Moğol Altay Dağları’nın büyüleyiciliğinde iki roman: Mavi Gökyüzü ve Gri Yeryüzü

22 Temmuz 2024
Bu haber 2 ay önce yayınlandı

'Mavi Gökyüzü'nün ardından 'Gri Yeryüzü' romanı da Türkçeye çevrilen Galsan Tschinag, destansı, lirik, dorukta bir yazar. Moğol Altay Dağları’nın yükseklerindeki yaşamı, doğayı öyle güzel, abartmadan anlatıyor ki, büyüleniyorsunuz.

Galsan Tschinag

Moğol Altay Dağları’nın yükseklerinde kendilerine yurt edindikleri çadırda ve gündelik hayatta ne biriktirebilir ki insan?

Destansı, lirik ve dorukta bir yazar benim için Galsan Tschinag. 2022’de tesadüfen ‘Mavi Gökyüzü’ romanını okumuş ve karar vermiştim.

Doğayı, insanı, hayvanları, akrabalık ilişkilerini, Tuva geleneklerini, ağaçları ve balıkları, kuşları ve taşları, sevinci ve çaresizliği öyle güzel ve abartmadan yazıyor ki Tschinag, okudukça görmediğimiz insanın sıradan zamanında büyük hikâyelerin ve hatta destanların biriktiğine tanık oluyoruz.

Yazarın okul öncesi dönemini okumuştuk ‘Mavi Gökyüzü’nde, evde şımartılan ama bununla beraber işe koşulan hayatla sınanan bir çocuktu Galsan. Yüksek platolardan birinde fırtınaya ve güneşe direnen bir çadırın yurt edinilmiş halinden bahsediyorum. Temas ettiği her canlıya karşı mühtiş bir saygı ve anlayışla, minnet ve şükranla büyüyen bir çocuğun ilk yıllarında, avcı toplayıcılıktan çobanlığa, oradan okul sıralarına evrilen bir geçiş var. Orhan Düz çevirisiyle okuduğumuz ‘Mavi Gökyüzü’ doğaya karşı büyüklenmenin ne kadar büyük bir hata olacağının hikâyelerini anlatıyordu bize.

‘Gri Yeryüzü’yse yazarın serpilip büyüdüğü, bir anlam ve heyecanla dilini bilmediği okul sıralarında başarıdan başarıya koştuğu bir seyir izliyor. Ama hikâyenin okul, öğrencilik ve başarıdan ibaret olduğunu söylemek, Emre Güler’in çevirdiği ‘Gri Yeryüzü’ne büyük haksızlık olur.

Alay edilmenin ve arkadaş olmanın bütün hallerini okuyoruz romanda. Bir yanda yalnızlığını ve uzaklığını gidermeye çalışan bir çocuk, öte yanda aile ilişkileri, tanık oldukları, temas ettikleri, kayıplar ve ölümler.

İktidarın değişip dönüşmeye çalıştığı bir çalkantıda, yasaklı bir Şaman aynı zamanda. Çocuk olmanın bütün eşiklerinde sürdürüyor öğrenciliğini, evet ama öte yanda kesinlikle yasaklanan ve cezayla tehdit edilen Şaman’a gizliden gizliye ihtiyaç duyuyor insanlar. Zaman zaman üzüldüğümüz, zaman zaman kaş kaldırıp güldüğümüz nice ayrıntı; bazısı kaba, can sıkan, usandıran insanların sığındığı o büyüklük, o yenilmezlik ustalıkla hicvedilmiş romanda.

Soru sormayı öğrenmenin de bir anlamı var, bir coşkusu, yenilenme ve çoğalma eğresi; ama yanlış soru sormanın da cezasıyla yüzleşmek müthiş bir geri çekilme nedeni oluşturuyor. Doğruya ulaşmak için soruları yineledikçe can sıkıcı yanıtlar vermek istemeyen bilir kişi ya da öğretmenin doğrudan kaçma çabasına tanık oluyoruz. Burada soru soran cezalandırılıyor, doğru olmayanı tartışacak cesareti gösteremeyen her yönetimde olduğu gibi, ufku açık olanların doğru soruları can sıkıyor.
Her iki romanda da bazı sözcükleri italikle yazarak okura anadilinde sesleniyor yazar.
Yurt: Keçe ve ahşap malzemeden yapılmış yuvarlak, taşınabilir göçebe evi.
Ayl: Yurt yerleşimi.
Her iki romanın sonunda da bir sözlük var, okurken karşınıza çıkan italiklerin yazarın ana dilinde ne anlama geldiğini öğrenmek için son sayfalara bakmanız yeterli. O da ayrı bir okuma ve öğrenme biçimi…

Rabia Ebrar Akıncı romanların editörü olarak yazarla, doğayla, bölge ve bölge insanıyla yakınlığını da içeren sunuş ve sonsöz yazmış. ‘Gri Yeryüzü’nün arka kapağına da alınan ‘Editörün Notu’ndan aktarılım:

“Galsan Tschinag, etnografik titizlikle örülmüş biyografik üçlemesinin ikinci eseri ‘Gri Yeryüzü’nde, değişim ve gelenekler arasında kalan çocukluğunu öykülemeye devam ediyor. Moğolistan’da yaşayan Altay Tuvaları’nın kültürüne ve geleneklerine dair ayrıntılı tasfirlerin, rejimin soğuk yüzüyle iç içe örüldüğü bu eser, Şamanlar’dan çalınanları ve onların nasıl ‘çıplak’ bırakıldığına dair arka planı sarsıcı öyküleriyle anlatıyor.”

Kentteki can sıkıntısı ve bunaltı yeteri kadar canımızı sıktı zaten. Modern hayat yeteri kadar motor gürültüsü, elektrik, yalnızlık ve kuşku dolu değil mi? Doruklara çağırıyor ve yeni bir okuma platosuna davet ediyor bizi Tschinag.

Merak ve heyecanla bekliyordum ikinci cildi. Altay Tuvaları’nda insanın insanla, doğa ve havanlarla, mevsimler ve akrabalık ilişkileriyle, arkadaşlık ve ölümle, ceberrut yöneticiler ve çocuk aklıyla, yanlış sorular ve doğru hayatlarla yüzleşmenin iki cildi geride kaldığına göre, üçlemenin son cildi için gün sayabiliriz artık.

Gri Yeryüzü
Galsan Tschinag
Çeviren: Emre Güler
VakıfBank Kültür Yayınları, 2024
roman, 272 sayfa.

Mavi Gökyüzü
Galsan Tschinag
Çeviren: Orhan Düz
VakıfBank Kültür Yayınları, 2022
roman, 184 sayfa.

  • 1

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.