Alman Dehası: Dünyayı şekillendiren bir ulusun zihnine yolculuk

26 Mayıs 2024
Bu haber 4 ay önce yayınlandı

Peter Watson'ın kapsamlı çalışması 'Alman Dehası, 1750'den günümüze modern Almanya'nın, dünyayı şekillendiren bir ulusun kültürel, endüstriyel ve bilimsel oluşumunu derinlemesine inceleyen ufuk açıcı bir başvuru kitabı.

“Almanya, Batı’nın bir parçası değildir. Ama Almanya asla onsuz yapamaz.” Gregor Schöllgen

‘Alman Dehası’, ünlü tarihçi Peter Watson‘ın 1750’den günümüze Alman fikirlerini ve dünyaya olan etkisini aktardığı ustalıklı bir kültürel tarih eseri. Bach, Goethe ve Schopenhauer’den Nietzsche, Freud ve Einstein’a, sanat ve sosyal bilimlerden bilim ve felsefeye uzanan Alman entelektüel tarihinin kapsamlı, detaylı ve ufuk açıcı bir incelemesi. Watson aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkilerini ve Alman kültürünün savaş sonrasında nasıl geliştiğini de inceleyip bize gösteriyor.

Bugünkü anlamıyla Almanlık, 17. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmış

Almanya tarihte milliyetçiliğiyle, Nazizmle, Hitler ve Yahudi soykırımıyla anılan bir ülke. Ben, Alman milliyetçiliğinin çok eski dönemlere dayandığını düşünüyordum. Bu kitabı okuyana dek… Bugün anladığımız şekliyle Almanlık, on yedinci yüzyıl sonlarında ve on sekizinci yüzyılın başlarında ortaya çıkmış. Watson, Prusya Kralı Friedrich başta olmak üzere Almanların aslında Fransız hayranı olduklarını ifade ediyor:

“Eğitimli Almanlar Fransız edebi ve sanatsal kültürünü kendilerininkinden üstün görüyorlardı… Prusya Kralı Büyük Friedrich bir Fransız hayranıydı, sarayda herkes Fransızca konuşurdu. Kral, hiç Almanca kitap okumamış olmakla övünür, Almancayı ‘barbarca’ bulurdu. Okumak istediği Almanca kitapların önce Fransızcaya çevrilmesini isterdi.”

Friedrich, Mozart’ı hiç duymamıştı, Goethe’nin ‘Genç Werther’in Acıları’ için “Şişirilmiş ifadeler karmaşası” demişti. Anlaşılan, birçok millet gibi geçmişte Almanların da başında onların kültürünü, dillerini ve yaşam biçimlerini küçümseyen yöneticiler varmış.
Watson, ‘Alman’ kavramını tanımlamaya, dini şüphenin ortaya çıkışı ve 18. yüzyılın ortalarında Almanya’da tarihselciliğin ve modern bilimin doğuşuyla başlıyor. Almanlık, “Özünde bireyin içsel gelişimini, eğitim ve bilgi yoluyla bir tatmin sürecini, aslında hem bilgi hem de ahlaki açıdan ilerlemeyi temsil eden seküler bir mükemmellik arayışını ifade eder”.

Hıristiyanlığın gerilemesi kendini geliştirme dürtüsünü tetikledi

Watson, kendini geliştirme dürtüsünün Hıristiyanlığın gerilemesinden oluşan boşluğu doldurmak için ortaya çıktığını söylüyor. Kant, Hegel ve diğer filozoflar, ölümden sonra bir yaşamın ya da ilahi bir varlığın yokluğunda, yaşamın amacının kişinin kendini geliştirmesi olması gerektiğini ileri sürdüler; bu kavram ‘Bildung’ olarak biliniyordu. Ayrıca kişi kendini geliştirdikçe toplumdaki diğer kişileri de geliştirmiş oluyordu. Gelişimin yalnızca bireyin çabasıyla gerçekleştiği ‘Bildungsroman’ın yaratıcısı Goethe ortaya çıktı.

Düşüşün başlangıcı 1933

Alman entelektüel etkilerinin üstünlüğü 1933’e kadar sürmüş olsa da Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, “Almanların uluslararası bilim konferanslarından men edilmesi, ziyaretçi bursları verilmemesi ve araştırmalarının önde gelen dergilere dahil edilmemesi” ile düşüşün başladığını ifade ediyor. Ancak sanatsal ve edebi etki, Nazilerin iktidarı ele geçirmesine kadar gelişmeye devam etmiştir. Nazi dönemi Alman bilim dünyasını öyle bir sekteye uğrattı ki, toparlanmaya başlaması on yıllar aldı. İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya, Nazi yönetiminin yıkılışından 70 yıldan fazla bir süre sonra bile onların adıyla lekelenmeye devam etmiştir.

Almanya’nın fikirsel altyapısını inceleyen bir başucu kaynağı

‘Alman Dehası’, modern Almanya’nın kültürel, endüstriyel ve bilimsel oluşumuna dair bir başvuru kitabı. Avrupa’yı ve dünyayı şekillendiren, en etkili, en çarpıcı milletlerden birinin fikirsel atmosferine dair kapsamlı bir anlatı. Almanya’nın felsefeye, sanata, bilime, edebiyata ve mühendisliğe kazandırdığı isimlerin kısa bir listesi bile sayfalar alabilir ancak Alman Dehası bu isimleri anıp tarihlerini anlatan basit bir kitap değil. Alman aklının “nasıl”ını ve “neden”ini de inceleyerek derinlemesine bir tahlilini yapan bir başucu eseri.

Alman Dehası –
Avrupa’nın Üçüncü Rönesansı, İkinci Bilim Devrimi ve Yirminci Yüzyıl
Peter Watson
Çeviren: M. Murtaza Özeren
Kronik Kitap, 2024
808 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.