
Ateş Kuşu Semiha Berksoy
Dikmen Gürün
Kırmızı Kedi Yayınları, 2024
440 sayfa.
Semiha Berksoy, güçlü sesi ve yorumuyla eşine az rastlanır bir dramatik soprano. Yönetmeninden eleştirmenine, yazarından izleyicisine onu sahnede gören herkes için derinlikli bir oyuncu. Tiyatroda canlandırdığı her rolü olduğundan daha “cazip” kılan bir yorumcu. Etkileyici bir ressam. Birçok açıdan kendi varlığını, hayatını, çevresini bile bir sanat eserine dönüştürmüş bütüncül bir sanatçı. Atatürk cumhuriyetinin “kadınlara” açtığı yolda ilerleyen bir simge kadın…
Dostu, akademisyen, eleştirmen Dikmen Gürün yıllara yayılan bir çalışmayla Semiha Berksoy’un doğumundan ölümüne ve ölümünden bugüne hayatını anlatıyor. Onun neden “ölümsüz” olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

Dünyanın Paralel Tarihi
Alf Henrikson
Çeviren: Ülker Livaneli
İnkılap Kitabevi, 2024
360 sayfa
Alf Henrikson, MÖ 2000 yılından başlatıp MS 2000 yılına kadar sürdürdüğü anlatıda, okurları tarihin eşzamanlı bir yolculuğuna çıkarıyor. Küresel dünya tarihine hem daha geniş hem de eşzamanlı bir perspektiften bakmamızı isteyen Henrikson, anlatısında 4000 yıllık tarihi onyıllık periyotlara bölüyor, zaman çizelgeleriyle destekliyor ve Björn Berg’in eşsiz gravürleriyle dönemin hükümdarlarına da yer veriyor.

Memleket Mevzuları
Oğuzhan Uğur
Nenemis Kitap, 2024
192 sayfa.
YouTube’taki BaBaLa isimli kanalı ve ‘Mevzular: Açık Mikrofon’ adlı siyaset programıyla tanınıp sosyal medya fenomeni Oğuzhan Uğur, ‘Memleket Mevzuları’nda bir yandan yüz yıllık Cumhuriyet’in temellerini incelerken bir yandan da tarihimize geniş bir perspektiften bakıyor. Bunun yanı sıra Uğur, eğitime, adalete, sanata, kadınlara, yaptığı programlara ve Türkiye’nin dünü ve bugününe dair önemli konu başlıklarına yer veriyor. Bilim ve teknoloji üzerinden bugünümüzü ve geleceği irdeliyor.

Sartre Yarım Kalan Hikaye
Paige Arthur
Çevirmen: İlknur Aktulan
Fol Kitap, 2024
360 sayfa.
20. yüzyıla damga vuran isimlerden Fransız düşünür Jean-Paul Sartre’ın felsefesinin politik arka planını ortaya koyan Paige Arthur’un bu eseri, filozofun onlarca yıl süren sömürgecilik karşıtlığı ile varoluşçu felsefesi arasındaki ilişkiyi takip ediyor. Sömürgeleştirilen özneyi ‘aşağı insan’ olarak gören Batılı tavır karşısında tavizsiz bir duruş sergileyen Sartre, siyasi şiddetin sömürgeci düzenin sistematik bir sonucu olduğunu savundu. Arthur, “yarım kalan hikâye” olarak resmettiği Sartre’ın sömürgecilik karşıtı siyaset felsefesinin sömürgeciliğin yeni türleri karşısındaki direniş olanaklarına da ışık tutuyor.
