Ian McEwan’dan Cumartesi: Bir günde geçen baş döndürücü güzellikte bir roman

25 Temmuz 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Sabaha karşı başlayıp ertesi gün doğmadan biten baş döndürücü güzellikte bir roman 'Cumartesi'. Sınıf çatışması, savaş, terör, yabancı düşmanlığı, sanatın işlevi gibi büyük konuları incelikle hikayesine yediren Ian McEwan, bir başyapıta imza atmış.

Ian McEwan

Film analizinin zamanla ilgili bir kolu ‘film süresi’ (screen duration), ‘olay örgüsü süresi’ (plot duration) ve ‘hikâye süresi’ (story duration) ayrımına odaklanır. Önümüzde üç olasılık vardır: Çoğunlukla anlatılan hikâyenin süresinden çok daha kısa zamana yayılan akışlar izleriz. ‘Yurttaş Kane’ gibi bir film örneğin, 75 yıllık bir hikâyeyi, bir haftalık bir soruşturma üzerinden geriye dönüşlerle, 120 dakikada anlatır. ’12 Öfkeli Adam’ gibi daha ender rastlanan bir yaklaşım ise filmin süresiyle olay örgüsünün süresinin aynı olduğu bir akış sunar. Zamanda sıçrama olmaksızın on iki adamın bir odadaki tartışmasını izleriz. Daha da istisnai bir durumsa izlediğimizin, olayın kendisinden uzun sürdüğü durumlardır. Bu olasılık da Sergei Eisenstein filmlerinde görülebilir. Birkaç dakikalık olay, montaj teknikleriyle adeta çekiştirilerek uzatılır.

Tek günde geçen romanlar

Romanlarda bu kadar keskin matematiksel hesaplar mümkün değildir. Okuma hızı kişiseldir çünkü. Ancak olayın süresinin okuma süresine yakınlaştığı anlatılara en yakın örnekler için özel bir kategori vardır edebiyatta: Tek günde geçen hikâyeler. Çok sevdiğim bu kategori için şu kitapları anabiliriz: ‘Mrs. Dalloway’ (Virginia Woolf), ‘Ulysses’ (James Joyce), ‘Bir Noel Şarkısı’ (Charles Dickens), ‘Tek Başına Bir Adam’ (Isherwood), ‘Karanlıktan Sonra’ (Haruki Murakami), ‘Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?’ (Philip K. Dick), ‘Franny ve Zooey’ (J. D. Salinger). Bu örneklere eklenebilecek daha güncel bir örnek ise Ian McEwan’ın sarsıcı romanı ‘Cumartesi’dir.

Sabaha karşı düşen kargo uçağı

48 yaşındaki başarılı beyin cerrahı Henry Perowne’un bir gününe odaklanır roman. Sabaha karşı (3.40’ta) Londra’daki evinde başlar ve ertesi gün doğmadan (5.15) yine aynı evde sona erer. Henry bir cumartesi sabahı nedensizce uyanıvermiştir. Kalkıp camın kenarına gider ve gökyüzünde bir parlaklık dikkatini çeker. Önce gördüğünün bir kuyruklu yıldız olduğunu düşünür ama biraz sonra bunun düşmekte olan bir uçak olduğunu fark eder. Sanki bu felakete tanık olması için gizemli bir el tarafından uyandırılmıştır. Daha sonra haberleri izlediğinde bunun bir kargo uçağı olduğunu ve kazanın ölümsüz atlatıldığını öğrenir.

Londra’da Irak’ın işgalini protesto için dev miting

Henry evli ve iki çocukludur. Karısı avukattır. Blues müzisyeni olmayı planlayan bir oğlu, Paris’te yaşayan ve şair olan bir kızı vardır. Akşama kızı geleceği için heyecanlıdır. Günlük işlerini halledip, aile buluşması için alışveriş yapıp eve dönmektir niyeti. Yaşadığı şehirdeyse başka bir gündem vardır. Kitleler Irak’ın işgalini protesto için miting yapmaya hazırlanmaktadır.
Henry o gün aracıyla kaza yapar (yine ölümsüz sonuçlanan bir başka küçük kaza) ve diğer araçtakilerle tatsız bir tartışma yaşar. Adamlar ilk başta Henry’den para almaya çalışırlar. Liderleri konumundaki Baxter’ın halinde bir tuhaflık vardır. Henry onda Huntington hastalığı olduğunu anlar ve bunu kendisine yapılan saldırıyı engellemek için kullanır. Arkadaşlarının hastalığını öğrenmesini istemeyen Baxter’a karşı avantajlı duruma gelen doktor, ona bu hastalıkla ilgili yeni tedavi yöntemleri olduğundan bahseder. Anlattıklarının bir gerçekliği yoktur. Doktorun güç savaşında kullandığı bir taktiktir bu sadece. Ve Henry bu yalandan yararlanarak kaçmayı başarır.

McEwan alakasız gibi görünen olayları incelikle iç içe geçiriyor

Henry spora gider. Dönüşte akşamki yemek için alışveriş yapar, huzurevinde yaşayan hafızası kayıp annesini ziyaret eder, oğlunun müzik provasını dinler. Ve akşam olunca tüm aile bir araya gelir. Ancak davetsiz misafirleri de vardır: Trafikte tartışıp elinden kurtulduğu Baxter ve arkadaşı. Baxter’ın elinde bıçak vardır. Irak işgalinin protestolarıyla sarsılan şehrin evlerinden birinde başka türlü bir işgal cereyan etmektedir.

McEwan bu hem benzerlik taşıyan hem de alakasız olan olayları incelikle iç içe geçirir. Bu küçük işgalin nedeni sabahki olayın intikamıdır. Küçük düşürüldüğüne inanan Baxter evde terör estirir. Henry’nin kızının şair olduğunu öğrendiğinde ondan bir şiirini okumasını ister. Kız da kendi yazdıklarından biri yerine, ezberden ünlü bir şiir okur ve adamın sarsılmasını sağlar. Bir diğer psikolojik darbe de doktorun Huntington hastalığının tedavisi hakkında yeni yalanlarıyla gelir. Baxter’ın silahı bıçak ve kaba kuvvettir, buna karşı ailenin silahı şiir ve tıp bilimi gibi görünmektedir. Bu savaşı kimin kazanacağının cevabı romanda kalsın.

Sabaha karşı başlayıp ertesi gün doğmadan biten baş döndürücü güzellikte bir roman ‘Cumartesi’. Bir güne sınıf çatışması, felaketler, savaş, terör, diktatörlük, yabancı düşmanlığı, işgal, sanatın işlevi ve yaşlanmak gibi büyük konuları hiçbirinin altını çizmeden sığdırmayı başaran bir başyapıt.

 

 

Cumartesi
Ian McEwan
Çeviren: İlknur Özdemir
Yapı Kredi Yayınları, 2023 (8. baskı)
roman, 264 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.