Altmış Öykü: Tatar Çölü’nün büyük yazarından 33 iyi öykü

2 Eylül 2024
Bu haber 4 ay önce yayınlandı

‘Tatar Çölü’yla tanınan Dino Buzzati'nin 'Altmış Öykü'sü büyük İtalyan yazarı tanımak ve iyi öykülerden örülü bir evrende yolculuk yapmak için güzel bir fırsat. Adından farklı olarak nedense 33 öykünün yer aldığı, okuması çok keyifli bir toplam.

Dino Buzzati

Dino Buzzati dendiğinde akla gelen ilk eser şüphesiz modern dünya edebiyatının da en önemli örnekleri arasında gösterilen ‘Tatar Çölü’dür ancak pek çok kimse ünlü yazarın yaşamını deyim yerindeyse yazıya vakfettiğini, ardında onlarca eser bıraktığını bilmez. İtalyan edebiyatçının adıyla birlikte söylenen, bir anlamda soyadı haline gelen büyük bir romandır ‘Tatar Çölü’, evet. Fakat Buzzati gazete yazılarından şiire, denemeden hikâyeye, romandan eleştiriye dek uzanan çok geniş bir çerçevede, pek çok türde kalem oynatmıştır. Sadece ‘Tatar Çölü’ ile onu anmak, ardında bıraktığı koca külliyata haksızlık sayılır. Üstelik hiç de yabana atılacak türden değildir kaleminden çıkanlar. Edebî anlamda pek çok yeniliğin de taşıyıcısı olmuşlardır.

İyi öykülerden örülü bir evrende yolculuk

Yakın zaman önce okur karşısına çıkan ‘Altmış Öykü’ örnekse. Esma Fethiye Güçlü’nün İtalyanca aslından yaptığı çeviriyle okur karşısına çıkan kitap, Buzzati dünyasının tüm renklerini barındıran bir yelpaze gibi açıyor kendini okura. Ünlü yazarın kalem mesaisi boyunca uğradığı tüm duraklar bu öykülerde bir bir okurun önüne çıkıyor.

Hem Buzzati edebiyatını tanımak isteyen okurlar için hem de iyi öykülerden örülü bir evrende yolculuk yapmak için iyi bir fırsat bu anlamda ‘Altmış Öykü’.

‘Altmış Öykü’nün, Buzzati’nin edebiyat yolculuğunda şöyle dikkate değer bir yanı da var. 1958’de bir seri kapsamında çeşitli yayın organlarında okur karşısına çıkmış bu öykülerin bir kısmı. Diğer bir kısmı ise daha önceki dönemde öykü toplamlarında yer almış. Yani sağlığında kitaplaşarak yayımlanmış. Fakat bu altmış öykünün bir çatı altına toplanması yazarın hayattan ayrılmasından sonra gerçekleşiyor.

Kitabın adı ‘Altmış Öykü’ ama 33 öykü var!

‘Altmış Öykü’nün Türkçe edisyonunda hangisinin kitaplaşmış, hangisinin mecmua sayfalarında kalmış öyküler olduğu belirtilmiyor. Üstelik kitapta, 60 değil 33 öykü yer alıyor. Muhtemel ki iki seçenekten biri -kitaplaşanlar ya da mecmua sayfalarında kalanlar- aynı ciltte toplanmış. Fakat okurlar, hangisinin hangisi olduğunu bilemiyor. Yine muhtemel ya da umut ki kalan öyküler de bir başka ciltte okurla buluşur.
Hem kitabın üzerinde ‘Altmış Öykü’ adını görüp içinde bu 60 öyküyü bulamayacaklara hem de editörlere küçük bir hatırlatma…

Bunları bir kenara bırakıp öykülerin dünyasına adım attığımızda ise son derece kompleks bir yapı karşılıyor okurları. Bu öykülere, yazarın edebiyat evreninin özeti olarak bakıldığında, bir yandan parçalı diğer yandan son derece anlam bütünlüğünü hedefleyen çoğul ve çok yönlü bir anlatım içinde genişleyen temalar geliyor göz önüne. ‘Tatar Çölü’nü okuyanlar bilir. Buzzatti’nin ustalığı, gerçek ve düş arasında kendi kaleminden bir perde çekerek her şeyi kurgu evreni içinde gerçek haline getirebilmesinde saklıdır. Gerçekten baktığımızda bu öyküler de temelde gerçek duygular üzerine yükselse de fantastiğe göz kırpan, reel algımızla oynayan, masalı bilen fakat bunu moderniteyle de buluşturan metinler. Temaları genel çerçevede ıstırap, kader, ölüm ve korku üzerine. Tüm bu gerçek duygular üzerinden rüya gibi bir âleme davet ediyor Buzzati. Bu anlamda kitap çatısı altında toplanan öyküler için şaşırtıcı bir koleksiyon diyebiliriz.

Buzzati’nin özeti diyebileceğimiz bir kitap

Buzzati’nin yazın yaşamı boyunca son derece saygıyla bir o kadar da mücadeleyle andığı iki isim var, iki dev; Borges ve Kafka. Saygısının nedeni belli. Mücadelesi ise yazdıklarının genelde bu iki ismin kaleminden çıkanlarla kıyaslanmasından. Öykülerin dünyasına girildikçe bu kıyasın ve mücadelenin nedeni daha iyi anlaşılacaktır. Hem çok yakınlar hem de hepsi bir o kadar kendine özgü. Bir küçük ince çizgi onların dünyasını birbirinden ayıran ama şu bilinmeli ki bu ince çizgi kendine haslık için yeterli.

Buzzati’nin özeti diyebileceğimiz bu kitapta, anlatısının keskin tüm yönleri mevcut; grotesk, iç gözlem, bilinmeyene duyulan korku, insanın ikiyüzlülüğü, din, dönemin güncel paradoksları… Bunların hepsi, ölümü nihai varış noktası, eninde sonunda tüm küçük günlük kavgaların üzerine örtülecek bir battaniye olarak gören bir adamın bakış açısından görülüyor. Okuması çok keyifli bir toplam elimizdeki.

Altmış Öykü
Dino Buzzati
Çeviren: Esma Fethiye Güçlü
Timaş Yayınları, 2024
öykü, 316 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.