Max Frisch’in küçük ölçekli başyapıtı Holesendeki İnsan: Bay Geiser’in dirençli yaşamı

20 Kasım 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Max Frisch insanın doğa karşısındaki kırılganlığı, varoluşsal mücadelesi üzerine küçük ölçekli bşyapıtı 'Holesendeki İnsan'da ilkin bildik romanın yapısını altüst ediyor, fakat en ölü kökten ışıtıyor hayatı. Sıkı metin okumak isteyenler için fırsat.

“Her insan yaşlanır”, bu doğrudur. Yaşlı Bay Geiser’in hayatından zamanın ve tabiatın geçmişine nasıl yol alınır? Tabiat bilgisi ile ilahiyat, zooloji ile deprembilim, botanik ile hayat bilgisi nasıl iç içe geçirilir. Max Frisch, ilkin bildik romanın yapısını altüst eder. Hatta kötürüm yapar onu. Fakat hayatiyetini sürdürdüğü yerden en ölü kökten ışıtır hayatı. Bir yerde toprak kayar. Her zaman toprak kayar. Hayattaki geçişkenlikler de toprak kaymasına benzer.

“Toprak kaymaları böyle başlar, bu tür çatlaklar sessizce oluşur, haftalarca genişlemez ya da pek az genişler, sonunda ansızın, beklenmedik bir anda çatlağın alt tarafındaki yamaç bütünüyle kayar, kayarken ormanları da, temeli kayalık olmayan her şeyi de sürükler.”

Kayalığa vurgu okurun gözünden kaçmamalı. Hayat da kaya gibi sertlik değil ama sağlamlık istemez mi?

İsviçre Alplerinde yaşamak, dışarıdan bakıldığında somut yaşam güvenliği ve rahatlığı izlenimi verir. Fakat hiçbir yerde mutlak güvenlik yoktur. Her şey değişir ve oluşur. Bay Geiser, antropolojiden meteorolojiye geçer. Gök gürültüsüne odaklanır. Bir dul olarak ömür sürerken ölmüş karısının koruyucu uyarılarından mahrumdur. Gök gürültüsünün türlerini kan basıncını dinler gibi dinler. Kendi gününe çıkmak için toprağın ve hayatın dününü bilerek eşeler. Gecenin getirdiği yalnızlığı “Geceleyin de zemin vardır, ayakların altında” cümlesiyle özetler. Gece ölümün dili midir? Ansızın gelen fakat birike birike gelen toprak kayması misali.

Her eser çoklu okuma ve yoruma kapı aralar. Max Frisch, Bay Gesier’in üzerinden insanın hallerini kazarken bir şizofrenik atmosfer de yaratır sanki. Onca bilgi, onca eşeleme, yaşama isteğiyle yokluk arasında ufalanır. “Sonra, Adem’in yalnız kalması iyi değil, dedi, ona uygun bir yardımcı atayacağım…”

Kutsal kitap ve oradan ışıyan bilgi yeterli mi? Bilmek, bilgi kurtarıcı mı? “Bay Gesier bazen ne öğrenmek istediğini, bütün bu öğrendiklerinin ne yararı olacağını sorar kendine.” Sonunda zemin kayacaksa, toprak altına girecekse her şey? Görsel algı kadar metinsel alt göndermeler neye şifa olacaktır?

Yazı cevap değil arayıştır. Her zorluk kendi içinde pek çok çıkışı barındırabilir. Hikayeyi bilindik akışın dışında, hatta akışı da görmezden gelerek çattığınızda uyuşumlu olduğu kadar çelişik pek çok aydınlanma görülebilir.

‘Holosendeki İnsan’, İlknur Özdemir çevirisi tadıyla, sıkı metin okumak isteyenler için fırsat. Belki tuhaf ama mutlaka çekici.

Holosendeki İnsan – Bir Anlatı
Max Frisch
Çeviren: İlknur Özdemir
Yapı Kredi Yayınları, 2024
anlatı, 88 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.