İlyada’yı gözümüzde canlandıran çok özel çeviri: Her okur için eşsiz bir tecrübe

10 Haziran 2024
Bu haber 2 ay önce yayınlandı

Batı kültürünü besleyip derinden etkileyen Homeros'un 'İlyada'sını Yunanca aslından çevirmekle kalmayıp arkeolog titizliğinde notlar ve harita ekleyerek mekanları gözümüzün önüne seren Erman Güren, "Her okur için eşsiz bir tecrübe" diyor.

Homeros gibi bir şairin doğduğu bölgeye dahil olmak herhalde parayla satın alınacak bir şey değildir. Hele ‘İlyada’ ve ‘Odysseia’ya konu olan coğrafyada yaşamak olağanüstü bir durum sayılmalı. Sonuçta sadece Batı kültürünü değil Akdeniz kültürünü de besleyip etkilemiş kaynaktır ikisi de. Dolayısıyla Homeros’u çevirmek sadece dil içi bir etkinlik değil belki de asıl kültürel ve tarihsel bir atılımdır. Hasılı bu eserler çevirmen Erman Güren’in de ilk başta hemen vurguladığı gibi “Hangi vesileyle olursa olsun, her okur için eşsiz bir tecrübedir”.

Tecrübenin eşsizliği kadar estetik ve zevk değerini artıracak olan çevirmenin hangi teklifle okurun karşısına çıktığıdır. Çünkü sonuçta her yeni çeviri bir dizi teklifle çıkar gelir. Dönemler, yöntemler, dilsel birikimler ve niyetler de dahildir bu teklife.

Erman Gören gibi sadece çevirmen katında durmayıp da eserin yazıldığı dil ve kültürün akademik seviyede uzmanı olan kişilerin yaklaşımları ayrıca değerlidir. Bu bakımdan yaklaşık 50 sayfalık giriş metninin kılavuzluğunda okumak gerekiyor ‘İlyada’ çevirisini.

Erman Gören bir yandan Homeros’un ‘soru/ sorunlarla dolu’ efsanevi hayatını bir yandan da onun etkilerken etkilendiği alanları aydınlatmaya girişiyor. Böylesi dev metinlerin bazı ‘muammalar’ taşıması kaçınılmaz olmakla beraber çevirmen bilgisi kadar soğukkanlılığıyla yeni projeksiyonlar sunabilir. Elbette kendisinden önceki çevirilere de bakar. Hatta hesaplaşır onlarla. “İlias ve Odysseia’yı çevirmek zorlu bir iş olduğu kadar, tıpkı Kitab-ı Mukaddes çevirileri Kur’an-ı Kerim mealleri çerçevesinde olduğu gibi çetin tartışmaları da göğüslemek zorunda kalan bir uğraştır.”

Bu bitimsiz eseri duyarak ve öğrenerek okumak

24 kitaptan oluşan ‘İlyada’ için metne başlamadan önce her bölümün özetini sunuyor Erman Gören. Buna harita ekliyor, mekanları gözümüzün önüne seriyor. Böylece okur, “Gazabını terennüm et, ey tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus’un” diye başlayacak bu bitimsiz (her bakımdan) eseri duyarak ve öğrenerek okumamız için bütün enerjisini kullanmaya başlıyor.

Çevirmenin, daha önceki çevirilerinde gördüğümüz gibi dilin sokulduğu yerde kültürel tortuları da avuçlayarak getiren bir yöntem izlediğini bunun için gerekirse arkaik kelime kullanmaktan imtina etmediğini görüyoruz. Bunu yaparken bir arkeolog titizliğiyle ama mutlak çağdaş bir uyanıklık gösterme çabası taşıdığını söyleyebiliriz.

Önceki bazı tercümelerin iktidarı ve basıncı altında kalanlar belki bu tür yöntemli tercümeleri başlangıçta yadırgayabilirler. Hatta yargılayabilirler. Fakat, her yenilik zor ve zorlu olanı tercih değil midir? Ve okur kadar kültür dünyası da bu zorluğu omuzladıkça estetik, zevk ve hayat zenginliği de gelişmez mi? Homeros’un dünyası tıpkı saydığı isimler, andığı tanrılar, girdiği limanlar, yokladığı insanlık halleri kadar genişken, dilsel açılımı genişten ve yüksekten almak anlamlı değil mi?

İlyada
Homeros
Çeviren, sunuş ve notlar: Erman Gören
Everest Yayınları, 2024
840 sayfa.

Satın Al

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.