Hırçın, mavi, tutkun: Dağlardan Denize Artvin’den memlekete açılan pencere

7 Ağustos 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Rahşan İnal’ın derlediği 'Dağlardan Denize Artvin' kitabında o kadar çok hikaye bir araya gelmiş ki, Artvin özelinde bir memleket özeti okuduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kitaptaki her başlık ayrı bir okuma nedeni sunuyor.

Zamanın dağlara, denize, yaylalara ve nehirlere değdiği yerde başladı Artvin’in hikayesi sanki. Doruktan denize doğru uzanan yolların ve ağaçların, derelerin, ırmakların ve insanların anılarında çoğalıyor kent.
Onca zaman fırtınayla boğuşmak zorunda kalan denizcilere yol göstermiş Hopa Deniz Feneri’nin deniz ile arasına duble yol yapıldığını bilmek bir sorumluluk olabilir ama bu bilgiyle tanıkların hikayesi bir araya gelince ortaya çıkan gerçek başka bir acıtıyor insanın kalbini. Duble yolla gelen saadet, Hopa Deniz Feneri’ni özelleştirip restoran yapmakla kalmadı, ışığını söndürüp sakinlerini de uzaklaştırdı.

Rahşan İnal’ın derlediği ‘Dağlardan Denize Artvin’ kitabında o kadar çok neden ve hikaye bir araya gelmiş ki, Artvin özelinde bir memleket özeti okuduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz. Su altında kalan köylerin tarihlerini kim yazacak, hangi birini üstelik? HES tutkusuyla etrafı çevrilen ırmaklar, nehirler ve derelerin hikayesiyle doluyuz. Artvin’in özelinde bu konuda söyleyecek çok şey olduğu muhakkak, zaten Çoruh nehrinin durumu başlı başına bir dram değil mi?

Kitaptaki her başlık ayrı bir okuma nedeni

Doğrusu neresinden başlayıp hangi başlıkta kitabı yazacağıma karar veremedim. Çünkü her başlık ayrı bir okuma nedeniyle araladı sayfalarını. Boğa güreşleri üzerinden bir Artvin okuması yapılabilir tabi ama Çoruh’un kayıkları üzerine bir okuma yapılabileceğini hiç düşünmemiştim. Sınır kapısının açılmasıyla hayatımıza giren ‘Nataşa’ üzerinden yazılabilirdi bu yazı ama öte yandan 1980 öncesi bir siyasi hayat vardı Artvin’de. Direniş Komiteleri’nin kurulduğu ve örgütlendiği bu siyasi geçmişin üstünden geçen 12 Eylül askeri darbesi hayatımızı alt üst etmekle kalmadığı gibi, kısırlaştırdı da.

Rahşan İnal’ın ‘Sunuş’uya açılan kitap ilk bölümü ‘Tarih, etnisite, politika ve göç’ başlıklı. Şükrü Aslan’ın ‘Modern Artvin’de Etnik Coğrafya: Dilsel/Dinsel Kimlikler’ başlıklı yazısı geçmişten şimdiye bir Artvin panaroması çizerek kaynaklara, kişilere ve rakamlara dayalı insan ve inanç çeşitliğini sunuyor bize. Bölümün son yazısı Şenay Aydemir imzalı. Kuşaktan kuşağa aktarılan deneyimlerin son temsilcilerinden olan Şenay Aydemir, mevsimlik işçilikten yazlıkçılığa giden yolda, işçileşmenin, gurbetçiliğin ve gündelik hayattaki değişimin kodlarını veriyor. Bir yerde kırılıyor halka, yaz taillerinde toplaşıp köye dönen ve tarla tapanda çalışan insanların çocukları ve torunları zamana kafa mı tutuyor yoksa yenilgiler tarihine mi yazdırıyor adını? Tek gözlü evlerden beton odalara evrilen hikaye Artvin’de geçiyor olsa da ülkemizin gerçeği olarak gelip düğümleniyor boğazımızda.

‘Nataşa’lar, Hopa Deniz Feneri, Artvinli ‘Poşalar’

İkinci bölümde ‘Kültür’ başlığı var. Artvin evleri, müzik kültürü, Çoruh’un kayıkları ve boğa güreşleri üzerine yazılar yer alıyor bu bölümde.
Üçüncü bölüm ise ‘Gündelik hayat, insan ve mekân’ başlığını taşıyor. ‘Nataşa’lar burada söz alıyor, fenni sünetçi Hüseyin Güven, Hopa Deniz Feneri ve evet bunu mutlaka tırnak içinde yazmamız lazım, Artvinli ‘Poşalar’.

Şükrü Aslan, Ayşem Sezer Şanlı, Erdoğan Altun, Selda Polat Hüsrevşahi, Şenay Aydemir, Fatih Orhan, İdris Ersan Küçük, Emre Solmaz, Taner Artvinli, Rahşan İnal, Fatih Artvinli, Yeliz Kendir Gök, Öznür Yılmaz Altun ve Özlem Şendeniz imzalı yazılar yer alıyor kitapta.

Yola düşen çocuklar okumak için Cilavuz’daki Köye Enstitüsü’nde alıyor soluğu. Artvin’de okuyanlar, ‘Poşa’ çocuklarının okul ve iş yaşamıyla sınavı, değişen hayat, kışlaya dönüşen okullar başka bir gerçeğin okuma pratiğini sunuyor bize.

Artvin’den memlekete açılan pencere

Rahşan İnal bir Artvin kitabı derlemiş olabilir. Müziği ve evleriyle, insanları ve tarihiyle, geçmişi ve değişen doğa yapısıyla, yağmalanan ve ertelenen bir kentten bahsediyor olabilir ama kitap sadece Artvin’den değil, memlekete açılan pencereden bakıyor geçmişin izlerine. Folklorü ve gündelik hayatıyla ayrışan çok yönü var kitabın, ama öte yandan ihtişam ve sefaletin arka planı da başka bir okuma nedeni sunuyor bize.
Ne çok insan, din ve inanç geçmiş hayatlarımızdan. Bu çeşitlilik ve kültürel zenginlik nasıl çoraklaştırılmış, nasıl yalnızlaştırılmışız ve renkliliğimiz nasıl “Poşalar gibi” diye damgalanmış, Artvin yanıt verebilir bu sorulara.

Dağlardan Denize Artvin
Hazırlayan: Rahşan İnal
İletişim Yayınları, 2024
271 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.