Eğer yeni bir ilişkiniz varsa ya da var olan ilişkinizi sürdürülebilir kılmak istiyorsanız ya da yeni bir aşk arıyorsanız dünyaca ünlü ilişki uzmanı Dr. Sara Nasserzadeh'in 'Sürdürülebilir Aşk: Hayat Boyu Aşkın 6 Formülü' kitabı mükemmel bir rehber.
GÜNER ÖZKUL
Dünyaca ünlü sosyal psikolog, psikoseksüel terapist ve ilişki uzmanı Dr. Sara Nasserzadeh’in ‘Love By Design: 6 Ingredients to Build a Lifetime of Love’ adlı kitabı, son derece zekice ve kitabın zengin içeriğine, amacına uygun olarak, ‘Sürdürülebilir Aşk: Hayat Boyu Aşkın 6 Formülü’ adıyla dilimize çevrildi. Aşk 7’den 70’e herkesin çağlar boyunca peşinden koştuğu, aradığı ya da kapılıp gittiği, güncelliğini hiç yitirmeyen, hayatımızın her zaman ‘olmazsa olmazı’ olarak kalacak bir kavram, hatta bir ütopya. Sürdürülebilirlik ise özellikle 21. yüzyılda, ekonomiden iş modellerine, çevre ve iklim sorunlarından doğal kaynaklara kadar hayatın her alanında karşımıza çıkan bir kavram.
Kitabı okuduktan sonra artık hiçbir şeyin aynı olmayacağını, aşka bakış açımızın ve onu sürdürmeye yönelik yaklaşımımızın tamamen değişeceğini vaat eden yazar, önce romantik aşkı tanımlamaya, herkes için farklı ya da ortak noktalarını bulmaya çalışıyor. İşe insanlık tarihi boyunca aşkın nasıl evrildiğinden, çiftlerin hangi ihtiyaçlar doğrultusunda oluştuğundan başlıyor, ardından modern aşk, aristokrasi, sanayi devrimi, burjuvazi ve klasik aşka geliyor, bir yandan da aşk dediğimiz bu en temel ihtiyaç üzerinden insanlık tarihini yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor ve nereden nereye geldiğimizi hatırlatıyor.
Sara Nasserzadeh, bu çok kapsamlı ve katmanlı çalışmasına 2007 yılında Londra’da psikoseksüel terapist olarak çalışırken başlamış. 10 yıl boyunca danışmanlık verdiği, ergenlerden 80 yaş üstüne kadar, Avrupa, Amerika, Afrika, Asya ve Avusturalya’dan gelen, siyahi, beyaz, Ortadoğulu, Latin ve her türlü etnik kökene sahip, heteroseksüel, eşcinsel, transgender, çeşit çeşit insanın oluşturduğu 300’den fazla çift, kitabın ilham kaynağı olmuş.
Yazara göre, çift olarak terapiye gelenlerin ilişkide en çok bocaladıkları noktalardan biri, birlikte oldukları kişiyi hala sevdiklerini ama artık âşık olmadıklarını düşüyor olmaları. Kitaba başlarken okurların da çoğunun aklına takılan sorulardan biri aynı zamanda. Bu duygu ile ‘sürdürülebilirlik’ kavramının arasındaki çelişkinin üstesinden nasıl gelineceği. Aşk bir yanılsama mıdır, tutku denen kimyasal etkileşim bitince aşk biter mi…
Bir çoğumuz “O zaman aşık olduğumu sanmıştım” cümlesini kurmuşuzdur, ya da sayısız kere bu cümleyi işitmişizdir. O duyguları yaşarken âşık olduğumuzu, sonra da aşkın bittiğini kabullenmek neden zor gelir? Hem içinde yaşadığımız toplum, hem de edebiyat, sinema gibi popüler kültür ürünleri bizi sonsuz aşkın varlığına inandırır ve bu aşkı bulacağımıza dair beslediğimiz umut, öncekilerin bir yanılgı olduğunu söyletir bize. Peki ya gerçek hayatta sonsuz aşkı bulma olasılığı yok mudur? Sara Nasserzadeh’e göre var, ancak sevgi ve saygının yanı sıra, birçok konuda olduğu gibi sabır ve disiplinli bir çaba gerektiriyor, her şeyden önce kendimize karşı dürüst olmamız gerekiyor. Bir internet kanalında yayınlanan röportajda, 50’li yaşlardaki eski bir güzellik kraliçesine, uzun yıllardır süren mutlu evliliğinin başarısı sorulduğunda şöyle cevap vermişti: “Bizim geçinmeye gönlümüz var, en önemlisi bu.”
Sara Nasserzadeh 2020 yılında başlayan pandemi sürecinin insanların ilişkilere yaklaşımını nasıl etkilediğini, aşkı sürdürebilmenin, geliştirebilmenin nasıl önem kazandığını da sosyoloji perspektifinden değerlendiriyor. Sunduğu verilerin daha akılda kalır ve kolay anlaşılır olması için yer yer diyagramlardan yararlanıyor, bunlardan en dikkat çekici olanlarından biri de aşkın ve ilişkilerin bileşenlerini barındıran piramit… Aklınıza hemen Maslow’un ihtiyaçlar piramidi geliyor, sonra da hemen kendinizi şu soruyu sorarken buluyorsunuz; “E.., aşk da en temel ihtiyaçlardan biri değil mi zaten?”
Yazara göre sürdürülebilir aşk, ulaşılması gereken bir hedeften çok sürecin kendisi. Gelişen bir ilişki kurmak için öncelikle aşka hazır olmak gerekiyor, partnerlerin birbirlerini yaşamda oynadıkları bütün rollerle birlikte kabul etmesi bir diğer önemli unsur.
Sara Nasserzadeh bu aşamadan sonra adım adım sürdürülebilirliğin yöntemlerini öğretiyor, cinselliği aktif tutacak, uyumu artıracak egzersizlerden ev içi düzenlemelere, üstlenilecek rollere kadar, en önemlisi saygı ve sevgi duygularının nasıl korunacağına dair birçok konuda rehber görevi üstleniyor.
Kitabı okurken bugüne kadar aşk hakkında bildiğiniz, yaşadığınız her şeyi sorguluyor, hatalarınızı ya da haklı olduğunuzu düşündüğünüz noktaları, Platon, Sokrates, C. G. Jung, Patsy Cline, Nazareth eşliğinde gözden geçiriyorsunuz.
Eğer yeni bir ilişkiniz varsa ya da var olan ilişkinizi sürdürülebilir kılmak istiyorsanız ya da yeni bir aşk arıyorsanız bu kitap mükemmel bir rehber. Ama sürdürülebilir ilişkilerin disiplin ve çaba gerektirdiğini de unutmamak gerekiyor, hani şu filmde dedikleri gibi:
“Sahi neydi sevgi? Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi emekti.”
Sürdürülebilir Aşk – Hayat Boyu Aşkın 6 Formülü
Sara Nasserzadeh
Çeviren: Feyza Öz
Literatür Hayat, 2024
psikoloji, 384 sayfa.