Emel İrtem’in toplu şiir neşesi Turuncu Travers: Yanan dünya ıslansın. peki sen nasılsın

27 Eylül 2024
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı

Şiir neşesi, yazarken duyduğu hazzı bize de yansıtmasıdır şairin. Günümüzde şiir neşesini duyuran şairse Emel İrtem. Neşeli şairin 2022'de çıkan 'Hu' dışındaki beş kitabını kapsayan toplu şiirleri 'Turuncu Travers'te bir arada.

Romanı karnavalesk olarak nitelemekle şiirde neşe bulmak aynı şey benim için. İlkinde Marquez’i düşünüyorum örneğin, en çok da ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ı, bizden kimi derseniz son yıllarda en severek okuduklarımdan İsmail Güzelsoy’u anarım, ama klasiği olarak da Latife Tekin’i elbette. Şiirde neşenin ya da şiirsel neşenin öncü adı ise hiç kuşkusuz Ergin Günçe. Bunu ironiyle, humorla, mizahla, taşlama vb ile karıştırmamalı. Orada çok isim var, Can Yücel’de tam olarak karşılığını bulan bir şiir. Günümüzde şiir neşesini duyuran şairse Emel İrtem.

Şiir neşesi nedir, yazarken duyduğu hazzı bize de yansıtmasıdır şairin. Keyif almakla sınırlı bir şey değil bu dediğim. Şiirle uğraşında, ona bakımında ve bakışında, didişmesinde ve sevgisinde, nerdeyse iki kızkardeş olma hali. Organik şiir-sentetik şiir tartışması bitti sanırım. Şiirin organik bir şey olduğunu şuara olarak kabul ettik, böylece geçtik. Öyleyse Emel İrtem’in şiirinin işte tam da organik denilen ve acısıyla tatlısıyla diye devam edilen maddesi, şairin şiirinde ‘neşe’siyle görünme ve görülme halidir. Bunu diyalektik ya da akış olarak da yorumluyorum. Şiirin kaynağı olan tabiatla, insanla, ezcümle hayatla, yeryüzüyle buluşması olarak da. ‘Seni Seviyem’ (2013) kitabındaki ‘Aba’ma’ şiirinin girişi: “Heee oradan geldim…/ Heee çok ağladım/ Ağlamakla dert etmek aynı şey değildi/ Ben maviden biraz gök çaldım/ Bütün göçmen kuşlar gibi/ Yakalığımı sök Aba’m/ İçindeki kuşları yere dök/ Gene okula geç kaldım”. Katıksız bir neşe hali ki süsüne kaçılmamış, fakat şiir kendine sözcüklerinden bir kenarsuyu yapmış!

Minimalist usta Turgay Kantürk, Külden Sözler’le harlıyor hayatın soğuk ateşiniMinimalist usta Turgay Kantürk, Külden Sözler’le harlıyor hayatın soğuk ateşini

Şiir neşesinde, eskilerin, kendimi de katıyorum, şiir lezzeti dedikleri şey de var biraz. Sözcüklerin parlaması şart değil ama okurken insanın gözlerini parlatan şey, galiba içini de. Şiir öyle okunmuyor artık denilebilir, biliyorum, şiirin her türlü okunduğuna iman etmiş biriyim net’cede. Bazı şiirler bazı okumalar, doğal mevzular…

Emel İrtem, SRC Yayınevi’nin ‘Bi’Dünya’ şiir dizisinden 1999-2020 arası toplu şiirlerini yayımladı, ‘Turuncu Travers’ (2024), son kitabı ‘Hu’ (2022) dışındaki ilk 5 kitabını kapsıyor. Yazamadım ama o yıl en sevdiğim kitaplar arasındaydı ‘Hu’. “Gerçeğe Hu” demenin şiir haliydi ve İrtem’in şiirinin gerçekliği de “Şiire Hu” demekti bir bakıma. Bunu şimdi toplu şiirleri ‘Turuncu Travers’ için de söylüyorum. O da zaten şiiri hem yazıyor hem söylüyor, ‘Hey sana söylüyorum’ demiyor, kendi kendine söylüyor, tuhaf olan da bu, üstümüze alınıyoruz ve dinliyoruz: “Mektup yanar pervane döner. sen nasılsın/ Gönlümden bir yol geçer. sen nasılsın/ Sonra kapı açılır, açan korkar, vıy der kaçar/ Bu kül bahçesinde sakin bir su mürekkep/ Yanan dünya ıslansın. peki sen nasılsın”.

Turuncu Travers
Emel İrtem
SRC Yayınları, 2024
şiir, 246 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.