Dünyanın Alacakaranlığı: Zaman tünelinde sıkışmış Japon asker

7 Nisan 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Tam 29 yıl boyunca II. Dünya Savaşı'nın bittiğine inanmayan Japon askeri Hiroo Onoda’nın aşırı ilginç hikayesini bir de dünyaca ünlü Alman yönetmen Werner Herzog’un kaleminden okuyun. 'Dünyanın Alacakaranlığı' çok rahat okunan sürükleyici bir roman.

Hiroo Onoda ilginç bir hikayeye sahip, gerçekten yaşamış bir Japon vatandaşı. Kendisi II. Dünya Savaşı sırasında, 1944 yılında Filipinler’deki Lubang adasına gönderilmiş bir istihbarat subayı. Böylece Onoda, görevlendirildiği bu stratejik öneme sahip küçük adada görevini cansiperane bir şekilde yerine getirmiş. Ama emrindeki birkaç askerle hareket ederken anavatanına atom bombası atıldığını, imparatorun teslim olduğunu savaşın bittiğinin farkına varamaz. Tam 29 yıl boyunca dünyadaki hiçbir gelişmeden haberdar olmadan görevini inatla sürdürür. Hiroo Onoda en sonunda 1974 yılında artık çok yaşlı olan bir komutanı tarafından savaşın bittiğine ‘ikna edilerek’ ülkesine geri getirilir. 2014 yılında 91 yaşındayken de hayata veda eder.

Hiroo Onoda’nın hikayesi sinemada filmlere ve belgesellere konu olan, hakkında kitaplar ve makaleler yazılmış etkileyici bir hikaye gerçekten de. Hatta bu filmlerden en ünlüsü 2021 yılı yapımı ‘Onoda: 10,000 Nights in the Jungle’dır. Senaryosuna da imza atan yönetmen Arthur Harari’yi bu yıl adını sıkça duyduğumuz Oscar adayı film ‘Bir Düşüşün Anatomisi’nden de (Anatomy of a Fall) biliyoruz. Harari filmin yönetmeni Justine Triet’nin partneri ve aynı zamanda da ortak senaristi.

Herzog Onado’nun hikayesinden çok etkilenir

Ancak bu hikaye başka bir sinemacının daha hayatında önemli bir yer edinmiş daha önce. ‘Fitzcarraldo’, ‘Aguirre, Tanrının Gazabı’ ve ‘Cobra Verde’ gibi filmleriyle tanınan ünlü Alman yönetmen Werner Herzog 1997’de ‘Chushingura’ adlı efsanevi Japon operasını sahnelemek için bir davet alır. (Bu operanın hikayesi tüm dünyada ‘47 Ronin’ olarak da bilinen gerçek bir hikayeye dayanmaktadır.)
Prömiyer gecesi Tokyo’da ağırlanan Herzog’u İmparator Akihito ile tanıştırmak isterler. Herzog’un cevabı efsanedir: “İmparatorla ne konuşacağım ben? Onoda’yla görüşmek istiyorum, Hiroo Onoda’yla…”
Herzog’un bu dileği gerçekleşir. Onoda ona hikayesini anlatır ve 29 yıl boyunca giydiği ve özel bir yerde saklanan üniformasını ona gösterir. Herzog çok etkilendiği bu hikayenin kahramanının eskimiş, zar zor saklanmış üniformasına dokunurken cebinde unutulmuş küçük bir şey bulur (ya da bir sinemacı olarak buraya duygusal bir metafor yerleştirir)
Herzog’un ‘Dünyanın Alacakaranlığı’ adını verdiği bu kısa roman Hiroo Onoda’nın zaten durduğu yerde ilginç olan hikayesini bir sinemacının gözüyle aktarıyor bize.

İç dünyası biraz eksik

Tabi ki Herzog’un gerçek işi edebiyat değil. Biraz da bu yüzden özellikle kitabın finali biraz aceleye getirilmiş gibi geliyor okuyucuya. Ama onun dışında Onoda’nın 1944’te adaya ilk geldiğinde havaalanı ve iskeleyi yok etme çalışmaları, adamlarının giderek eksilmesi ve ormanda gerginlikle geçirdiği yılları aktarırken ilgi çekici bir okuma deneyimi de yaşatıyor yine de. Ancak bunu yaparken Onoda’nın iç dünyasına pek uğramıyor ya da oraları çok dolduramıyor maalesef. Onoda’nın bazen dünya savaşının bittiğine, dünyanın değiştiğine dair bazı ipuçlarıyla karşılaşmasına rağmen bunları reddetme eğiliminin nereden geldiğini, savaştan önceki hayatını bize hiç vermiyor sinemacı/yazar.

Merak unsuru yaratıyor

Kitabın hemen başında Onoda’nın onu bulmaya kafasını takmış bir üniversite öğrencisiyle karşılaştığı bölümün olması güzel bir merak unsuru yaratıyor. Sonra tam 29 yıl boyunca çeşitli tehlikelerle karşılaşarak ormanda yaşayan, kendi kendini ve emrindeki birkaç askeri savaşın sürdüğüne inandıran, bu uğurda cinayetler de işlemiş acayip bir adamın hikayesi var. Herzog bazen zaman atlamaları yapıyor, bazen aynı paragrafın içinde yıllar sonrasına gidip dönüyor. Görsel düşünüyor tabi ki daha çok bir sinemacı olduğu için. Bu yüzden bir edebiyatçı ustalığı sergileyemiyor. Ama yine de ‘Dünyanın Alacakaranlığı’ başından sonuna kadar ilginç bir karakteri takip ettiren, rahat okunan ve akıcı bir dille yazılmış 100 sayfalık bir novella.

Dünyanın Alacakaranlığı
Werner Herzog
Çeviren: Pınar Akkoç
Can Yayınları, 2024
roman, 101 sayfa.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.