”