Sabiha Çimen Magnum için çekti: Hafız kızların gündelik yaşamı
Magnum Fotoğraf Ajansı’na bağlı çalışan fotoğrafçı Thomas Hoepker hayatını kaybetti. Fotoğrafçı, Muhammed Ali'nin sayısız portresini, Berlin Duvarı dışındaki yaşamı ve 2001'de İkiz Kulelerin yıkılışının en tartışmalı anlarından birini yakalamıştı.
Muhammed Ali’nin sayısız portresini, Berlin Duvarı dışındaki yaşamı ve 2001’de İkiz Kulelerin yıkılışının en ikonik anlarından birini yakalayan Alman fotoğrafçı Thomas Hoepker hayatını kaybetti. Magnum Fotoğraf Ajansı’na bağlı çalışan fotoğrafçı 88 yaşındaydı. Ölümü 1964’te fotoğraflarını yayınlamaya başlayan ve 1989’da katıldığı uluslararası fotoğraf kolektifi Magnum Photos tarafından doğrulandı.
Almanya Münih doğumlu olan Hoepker büyükbabasının doğum günü için ona bir plaka kamera verdikten sonra ilk olarak 14 yaşında fotoğraf çekmeye başladı. Üniversitede Sanat Tarihi ve Arkeoloji eğitimi aldı. 1964 yılından itibaren Stern dergisi için çalışmaya başladı ve aynı derginin muhabiri olarak 1976 yılında New York’a taşındı. 1989 yılında Magnum’a tam üye olan Thomas Hoepker 2003-2006 yılları arasında Ajans’ın başkanlığını yürüttü.
Hoepker kariyeri boyunca simge haline gelen birçok fotoğraf çekti. Hoepker’ın çalışmaları, Berlin Duvarı dışındaki yaşam ve Muhammed Ali gibi kültürel figürler gibi siyasi olaylar da dahil olmak üzere geniş bir yelpazedeki konulardan oluşuyordu. Ama ismi söylenince akla gelen ilk fotoğrafı 11 Eylül saldırılarında çektiği ve büyük tartışma yaratan fotoğrafı geliyor. O karede köprünün diğer yakasında olaya farklı bir açıdan bakıyor Hoepker’ın fotoğrafı.
Fotoğrafçı o günü şu sözlerle anlatmıştı: “10 Eylül 2001 günü New York’ta on iki fotoğrafçıyla birlikte bir Magnum toplantısına katılmıştım. Ertesi gün iki uçak Dünya Ticaret Merkezi’ne çakıldı. Arabama binip Queens ve Brooklyn’de dolaştım ama ‘Sıfır Noktası’na yaklaşamadım. O güne ait tüm fotoğraflarım karşı yakadan.”
Fotoğrafın ortaya çıkış hikayesi ise şöyle: “Olaydan üç dört yıl sonraydı, Münih Fotoğraf Müzesinden bir küratör geldi ve açacakları sergi için fotoğraflarıma bakarken bunu görüp ‘Çok heyecan verici bir kare bu, çok tuhaf. Önde oturmuş mutlu mesut sohbet ediyorlar ve arkalarında kıyamet kopuyor. Nasıl çekebildin bunu?” dedi. Sonrasında bir dergiye verdim fotoğrafı ve büyük bir tartışma başladı. Herkes fotoğrafı konuşuyordu. Hatta fotoğraftakilerden bazıları beni buldu. Belli ki öyle görüntülenmek hoşlarına gitmemişti. O fotoğraf medyada yer bulduktan sonra karede yer alan kadınlardan biri beni buldu ve bunun için benden izin almanız gerekmez miydi diye sordu. Ben de kendisine, ‘Kusura bakmayın ama eğer size sormuş olsaydım, öyle bir durumda, arkada İkiz Kuleler yıkılırken bunu yapamayabilirdim’ dedim.
Hoepker, eşi Christine Kruchen ile belgesel filmler yapmaya devam etti. 2022 tarihli filmi ‘Sevgili Anılar: Magnum Fotoğrafçısı Thomas Hoepker ile Bir Yolculuk’, kendisinin ve Kruchen’in Alzheimer hastalığı teşhisinden sonra Amerika’daki yolculuğunu anlatıyor. Aynı yıl son kitabı ‘The Way It Was’ı yayınladı.