TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras hakkında soruşturma!

;istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı TÜSİAD Yüksek istişare Kurulu Başkanı Ömer Aras için "Yargıyı etkilemeye çalışma"dan resen soruşturma açtı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç bir kez daha Ömer Aras'a kızdı, "Yaptığı yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabası" dedi.

Gündem 14 Şubat 2025

Türk Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras hakkında dernek genel kurulundaki konuşmasında kullandığı ifadelere ilişkin, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma” suçlamalarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca resen soruşturma başlatıldı.

Ömer Aras, iktidara yönelik eleştirilerini dile getirdiği konuşmasında “Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz” demiş, 6 Şubat depremleri ve Bolu Kartalkaya’daki yangın faciası başta olmak üzere kamuoyunda ihmal şüphesiyle gündeme gelen trajik olaylardan bahsederek “Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur…” demişti. Aras, “Tutukluluğun istisna değil kural haline gelmesi gibi kangrenleşmiş bir sorunun kanunlar değişse de çözülmediğini görüyoruz” ifadesini kullanmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada; TÜSİAD YİK Başkanı Aras’ın 13 Şubat’taki dernek genel kurulunda yaptığı konuşmada bazı soruşturma ve kovuşturmalar hakkında ‘yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli ifadeler kullandığının tespit edildiğini’ belirtti.

Başsavcılık, Aras’ın ifadelerinin, ‘gerçeğe aykırı ve kamu barışını bozmaya elverişli nitelikte olduğunu’ öne sürerek, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma” suçlamalarından resen soruşturma başlattı.

Adalet Bakanı yine konuştu: Yargıya müdahale

TÜSİAD Genel Kurulu sonrası ilk teki verenlerden biri Adalet Bakanı Yılmaz Tunç olmuştu. Tunç, dün de konuyla ilgili konuştu, Ömer Aras’ı suçladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın’daki Ulus Adalet Sarayı Temel Atma Töreni’ne katıldı. Törende konuşan Tunç, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras’ın açıklamalarına tepki gösterdi. Aras’ın açıklamalarını “yargı ve siyaseti yönlendirme çabası” olarak nitelendiren Bakan Tunç, şöyle konuştu:

“Maalesef genel kurullarında yapmış oldukları talihsiz açıklamalar hukuk devletiyle bağdaşan açıklamalar değildir. Hiçbir organ, makam, mevki veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz. Anayasamızın 138. maddesi böyledir.

Tavsiye ve telkinde bile bulunamayacağınız noktada yürüyen soruşturmalarla ilgili, dosyanın içeriğiyle ilgili hiçbir bilginiz olmadan, tamamen ideolojik düşüncelerle, birtakım siyasi düşüncelerle, özellikle birtakım karşıtlıklarla kürsüye çıkarak bazı ifadeler kullanmanız, ‘Suç vardır ya da yoktur bilmeyiz ama bunlar yanlıştır’ demenin nasıl bir mantığı olabilir. Böyle bir mantık olabilir mi? Hem diyorsunuz ki, ‘Suç vardır ya da yoktur, neden böyle soruşturmalar yapılıyor?’ Suç varsa değerlendirecek olan tarafsız ve bağımsız yargıdır, ona yargı karar verir.”

“Bunlar eski Türkiye’de kalmış”

“Maalesef son zamanlarda yargının yürüttüğü soruşturma ve kovuşturmalar üzerinden adalet sistemimize yönelik, yargı teşkilatımıza yönelik sözlü saldırıların arttığına şahit olmaktayız” diyen Tunç şöyle devam etti: “Dün de geçmişte de vesayetçi anlayışın yanında duran, sicili bu anlamda kötü olan bu iş adamları derneğinin yöneticisinin ifadelerini kabul etmek mümkün değildir. Milletimiz de bundan rahatsız olur. Yargı bağımsızlığını hedef alan bu sözleri reddediyoruz. Yürüyen soruşturmalarla ilgili ‘Hem suç vardır, hem yoktur.’ Ya vardır ya yoktur. Söyledikten sonra eleştiriye devam etmenin gerçekten bir mantığı yoktur. Bu  sözler yargıyı, hukuk devletini hedef alan, yargıyı ve siyaseti yönlendirmeye çalışan söylemler olduğunun ve artık bunların eski Türkiye’de kaldığını söylüyoruz. Bunlar hala eski Türkiye’de kalmışlar maalesef.”

“O söylemleri tasvip etmeyen geniş bir sanayici kitlesi var”

“Sivil toplum kuruluşları görüşlerini sonuna kadar açıklayabilir, özgür bir ortam var ama bu açıklamayı yaparken Anayasamız ve kanunlarımız çerçevesinde de yürüyen soruşturmalarla ilgili yargıyı etkilemeye yönelik beyanlardan kaçınmak gerekir” diyen Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İş adamları 22 yıl önceki Türkiye’deki yatırım ortamıyla bugünkü yatırım ortamını kıyasladığımız zaman arada dağlar kadar fark vardır. Türkiye’deki hukuk düzeni ve güvenliğinin tahkim edilmesi sayesinde bu yatırım ortamı gelişmiştir ve gelişmeye devam etmektedir. Eğer Türkiye’de yatırım ortamı gelişmeseydi, hukuk güvenliği sağlanmasaydı bugün gerek ihracatta, gerek yabancı sermayenin ülkemize çekilmesinde bu denli başarı sağlanabilir miydi? Bu güven ortamı sayesinde 2002’de 36 milyar dolar olan ihracatımız, bugün 260 milyar doların üzerine nasıl çıkmıştır? Türkiye’deki üretim, yatırım ortamı, hukuk güvenliği olmasa üreticileri organize sanayi bölgelerini fabrikalarla doldurabilir miydi? Bunu en net görecek olan iş adamlarımızdır, sanayicilerimizdir ve görüyorlar ve özellikle o söylemleri tasvip etmeyen geniş bir sanayici kitlesi var.”

Çalışma Bakanı da kızdı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da TÜSİAD’ın hükümete yönelik eleştirilerine sert bir dille eleştirdi. Bakan Işıkhan, TÜSİAD’ın açıklamalarını ‘Had bildirme’ olarak tanımlayarak, “Aziz milletimizin iradesine parmak sallayanlar, milli iradenin meşru temsilcilerine had bildirmeye çalışanlar, geçmişin karanlık alışkanlıklarını bugünün Türkiye’sine taşımaya çalışanlar büyük bir yanılgı içerisinde. Kimsenin vesayet hevesleriyle, tehdit diliyle milletin iradesine müdahale etmesine izin vermeyiz, vermeyeceğiz” dedi.

Ülkenin geleceğini alın teri ve emeğiyle inşa eden her vatandaşın hakkını korumanın temel sorumlulukları olduğunu belirten Işıkhan, “Ancak unutulmamalıdır ki milli iradenin üstünde hiçbir güç yoktur, olamaz. Aziz milletimizin iradesine parmak sallayanlar, milli iradenin meşru temsilcilerine had bildirmeye çalışanlar, geçmişin karanlık alışkanlıklarını bugünün Türkiye’sine taşımaya çalışanlar büyük bir yanılgı ve gaflet içerisindedir. Bu ülke, demokrasiye balans ayarı verilen günleri çok geride bırakmıştır. Vesayet odaklarının, millete rağmen siyaseti dizayn ettiği, bağımsız yargıya yön verdiği dönemler artık tarih olmuştur.” diye konuştu.

“TÜSİAD’ın görevi ilkelere uyarak ülkemize katkı sağlamaktır”

Işıkhan, şöyle devam etti:

“Bugün Türkiye, sadece kendi istikametinde yürüyen, sadece milletinin emanetine sahip çıkan bir ülkedir. Kimsenin vesayet hevesleriyle, tehdit diliyle, milletin iradesine müdahale etmesine izin vermeyiz, vermeyeceğiz. TÜSİAD gibi sivil toplum kuruluşlarının görevi de bu ilkelere uyarak ülkemize katkı sağlamaktır. Biz, kutlu yürüyüşümüze aynı azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Milletimizin emanetine sahip çıkmaya, bu ülkeyi daha güçlü, daha müreffeh bir geleceğe taşımaya devam edeceğiz. Daha çok çalışıp daha çok üreteceğiz. Ne vesayet, ne tehdit, ne de eski Türkiye hayalleri… Bu millet, kendi kaderini kendi belirler ve onu hiçbir güç değiştiremez.”

AKP’li Yayman: Sicili bozuk TÜSİAD

İktidar cephesinden TÜSİAD’a tepki verenlerden biri de TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı ve AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’dı. Yayman, “Geçmiş dönemde hükümetleri değiştirmek gibi kendisine misyon edinen ve çok bozuk bir demokrasi siciline sahip olan TÜSİAD’ın, 28 Şubat ruhuyla hükümetimize ayar vermeye çalışmasını asla tasvip etmiyoruz” dedi.

Yayman, TÜSİAD’ın hükümete yönelik ifadelerini kınadıklarının altını çizerek, şunları kaydetti:

“Geçmiş dönemde hükümetleri değiştirmek gibi kendisine misyon edinen ve çok bozuk bir demokrasi siciline sahip olan TÜSİAD’ın, 28 Şubat ruhuyla hükümetimize ayar vermeye çalışmasını asla tasvip etmiyoruz. AKP’miz vesayetle mücadele ederek, statükoyla çarpışarak, Türkiye’nin normalleşmesi ve Türk demokrasinin hakim olması için mücadele etmiştir. Bozuk bir demokrasi siciliyle hükümete ültimatom vermeye çalışan TÜSİAD’a şunu söylüyorum, ‘Ey TÜSİAD, titre ve kendine gel, siz kim adına seçilmiş olan hükümetimize muhtıra vermektesiniz?’ Bunu asla kabul etmiyoruz. Bunun, sözlerin arasında bir söz gibi kaybolmasını da arzu etmiyoruz. TÜSİAD, her zaman olağanüstü, darbe dönemlerinde adından söz ettiren bir kurumdur. Hayırdır inşallah? Bizim bilmediğimiz bir vesayet odağının yeni sözcülüğünü mü yapmak istemektesiniz? TÜSİAD’ın bu tavrını asla doğru bulmuyoruz.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.