Nazlı Denge: Travmatik durumlar için kesinlikle su terapisi öneriyorum

ECEM KODAK

Kırk günlük bir bebekken boğulma tehlikesi geçiren Nazlı Denge’nin, yaşadığı travmatik deneyim sonucu suyla bağları daha da kuvvetlendi. Bebek yüzme eğitmeni ve su terapisti ‘Yüzdüren Anne’ ile bebek ve çocuklarda yüzmeyi öğrenme süreci, bu dönemde yaşanan travmalar ve çözüm yöntemleri üzerine keyifli bir söyleşi yaptık. ‘Ely Havuza Giriyor’ adlı kitabı Altın Kitaplar’dan çıkan Nazlı Denge, “Su şifadır. Bu şifanın değerini hissettiğim için korkmadan yoluma devam etmiş olabilirim” diyor.

Kırk günlükken boğulma tehlikesi atlatmışsınız. Nasıl olmuş bu olay?
Aslında her şey ilk banyom ile başlıyor. Bebekliğimin 40. günündeki o özel banyoda aile büyüklerimizin ufak bir dalgınlığı sonucu bir süre başım suyun içerisinde kalmış. Bu durumu biraz geç fark etmiş olsalar da travmatik olabilecek o an bence suyla bağımın kuvvetlendiği özel bir andı. Kim bilebilir belki de bu bağımdan dolayı yaşandı böyle bir olay.

Sudan kaçan biri de olabilirdiniz ama siz onun şifalı olduğuna inandınız. Böyle düşünmenize sebep olan neydi?
Tabii ki bütün kalbimle inanıyorum. Banyoda karışan işler aslında “karma”laşmış benim için. Kendi karmamı yaşıyorum adeta. Su şifadır. Su bir anne gibidir. Girdiğiniz an sizi sarıp sarmalar. Akıştadır, yol neresiyse oraya gider. Güçlüdür, dağları aşar, sabırla deler. Uyumludur, anın şeklini alır. Böylesi bir gücün, şefkatin şifasının derinliğine inanmanın değerini hissettiğim için korkmadan devam etmiş olabilirim.

Bebeklerin doğuştan yüzmeyi bildikleri söylenir. Sahiden öyle mi?
Bebekler anne karnından, suyun içerisinden su yaşamına uygun refleksler ile dünyaya geliyorlar. Nefes tutma gibi birçok refleks de beraberinde geliyor. Tam anlamıyla doğuştan yüzemeseler de bu refleksler vakit kaybetmeden suyla buluştuklarında daha etkili oluyor diyebiliriz.

Yüzmeyi öğrenmek için ideal bir yaş aralığı var mı?
Tabii ki erken dönemde başlamak gelişme açısından da çok önemli.

Bilirsiniz, bizde çocuklara yüzme öğretirken travmatik bir yönteme başvurulur. Çocuk suya atılır ve ‘bata çıka öğrenir’ denir. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Bu çok tehlikeli ve travmatik bir yöntem. İlerleyen yaşlarda en çok boğulanların aslında çok iyi yüzücüler olduğunu biliyor muydunuz? Bana göre sebebi bu ya da başka şekilde bilinçaltında suyu daha sevmeden onunla mücadele etmeye çalışarak sadece yüzmeyi öğrenmeleridir.

Öğrencileriniz arasında böyle travmalar yaşamış bebekler da var mı?
Evet. Öğrencilerimiz arasında da bu gibi travmatik ve zorlayıcı durumlarla karşılaşmış bebeklerimiz mevcut.

Bu işin doğrusu nedir peki? Yüzme öğrenen çocuğa nasıl yaklaşmak gerekir?
Sadece bu işin değil her şeyin doğrusu sevgi, güven, sabır ve istikrarlı olmaktan geçiyor.

Bu süreci anlatan bir kitap da yazdınız. ‘Ely Havuza Giriyor’ geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Bu kitap çocuklar kadar ebeveynleri de ilgilendiriyor. Detayları sizden dinlemek isteriz.
‘Ely’nin Serüvenleri’ üç kitaplık bir seriden oluşuyor. Her kitapta suyla buluşuyor karakterimiz. İlk kitabımız ‘Ely Havuza Giriyor’ bebeklere ve çocuklara yüzme konusunda güven aşılarken aslında en büyük mesajı değerli okuyucumuz ebeveynlerimize veriyor. Küçük kahramanlarımızın bu deneyim sırasında yaşayabileceği tedirginliğe karşı zorlamadan, güvenle izleyebilecekleri bir yol haritası olmasını umuyorum.

Suyla bağları kopuk bir ülkeyiz. Ömründe deniz görmemiş, bu yüzden temas kurmaktan korkanlar da var, sizin gibi boğulma tehlikesi geçirip travma yaşayanlar da. Peki Bu bağları nasıl onarabiliriz? Siz nasıl başardınız?
Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen evet maalesef hala denizle tanışmamış olanlar var. Aynı zamanda bir su terapisti olarak bu travmalarla seanslar sırasında çok karşılaşıyoruz. Travmatik durumlar için kesinlikle su terapisi öneriyorum. Ben hala derinleşiyorum. Önce yüzme, ardından bebek yüzme eğitmenliği, watsu (özel gereksinimli bireyler için) su terapistliği, eternal flow su terapisti ve şimdi serbest dalış eğitmenliği eğitimlerimle suyun bütün doğasını, derinliklerini keşfetmeye, bu konuda kendimi geliştirmeye devam ediyorum.