Dâhilerin Yok Artık Dedirtecek Yönleri: Da Vinci’nin dikkati çok dağınıktı, her işi yarım bırakırdı

16 Temmuz 2024
Bu haber 2 ay önce yayınlandı

Mozart kedi gibi miyavlıyor, Darwin incelediği hayvanları yiyordu. Freud 62 sayısına takıntılıydı... Katie Spalding 'Dâhilerin Yok Artık Dedirtecek Yönleri'nde 30 dâhinin absürt ve komik derecede saçma takıntılarını eğlenceli bir üslupla anlatıyor.

Tarihte hayatımıza yön vermiş, dünyayı değiştirmiş, insanlığa değer katmış kıymetli isimler var. Bu değerli dâhilerin insan hayatına çok yönlü katkıları olmuş. Bu yüzden onları insanüstü varlıklar gibi görme ve onlara saygı duyma eğilimindeyiz. Kusursuz, muhteşem, bilge, her zaman en doğru kararları veren kişiler olduklarını düşünüyoruz. Ama dâhiler aynı zamanda tuhaf olabilirler. Bu isimlerin arkadaş bile olmak istemeyeceğiniz türden, tiksindirici karakter özellikleri olabilir. Bu kitap işte tam da bunun hakkında.

Dâhilerin çoğu özel hayatında başarısız

‘Dâhilerin Yok Artık Dedirtecek Yönleri’, tarihteki büyük isimlerin günlük hayatlarında nasıl insanlar olduklarını anlatan şaşırtıcı bir kitap. Okurken çoğu zaman “Yok artık!” dedim. Yazar Katie Spalding eğlenceli ve alaycı anlatımıyla bizi dâhilerin gerçek dünyalarına götürüyor. Aslında çoğu, özel hayatında başarısız, çok hatalar yapan, yanlış kararlar veren, eşlerine ve çocuklarına kötü davranan kişiler. Dâhi olmanız zaaflarınızı ve kusurlarınızı kapatamıyor maalesef. Ve çoğu aslında hayatları boyunca her konuda başarılı değil. Spalding, otuz dâhinin yaşamının bilinmeyen yönlerini ele almış.

Leonardo Da Vinci başladığı her işi yarım bırakmakla ünlüdür, dikkati her zaman dağınık bir karakter. Günümüzde yaşasa, belki hiçbir patronun iş vermek istemeyeceği türden. Birçok esere başlıyor, bitiremeden bırakıyor. “Michelangelo’ya göre Leonardo hiçbir şeyi bitirme zahmetine katlanmayan pis bir züppeydi.” Da Vinci’nin defterleri anatomik çizimlerle dolu. Eserlerinin gerçekçi olması için kadavra kullanıyor. Projelerini kimseye göstermediğinden bu projeler dünyayı değiştirecekleri yerde defterlerde saklı kalır.

Mozart’ın kedi gibi miyavlama huyu vardı

Başka bir bölümde yazar, Mozart’ı “Gürültülü, öngörülemez ve iğrenç” olarak tanımlıyor. “Zorba bir baba tarafından çok erken ilgi odağı haline getirilmiş bir çocuk yıldızdı ve bu hikâye rezil bir aile çöküşü, bir sürü şüpheli yaşam seçimi, gizemli ve çok erken bir ölümle sonuçlandı.” Mozart’ın kontrol edilemeyen küfürlü konuşması, huzursuz motor tikleri, resitali yarıda bırakıp masa ve sandalyelerin üzerinde gezme, kedi gibi miyavlama huyu var. Penis, seks ve kaka ile ilgili esprilere takıntılıdır. “Yalnız bir tanrı-çocuk olarak yetiştirilmiş genç bir adam…Bunların komik olduğunu düşünüyordu ve hiç kimse ona uslu durmasını söylememişti.” Ölene kadar çocuksu kalmış, özdenetim biçimlerini öğrenememiş.

En çok şaşırdığım kişiliklerden biri de Charles Darwin. İncelemek için avladığı hayvanları yemesi oldukça tuhaf. Genellikle kitaplarda bundan söz edilmez. Yedikleri arasında Galapagos kaplumbağası, lama, tilki, iguana, puma ve armadillo bulunuyor.

62 sayısına takıntılı Freud

Kitapta, psikoloji biliminin babası Freud’un bir kokain bağımlısı olduğundan söz ediliyor. Kronik anksiyetesini tedavi etmesinin yanı sıra depresyona ve hazımsızlığa da iyi geldiğine inanıyor. Kokain bağımlılığı yüzünden takıntıları var. Evrenin kendisine çeşitli sayılar gönderdiğine inanıyor, özellikle 62 sayısına takıntılı. 62 yaşında öleceğini düşünüyor.

Yazarın günümüzün Elon Musk’ı dediği Thomas Edison, öteki dünyayla iletişim kurmak için zamanında bir ‘hayalet telefonu’ icat etmek ister. Birinci Dünya Savaşı ve 1918 pandemisinden sonra insanların spiritüalizme sarıldığı, gençlerin hiç bilinmeyen ülkelerde savaşlarda öldüğü bir çağda, ruh çağırma çok popüler olur. Amerika’da ruh çağırma tahtaları yok satar. Tabii ki medya Edison’la çoğu zaman dalga geçmiş.

Tam bir tatil kitabı

İki Nobel ödüllü bilim insan Marie Curie ise radyoaktivitenin zararlı olduğunu bilmediği için bütün gününü kaynayan uranyum kazanlarını karıştırarak geçirir. Radyoaktif izotoplar bulunan test tüplerini cebinde taşır, çalışma masasının üstünde tutar. Sonunda, radyasyon zehirlenmesinin neden olduğu aplastik anemiden ölür. Defterleri radyoaktif olduğu için kurşun kaplı kutularda saklanıyor ve 1500 yıl daha radyasyon saçmaya devam edecek.

Dâhilerin absürt ve komik derecede saçma takıntılarını eğlenceli anlatımı ve esprileriyle süsleyen yazar, bize 30 farklı hikâye anlatıyor. Yazara göre, dâhi dediklerimiz aslında spesifik alanlarda çok yetenekli ve şanslı ama aynı zamanda aptallıkları da olan insanlar. Ve onlara tarih boyunca hak ettiklerinden çok daha fazla saygı gösterdiğimizi söylüyor. Okurken keyif alacağınız, hatta kahkaha atacağınız, çoğu zaman şaşıracağınız tam bir tatil kitabı.

Dâhilerin Yok Artık Dedirtecek Yönleri
Katie Spalding
Çeviren: Umut Dinç
Mona Kitap, 2024
399 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.