Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni dere yatağında çuvala konmuş halde bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran’la ilgili davanın ilk duruşması 7 Kasım’da görülecek.
İddianamede Narin’in amcası Salim, annesi Yüksel, ağabeyi Enes ve ailenin komşusu Nevzat Bahtiyar “iştirak halinde çocuğu kasten öldürmekle” suçlanmış, ancak asıl failin kim olduğu ve cinayetin hangi sebeple işlendiği belirtilmemişti.
Tutuklu dört sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanacağı davayla ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
Hatırlanacağı üzere küçük kızın abisi Baran süreci takip edebilmeleri için eylül ayında Diyarbakır Barosu’na vekalet vermişti. Kendisi ailenin tutuklanmayan az sayıdaki ferdinden biriydi. Hatta Adli Tıp otopsi işlemleri sonrası Narin’in naaşını ona teslim etmişti. Davada ‘tanık’ sıfatıyla yer alıyor.
Ancak 25 Ekim itibariyle bu kararından geri adım attı ve baroyu azletti.
Diyarbakır Barosu Narin Güran Cinayeti Dosya Takip Komisyonu’ndan Avukat Aydın Özdemir, şunları kayda geçirdi:
“Daha önce aile genel olarak ‘Diyarbakır Barosu’nun kurumsal yapısına güveniyoruz, Baro tarafsız bir şekilde dosyada yer alsın’ diyordu. Ancak Baran Güran birkaç gün önce azilname göndererek vekaletini iptal etti. Biz Baro olarak o vekaleti kullanarak herhangi bir işlem yapmamıştık.”
Özdemir, Türkiye’de ilk defa bir baronun kurum olarak bir dosyaya ‘müşteki’ sıfatıyla katıldığını ifade ederek şöyle devam etti:
“Bizim tespit ettiğimiz kadarıyla Barolar şu ana kadar ‘müşteki’ olarak hiçbir dosyaya kabul edilmediler. Türkiye’de ilk defa Diyarbakır Barosu’nun girişimiyle bu talep kabul edildi. Gelinen aşamada yargılama makamlarının Diyarbakır Barosunu müşteki olarak eklemesi daha önemli hale geldi.
Artık ailenin onay veya muvafakatine gerek olmadan bizler dava dosyasını takip edebileceğiz. Diyarbakır Barosu oluşturduğu Dava Takip Komisyonuyla yargılamanın tüm aşamalarında yer alacak, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir. Ailenin talebi olsun veya olmasın biz ‘müşteki’ sıfatıyla dosyaya katılıyoruz.”
Baroyla birlikte Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da ‘müşteki kurum’ sıfatıyla salondaki yerini alacak.
Öldürülmeden bir saat önceki görüntüleri ortaya çıktı
Öte yandan yeni güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Demirören Haber Ajansı (DHA) tarafından servis edilen videoda Narin’in büyük amcası Hüseyin Güran’ın evine doğru 14.02.’de yürüdüğü, bundan birkaç dakika sonra koşarak geri gittiği görülüyor.
O sırada arkadaşlarının Kuran kursuna gittiğini öğrendiği, bu nedenle koşarak okulun yolunu tuttuğu belirtiliyor.
Narin cinayetinin kataloğu: Kim kimdir?
İddianamede neler var?
İddianamede, HTS (Arama trafiği kayıtları) ve baz istasyonu kayıtlarına göre şüphelilerin olay anında aynı yerde olduğu tespitine yer veriliyor.
Aile üyelerinin Narin’in bulunmaması için kolluk güçlerini organize bir şekilde yönlendirmeye çalıştığı ve arama çalışmalarını engellemeye çalıştığı aktarılıyor.
Bu kapsamda çevredeki Suriyelilerin kaldığı çadırların yakınında bulunan bir terlik üzerinden olayın Suriyelilere yönlendirilmeye çalışılması, yangın çıkartılması gibi tespitler yapılıyor.
Amca Salim Güran’ın kolluk birimlerini yanlış yönlendirmeye ve arama çalışmalarına yön vermeye çalıştığı, tedirgin hal ve tavırlarda bulunduğunun kolluk birimlerince anlaşıldığı belirtiliyor.
Çalışmaların devam ettiği 2 Eylül’de anne Yüksel Güran ile kadın jandarma personeli arasındaki görüşmelerde “henüz Narin bulunamamış olmasına rağmen annenin kızının öldüğünden adeta emin olduğu, kızının durumuna üzülmekle birlikte oğlu Enes’i koruma çabası içinde olduğunun gözlemlendiği” aktarılıyor.
Amca Salim Güran’ın cep telefonuna ilişkin yapılan incelemede WhatsApp verileri ile Narin’in kaybolduğu güne ilişkin görüşme geçmişlerinin silindiğinin tespit edildiği belirtiliyor.
İddianameye göre, Tavşantepe Mahallesi’nde kolluk görevlilerince yürütülen devriye faaliyetleri çerçevesinde aile üyelerinin sık sık toplantılar yaptığı da belirlendi.
Narin’in cansız bedeninin bulunduğu Eğertutmaz Deresi’ni gören kamera kayıtlarının ayrıntılı olarak incelendiği belirtilen iddianamede, “olayın akşamı bir aracın cesedin bulunduğu alana gidip durduğu ve sonradan döndüğünün tespit edildiği, dar alan baz çalışmasına ilişkin bilirkişi raporu ve HTS analiz raporu çerçevesinde değerlendirildiğinde buraya giden kişinin Salim Güran olduğunun net bir şekilde tespit edildiği” ifade ediliyor.
İddianamede şüphelilerin çelişkili ifadelerine de dikkat çekiliyor.
Sonuç bölümünde ise teknik raporlar dikkate alınarak şu tespite ulaşıldığı belirtiliyor:
“(…) Şüphelilerin fikir ve eylem birlikteliği içerisinde iştirak iradesiyle hareket ederek, öldürme eylemi üzerinde ortak hakimiyet kurarak belirlenemeyen bir sebep ve saikle Narin Güran’ı boğmak suretiyle öldürdükleri ve üzerlerine atılı suçu müşterek fail olarak işledikleri hususunda yeterli şüphenin oluştuğu kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.”
Bu nedenle şüphelilerin ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmaları talep ediliyor.
Narin cinayetiyle ilgili iddianame kabul edildi: İlk mahkeme 7 Kasım’da
Oyunlar ve Bulmacalar