Eve Dönüş: Tan Taşçı ve Ezgi Durmuş’un arayış yolculuğu

27 Şubat 2024
Bu haber 2 yıl önce yayınlandı

Şarkılarıyla milyonların ruhuna dokunan Tan Taşçı, “Ne aradığımızı yolda buluruz” diyerek Ezgi Durmuş'la birlikte yola koyuluyor, hayattan aileye, sevgiden sürdürülebilirliğe, sanatçı olmaya sohbet derinleşiyor, 'Eve Dönüş' kitabına dönüşüyor.

Tan Taşçı ve Ezgi Durmuş

GİZEM İRİS

İnsan aslında hayatı boyunca yolcu olduğunu unutarak yaşıyor. Dünyaya geldiği andan itibaren yolda olduğunu unutarak… Yoldayız, hem de çok uzun bir yolda, peki ama nereye gidiyoruz? Herkesin yolu da varış noktası da kendine özel. Ancak biz bugün eve dönüyoruz. Çünkü Tan’ın da söylediği gibi aslında hayat, bir eve dönüş hikâyesidir. Tan Taşçı ve Ezgi Durmuş’un yol sohbetleri, Durmuş’un incelikli kaleminden kitaba dönüşerek okuyucuyla buluşuyor. ‘Eve Dönüş’, şarkılarıyla milyonların ruhuna dokunan Tan Taşçı’nın gizlerle dolu yaşamının kapılarını aralıyor. Her cümlesinin altını çizmek isteyeceğiniz bu kitap ile herkes kendi özüne, kendi evine doğru bir yolculuğa çıkıyor.

“Ne aradığımızı yolda buluruz”

“Başını ve sonunu bilmediğimiz, kendimizi tam ortasında bulduğumuz bir yolculuktayız ve tek bildiğimiz şey hızla bir yere döndüğümüz. Ben o yerin adını ‘ev’ koydum. Çünkü hayat, eve dönerken kendini buldurur insana…”

Tan Taşçı ve Ezgi Durmuş, “Ne aradığımızı yolda buluruz” cümlesiyle bir maceraya atılıyor ve İstanbul’dan Bodrum’a doğru uzanan yolculuk başlıyor. Keşif dolu bu yolculukta; hayata, aileye, sevgiye, sürdürülebilirliğe, insan olmaya, sanatçı olmaya, hayaller ve gerçeklere dair derin bir sohbete tanık oluyoruz. Ve sadece tanık olmakla da kalmıyoruz. İkilinin sıcak sohbeti, okuyucuyu da içine alarak yolculuğa dahil ediyor. Satırlar birer birer ilerlerken sahnedeki Tan Taşçı geride kalıyor. Biz, “Tan” ile tanışıyoruz. Eve dönüş yolculuğunda, Tan’a yârenlik ederken bir taraftan da kendi yolumuzu çiziyoruz, fark etmeden… Nasıl ki yolumuzun kesiştiği her insan, yaşadığımız her olay bize bir şey öğretiyor, ikilinin akıcı sohbetinden de yaşama dair çok fazla şey öğreniyoruz.

“Sen değiş dünyan değişsin”

“Her şeyi tüketiyoruz. Öyle çok sahipleniyor, öyle bir iştahla arzuluyoruz ki istediğimiz şeyleri bu hedefin sürdürülebilirliğini hiç düşünmüyoruz.

Daha çok üretip daha az tüketmenin peşinde olan Tan Taşçı, çoktan dünya ile arasındaki alma-verme dengesini kurmayı başarmış. İnsanları alışılagelmiş düşünce kalıplarının ötesinde düşünmeye iten ve ezbere yürünen yolların dışında başka alternatiflerin de mümkün olabileceğini gösteren birisi o. Hem insan hem de sanatçı olarak sorumluluklarının farkında. Hayatını da bu farkındalıkla üzmeden, kırmadan, incitmeden ve hep yapıcı bir taraftan yaşıyor.

Kitap boyunca daha yakından tanıma fırsatı bulduğumuz Tan’ın hayata bakış açısı ve yaşam şekli, hem okuyucuya hem de Ezgi Durmuş’a yeni bir perspektif sunuyor. “Yüzünü güneşe dön. Tüm gölgeler arkanda kalsın ki gittiğin yere karanlığı taşıma.” diyen Tan Taşçı, her seferinde yeninin ne kadar iyi olabileceğini deneyimlemek için konfor alanından çıkılarak risk alınması gerektiğini öğütlüyor.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.