Bu sene edebiyat dünyasının en prestijli ödüllerinden Booker Ödülü’nü kazanan Samantha Harvey'in 'Orbital' romanı çok yakında Türkçede. Ödül haberi açıklanınca İş Bankası Kültür Yayınları müjdeyi verdi: Romanı çeviriyoruz!
Edebiyat dünyasının en prestijli ödüllerinden Booker, Samantha Harvey‘in. İngiliz yazar Samantha Harvey uzayda geçen romanı ‘Orbital’ ile 2024 Booker Ödülü’nü kazandı. 2019’dan bu yana ödülü kazanan ilk kadın olan Harvey, Londra’da Old Billingsgate’de düzenlenen törende açıklanan ödülle birlikte 50 bin sterlinlik para ödülünün de sahibi oldu.
Harvey’in beşinci romanı olan 136 sayfalık ‘Orbital’ altı astronot ve kozmonotun bir gününü anlatıyor. Bu 24 saat boyunca sessiz mavi gezegenlerinin üstünde 16 gün doğumu ve 16 gün batımı gözlemliyor, kıtaların etrafında dönüyor, buzulları ve çölleri, dağ zirvelerini ve okyanus dalgalarını seyrediyorlar.
Yazarın uzayda geçen bu romanını çok yakında biz de okuyabileceğiz. Daha önce hiçbir kitabı Türkçeye çevrilmemiş olan yazar ödüllü romanıyla Türk okurlarla buluşacak. Roman çok yakında Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nın Çağdaş Dünya Edebiyatı Dizisi’nde yayımlanacak. Kitabı Türkçeye usta çevirmen Püren Özgören çevirecek. Özgören, Booker’ın kısa listesinin açıklandığında X hesabından yaptığı paylaşımda, “Orbital bende. Dillere destan yavaşlığımla en kısa zamanda bitirmeye çalışacağım (dedi ve 18 ayda teslim edebildi)” demişti.
Daha önce dört roman ve bir anı kitabı kaleme alan Harvey 2020’den sonra Booker Ödülü’nü kazanan ilk İngiliz yazar oldu. Ödül İngilizce yazan tüm yazarlara açık olup kariyerlerini dönüştüren yazarlara veriliyor. Daha önce kazananlar arasında Ian McEwan, Margaret Atwood, Salman Rushdie ve Hilary Mantel gibi isimler var. Kasım ayında yayımlanan ‘Orbital’ şimdiden yaklaşık 29,000 kopya satmış ve Booker Ödülü’nü kazanan önceki üç yazarın ödül almadan önceki toplam satışlarını geride bırakmış durumda.
Harvey ödülü 156 roman arasından seçilen beş finalisti geride bırakarak kazandı. Diğer adaylar arasında Rachel Kushner’ın casusluk öyküsü ‘Creation Lake,’ Anne Michaels’ın şiirsel romanı ‘Held,’ Charlotte Wood’un Avustralya destanı ‘Stone Yard Devotional,’ Yael van der Wouden’ın ‘The Safekeep’ adlı eseri ve Percival Everett’in ‘Huckleberry Finn’ uyarlaması vardı.
Son uzay istasyonlarından birini daha devreden çıkarmakla görevli Amerikalı, Rus, İtalyan, İngiliz ve Japon astronotlar on yedi bin mil hızla uzayda yol almak üzere hayatlarını geride bırakmıştır. Aileleriyle olan kısa konuşmalar, yanlarında taşıdıkları uğurlar ve fotoğraflar aracılığıyla dünyadaki hayatlarına dair bilgi sahibi oluruz: Onları kurutulmuş yemeklerini ısıtırken, yerçekimsiz uykularda rüyalar içinde süzülürken, kaslarının erimesini önlemek için egzersizler yaparken izler, aralarında kurdukları bağa ve yine de katıksız bir yalnızlık içinde oluşlarına tanık oluruz. Hepsinden de öte, sessiz mavi gezegenlerini kaydettikleri her anda onlara eşlik ederiz. On altı gündoğumu ve günbatımına şahitlik ettikleri tek bir gün boyunca galaksinin parlak, göz kırpan takımyıldızları nefes kesici olduğu kadar mahrem de gelir gözlerine. Uzaklarda, medeniyetin ışıkları yaşadığımız gezegenin üstünde yanıp sönmektedir.