Darwin Olmasaydı: Başka bir evrende evrimi düşlemek

7 Mayıs 2024

Peter J. Bowler 'Darwin Olmasaydı'da 'Türlerin Kökeni'nin yazılmadığı bir dünyanın nasıl olacağını anlatıyor. Dönemin doğabilimcilerinin evrim teorisini geliştirmek için ısrar edip etmeyeceğini tartarken okura bambaşka dünyaların kapılarını aralıyor.

Darwin

Ya Charles Darwin 1832’de Güney Atlantik’in ortasında Beagles ile seyahat ederken fırtınalı bir gecede dengesini kaybedip denize düşseydi? Ya da vücut yapısının karakteri belirlediğine inanan geminin kaptanı, burnunu çok sivri bulduğu için Darwin’i gemiye mürettebat olarak almayıp onun Galapagos’ta yapacağı gözlemlerin önüne geçseydi? Peki ya 1840’lardan itibaren peşini bırakmayacak hastalıklara hemencecik yenik düşüp ‘Türlerin Kökeni’ni bitirmeden ölseydi?

Peter J. Bowler’ın kaleme aldığı ‘Darwin Olmasaydı’, Darwin’in erken yaşta ölüp ‘Türlerin Kökeni’ni yazamadığı bir dünyanın nasıl olacağını anlatıyor. Onun döneminde yaşamış doğabilimcilerin gerçekten bu teoriyi geliştirmek için ısrar edip etmeyeceğini tartıyor. Tabii öyle bir teorinin mevcut teoriye ne kadar benzeyeceğini de.

Bowler, konuya girmeden önce sayfalarca bu kitabı neden yazdığını anlatıyor. Çünkü olmuş bitmiş olayları farklı yorumlamanın gereksiz olduğunu düşünen tarihçilere karşı veriyor mücadelesini; sıradan okurlara değil. Zira farklı dünyalar hayal etmek, zihnimizi başka olasılıklara hazırlamak demek.

Bowler, farklı olasılıkları hikayeleştirerek aktarıyor. Bunu olabildiğince dönemin şartlarına uyarak yapmaya çalışıyor. Ancak yarattığı dünyaları anlatabilmek için birçok kez tekrara gidiyor. Bu da zaman zaman kitaptan kopmanıza neden olabiliyor. Yine de sonrasında ortaya bambaşka iddialar atarak sizi yeniden kitabın içine çekmeyi başarıyor.

Darwin olmasaydı evrim teorisi olmaz mıydı?

Öncelikle evrim üzerine çalışan tek doğabilimci Darwin değildi. Ama diğerleri araştırmalarının üzerine gitmeyi bırakmış doğabilimcilerdi. Çünkü 19’uncu yüzyılda evrim çok da popüler bir konu değildi. Aksine Robert Chambers’ın yazdığı ‘Vestiges’in aldığı olumsuz tepkiler göz korkutucuydu. Darwin’e yaklaşmaya en yakın isim olan, hatta bazı bilim insanlarının hakkının yendiğini düşündüğü Alfred Russel Wallace da 1858’de yayımlanan makalede istediği ilgiyi görememişti. Peki gerçekten Wallace’ın hakkı yenmiş miydi?

Bowler’e göre Darwin ve Wallace arasında bazı farklılıklar vardı. Darwin hem yetiştiricilerle iç içe olmayı başarmış hem de denizciliğinin verdiği fırsatla doğa gözlemlerini çok geniş ölçekte gerçekleştirebilmişti. Oysa Wallace öğrendiklerinin bir kısmını Darwin’e borçlu olduğu gibi Darwin kadar geniş çevreye sahip değildi. Ayrıca Wallace dindar bir insandı. Dolayısıyla kendi başına bir teori geliştirse bile Darwin’in evrim teorisinin daha yumuşatılmış bir versiyonuyla karşılaşmamız mümkündü. Darwin’in çevresinin Wallace’a göre daha geniş olması, ona fikirlerini tartışabileceği bir alan yaratıyordu. Gerçi onun da şansı bir yere kadardı; dostlarını kendi görüşlerine inandırması o kadar kolay olmamıştı.

Bowler kitabında Darwin’in eserinin ‘dönemin havasında’ olduğunun düşünülmesine dikkat çekiyor ve bunu sorguluyor. Malum, Darwin Viktorya döneminde yaşıyordu ve bu dönem tam da İngiltere’nin Sanayi Devrimi’nin etkisinde kaldığı zamanlara denk geliyordu. “Güçlü olan hayatta kalır” fikri benimsenmeyecek gibi bir fikir değildi. Ama Darwin’in en yakın çevresini bile ikna etmekte zorlandığı, “Düşüncelerimi anlamadılar” diye yakındığı eseri gerçekten de ‘dönemin havasında’ mıydı? Düşünün ki Wallace’ı bile bazı konularda ikna etmekte zorlanmıştı.

Sonuç olarak Darwin olmasaydı biz yine bugün evrimi, belki başka bir bilim insanından 1859’da olmasa bile yine de öğrenecektik. Bowler bu kitapta bize bambaşka dünyaların kapılarını aralıyor, bize de bu yolculuklardan keyif almak düşüyor.

Darwin Olmasaydı
Peter J. Bowler
Çevirmen: Murat Havzalı
Alfa Yayınları, 2024
bilim, 392 sayfa.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.